fal

344 26 155
                                    

"yang, neden ayaktasın sen?!"

hendery ayakta duran eşini gördüğü gibi yanında bitmiş, belinden tutmuştu desteklemek için. çok üstüne düşüyordu bu sıralar iki bebeğinin de.

"su içecektim..."

masum sesiyle konuşan eşinin şakağına bir öpücük bıraktı hendery. ardından sarmaladığı bedeni arkasındaki koltuğa oturtmuş, mutfağa gitmişti.

geri gelirken elinde bir bardak dolusu su vardı. hemen yanına oturmuş, kendi elleriyle içirmişti renksiz sıvıyı.

"ya, hen. kendim içebilirim."

"olmaz, doğumuna çok az kaldı. bir saniye bile bırakmam seni."

"kim bırakmıyormuş, asıl ben bırakmıyorum."

odaya giren tanıdık ses ile yangyang kafasını kapıya doğru çevirdi. gördüğü bedenle de gözleri ışıldamıştı.

"ten hyung!"

ten soluğu yangyang'ın yanında alıp kocaman bir sarılma bahşettiğinde, hendery de ayağa kalkıp jaehyun ile tokalaşmıştı. ten yangyang'ı çok özlediği için kısa süreliğine gelmişlerdi misafirliğe.

jaehyun yakınlardaki tekli koltuğa, ten de hamile bedenin yanına oturdu. birkaç gündür görememişti kendisinden küçük arkadaşını.

"kısa bir süreliğine geldik, gideceğiz birazdan. taşınma işlerini bitiremedik henüz."

"hyung ne tarafa taşınıyorsunuz?"

"kun ve renjun'in alt katı, uzak değil."

§

ten ve jaehyun, dedikleri gibi fazla kalmadan gittiklerinde, hendery eşinin biraz hava alması için balkona çıkarmıştı dikkatlice. sonra da yuvarlak koltuğa oturtmuş, sıkıca tutunmasını sağlamıştı.

"tutundum aşkım, tutundum."

yangyang etraftaki insanları izlerken, hendery de içeri gidip ince bir ceket almıştı eşi için

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

yangyang etraftaki insanları izlerken, hendery de içeri gidip ince bir ceket almıştı eşi için. balkona geri döner dönmez de koltuğa yönelmiş, omuzlarına bırakmıştı ceketi.

sonra da yanına oturup sarmalamıştı bedenini.

"hen, nisan ayındayız."

"olsun, üşüme." diyerek saçına bir öpücük kondurdu. gökyüzünü izlemeye başlamışlardı sonrasında.

"sence kızımız ne zaman doğar, hayatım?"

yangyang'ın sorusu üzerine hendery biraz düşünmüş, omzundan tutup kendine çekmişti eşini.

"bilmem, belki nisanın onu?"

"bence... altısı."

"hmm, o zaman çok yakın desene."

baby ¦ henyangWhere stories live. Discover now