Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
The Novelist-2
"Tony. Tony Stark. Dahi, milyarder, playboy ve hayırsever."
Şaşkınlıkla bakakaldın. Bu, bu bir tesadüf olmalıydı değil mi? Bunun başka bir açıklaması olamaz çünkü. "Sen, sen gerçekten Tony misin? Benim Tony'im?" Tony sana muzip bir bakış yolladı. "Senin Tony'nin evet." "Sen nereden çıktın?" Tony güldü. "Bebeğim, hepimiz aynı yerden çıkmadık mı? Ayrıntılı mı söyleyeyim?"
Yüzünü buruşturup konuşmaya devam ettin. "Yani neden evimdesin? Nasıl girdin?" "Bebeğim, sen bu sabah gerçekten iyi değilsin. Birlikte yaşıyoruz ya." Birlikte mi yaşıyoruz?! "Siktir." Onu mutfakta bırakıp salona geçtin ve hemen Ronnie'yi aradın. Kalbin maraton koşmuş gibi atıyordu. İlk aramanı açmadı ve sen ikinciyi aradın.
"Sikeceğim senin düzensiz yaşamını! Saatin kaç olduğundan haberin var mı y/n?!" Onu boşverip konuya girdin. "Ronnie gerçek olmuş!" "Yine ne saçmalıyorsun acaba?" Bir yandan da Tony'nin seni duymaması için kısık sesli konuşuyordun. "Dün yazdığımız şey gerçek olmuş! Mutfağımda yarı çıplak bir adam var, bana kahvaltı hazırlıyor!"
"Y/n sen gerizekalı mısın?! Sapıktır o! Polisi ara!" "Adamın adı Tony'miş. Tony Stark!" "Ne?!" "Evet! Kendi söyledi!" Ronnie kendi kendine bir küfür zincirlemesi yaptı. "İyide bu çok saçma!" Bir elinle başını ovuşturdun. "Biliyorum." "Hayır, hayır. Sen kesinlikle benimle dalga geçiyorsun. Ama bu hiç komik değil."
"Dalga falan geçmiyorum." "Böyle bir şeye nasıl inanayım?! 5 yaşındaki yeğenim bile inanmaz buna!" Ronnie'ye göz devirip mutfağa ilerledin. "Tony, tatlım Ronnie'ye bir merhaba diyebilir misin? En yakın arkadaşım." Tony ocağın başından ayrılmadan bağırdı. "Merhaba Ronnie! Nasılsın?" Tony'ye gülümseyip tekrar salona geçtin. Ronnie bir küfür silsilesi içindeydi. "Bak eğer benimle dalga geçiyor-" "Geçmiyorum!"
"Nasıl biri peki? Tam olarak yazdığın gibi mi?" Hızlıca mutfağa yaklaştın ama içeri girmedin ve Tony'nin seni göremeyeceği bir yerden onu izlemeye başladın. "180 boylarında kumral, kahve gözleri var, fiziği maşallah tam ayarında ve hippi sakalı var. Harika bir masa hazırlamış. Şimdi de krep yapıyor." "Hassiktir! Bu hiç gerçek gelmiyor! Tuhaflık peki? Bir tuhaflığı olsun demiştin? Antenleri mi var yoksa(!)?"
Tony, bedenini tam olarak sana döndüğünde şokla konuştun. "GÖĞSÜNÜN ORTASINDA PARLAYAN MAVİ BİR ŞEY VAR!" "Siktir ama artık!" "Ne yapacağım?" Ronnie sesli bir nefes aldı. "Tanrım! Hala hiç gerçek gelmiyor! Buldum! Daktilo! Daktilonun başına otur ve yeni bir şey yaz. Ayırt edici bir şey." "Daktilo? Tamam."
Hemen merdivenleri çıkmaya başladın. Üst kata çıktığında misafir banyosunun kapısı açıldı ve içeriden belinde havluyla bir adam çıktı. "Siktir!" "Günaydın y/n." "Yine ne oldu?!" Karşındaki adamın gerçekliğini kavrayamadığın için ona sırtını döndün ve konuşmaya başladın.
