•A1•

867 82 229
                                    


2017, Shanghai...

"Ben burada ne yapıyorum?"

"Söylenmekten başka bir şey yapmıyorsun." Bıkkın bir tonda erkek kardeşini yanıtladı Scott. Bıkkın bir tonda konuşsa da yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Biraz sonra başlayacak olan defile için oldukça heyecanlıydı. "Şuna bir şey söylesene Carly. Somurtup insanları kaçırmayı bıraksın." Kız kardeşinin dikkatinin onda olmadığını fark ettiğinde koluna dokunup sesini yükseltti Scott. "Carly!"

"Evet?" Diye yanıtladı Carly, Scott'ı. Hepsi kendilerine ayrılmış yere doğru ilerlerken durumundan memnun olmayan tek kişi Chris gibiydi. Kardeşleri tarafından buraya sürüklenmişti. Kendine sürekli Victoria's Secret defilesinde ne aradığını soruyordu.

Etrafını incelerken denk geldiği tanıdık yüzlere mecburen selam veriyordu. Ama şu anda evinde olup Dodger ile oynamak istiyordu. Maç izleyip birasını yudumladıktan sonra saatler sürecek olan bir uyku istiyordu. Evet, tek istediği buydu.

"Chris." Carly'nin seslenişiyle 'ben buraya nasıl düştüm?' diye bağıran düşünceleri birkaç saniyeliğine durdu. Başını yanındaki kız kardeşine çevirdi. Carly sıcacık gülümsedi. "Sadece bir saatliğine sabredebilirsin. Bu değişiklik sana da iyi gelecek. Lütfen benim için biraz keyif almaya çalış."

Sıkıntılı bir nefes doldurdu Chris ciğerlerine. "İnsanlar bundan nasıl keyif alabiliyor? Alt tarafı birkaç kadın değişik kıyafetlerle burada yürüyor." Dedi sahneyi işaret edip.

Scott endişe ile Chris'in kolunu dürtükledi. "Kapat o koca çeneni. Sakın bunu daha sesli söyleyip bizi buradan attırma." Chris, Scott'ın tepkisini abartı bulsa da bunun onları buradan attırıp attırmayacağını birkaç saniyeliğine de olsa düşündü. İşe yarayabilirdi ama Chris bunu yapamazdı. O bir centilmendi. "Ayrıca o birkaç kadın dediğin insanlar Victoria's Secret melekleri. Resmen kanatları var."

Gözlerini devirmek istedi ama tuttu kendini. En azından birkaç tescilli kalça görecekti, bunun onu mutlu etmesini umdu. "O kanatları tanrı taktim etmediği sürece beni ilgilendirmiyor."

"Gıcık."

"Chris." Dedi ve durdu Carly, yönünü kardeşine döndü. "Şu anda olmak istediğin son yerin burası olduğunu biliyorum ama hayatına bu şekilde devam edemezsin. Artık bir şeyleri unutman gerekiyor."

"Unuttum."

Scott kardeşinin sözüne hemen laf soktu. Jenny'i çok severdi ve ayrıldıkları için Chris'e çok kızgındı. "Bu unutmadığının kanıtı."

"Scott!" Diye uyardı Carly ve Chris aynı anda küçük kardeşlerini. Scott onlara gözlerini devirdi ve etrafındaki insanları izleyip incelemeye başladı.

"İkiniz yetişkin insanlarsınız, hayatınıza birlikte devam edemeyeceğinize karar verdiniz ve bu mesele bitti. Üzülmeni anlıyorum ama seni böyle görmeyi sevmiyorum." Dedi Carly rahatlatıcı bir tonda konuşup. Chris derin bir nefes alıp Carly'e gülümsedi. "Şimdi kolunu bana uzat, yüzündeki gülümsemeyi de silme. Ben eski seni geri istiyorum. Anlaştık mı?"

Chris somut bir cevap vermedi. Sadece kolunu kıvırıp girmesi için kız kardeşine uzattı. Carly bundan pek tatmin olmasa da elini Chris'in koluna yerleştirdi. "Bunun bir söz olmasını umuyorum."

𝐀𝐑𝐂𝐎𝐁𝐀𝐋𝐄𝐍𝐎 • 𝐂𝐡𝐫𝐢𝐬 𝐄𝐯𝐚𝐧𝐬Where stories live. Discover now