17.Bölüm

1.6K 81 3
                                    


Şimdiki zaman

Öz Ailesinden

Öz ailesi hep birlikte gelen videoyu izliyorlardı.
Haldun kanlar içerisinde kamera karşısındaydı

"Merhaba ben Haldun Öz.Bu videoyu yaptığım pislikleri anlatmak için çekiyorum.Sana da merhaba abi.Yıllar önce kızının olacağını öğrenince çok sevinmiştin.Seni her zaman kıskandım.Benden başarılı olmanı sevilmeni kıskandım.Çok heyecanlıydınız kız çocuğunuz olacak diye.Naz erken doğum yapmıştı.Gece iki ay hastanede kaldı sonra onu sizden çaldım.Mutsuz olmanızı istedim.Başka bir aileye verdim.Sorunlu bir aileydi.Yıllarca acınızı görerek zevk aldım.Gece'yi sürekli takip ettirdim.16 yaşına geldiğinde oldukça güzelleşmişti.Dikkatimi daha çok çekmeye başladı.Onu kaçırdım ve tecavüz ettim.Hayatını çaldım ondan.O olaydan sonra onu görmedim taa ki Öz ailesi kızlarını bulana dek.Yaptıklarım bunlarla sınırlı değil.Düşman şirketlerle iş birliği yapıp sizi ezmeye çalıştım.Tonlarca adamınızı öldürdüm.Son olarak eşim Figen seni aldattım hem de defalarca.Başka bir kadından çocuğum var.Söyleyeceklerim bu kadardı."

Öz ailesi izledikleri video bittiğinde hepsi şoke olmuştu.Böyle bir şeyi beklemiyorlardı.Hayal kırıklığı ve Gece'ye olan vicdan azabından yürekli sızlıyordu.

Figen Hanım eşinin onu yıllardır aldattığını biliyordu.Susmuştu ama başka bir kadından çocuğu olduğunu bilmiyordu.

Rutkay Bey öğrendikleriyle kötüleşmişti.Birden kalbi sıkışmaya başlayınca etrafıdakiler ona odaklanmaya başladı.

"Babaa kendine gel lütfen ambulans çağırın" diye yakındı Kerem.

Cem köşede yaşadığı şoktan hala çıkamamış etrafında ne olup bittiğinin farkında değildi.

***
Gece'den

O günün ertesi günü Haldun'a işkence etmeden zorla çektirdiğim videoyu Öz ailesine göndermiştim.

Gerçekleri bilmeleri gerekiyordu.Eminim ki böyle bir şeyi beklemiyorlardı.

Başımı Emir'in bacaklarına koymuş koltukta uzanıyordum.

"Emir,Umut'um artık rahat etmiştir değil mi?"

Çocukça hüzünlü bir sesle sordum.

Saçlarımı okşarken gülümsedi.

"Bir tanem,artık o da sen de rahat olmalısınız intikamınız alındı.Artık bazı yüklerini atmalı ve rahatlamalısın kendini daha fazla yıpratma tamam mı güzelim?Biliyorsun her zaman yanındayım."

Dedikleriyle burukça tebessüm ettim.Emir şu hayattaki tek şansımdı.

"İyi ki varsın Emir'im."

Çalan telefon sesini duydum.Ekranda Arslan Abimin ismi yazıyordu.

"Alo"

"Alo Gece bir şey söylemem gerek."

Titreyen sesini duyunca doğruldum.

"Noldu? Sana bir şey mi oldu? Hemen yerini söyle."

"Sakin ol Gece'm gönderdiğin videoyu ailece izledik.Babam izlerken fenalaştı.Hastaneye kaldırdık."

Duyduğum şeylere üzülmüştüm.

"Hangi hastane?"

Geldiğim hastaneye baktım.Öz Hastanesi.
Yavaş adımlarla hastaneye giriş yaptım.Danışmaya oda numarasını sorup ilerledim.

Koridorun başına geldiğimde bütün aile üyelerinin kapının önünde olduğunu gördüm.

Beni ilk fark eden Arslan Abim oldu.

Hızlı adımlarla yanına ilerledim.Yanına geldiğimde hemen kollarıyla sarmalayıp alnımı öptü.

"İyi misin abi?"

Yüzüne baktım gözleri hafif kızarmıştı.Kısa süreleri inceledikten sonra etrafımı süzdüm.Aile üyeleri bana bakıyordu.Burda bulunmama şaşırmışlardı.

"İyiyim abicim sen geldin daha iyi oldum."

Arslan abimin sesiyle tekrar ona döndüm.

"Durumu nasılmış?"

"Sadece fenalaşmış kalp krizi geçirir diye korkmuştum."

Anladım dercesine kafamı salladım.

"Kafeteryaya çay içmeye gelmek ister misin yoksa gideceğim."

Hafifçe telaşla
"Nereye güzelim en azından babamın yanına uğrasaydın."

İfadesizce gözlerine dik dik baktım.

Bakışlarımı anlamış olacak ki

"Sen nasıl istersen Gece'm şu an gelemem üzgünüm."

Anlayışla kafamı salladım.

"Gece...konuşabilir miyiz?"

Bana seslenen kişiye baktım.Naz Hanım'dı.

Umursamadım.Abime veda edip oradan ayrıldım.

DUVARWhere stories live. Discover now