Buz

VII. Bölüm

Eve gelince cebimdeki anahtarı çıkarttım. Kapıyı açtım. Poşetleri yere koydum. Lily, salonda değildi. Mutfakta da değildi. Odama yöneldim. Kapı aralıktı. İçeriden kıkırdama sesleri geliyordu. Gizlice baktım. Lily, savrulmuş sarı saçlarıyla iyi vücutlu birinin göğsünde yatıyordu. Kafamı kaldırınca Sam'i gördüm.
Sonra ne mi oldu?
Kalbim sıkıştı.
Gözlerim yandı.
Nefes alamadım.
Deli gibi titredim.
Kapıyı açtım. İkiside karşısında beni görünce ne yapacağını bilemedi. Gözlerimden akan yaşların haddi hesabı yoktu. Durduramıyordum. O an, cok karmasıktı. Gitmek istiyordum ama söyliyeceklerim vardı. Boğazım düğümlenmişti. Sertçe yutkundum. Salona geri döndüm. Daha bir dakika geçmeden Sam ve Lily yanımda bitti. Sam, altına pantolon geçirmişti. Gömleğinide Lily giymişti. Parlak sarı saçları beline dökülüyordu.
"Gece.." dedi Sam. Gözlerimi sertçe sildim. Sigara yaktım ve ona döndüm.
"Sen böyle birşeyi nasıl yaparsın? Bitti diyebilirdin! Ayrılabilirdin! Nasıl olurda benim yatak odamda Lily'i becerdin? Sıkıldım dedin hiç birşey söylemedim. Ne zamandır birliktesiniz?"
"Gece, bak..."
"Konuşma Lily! Sen hiç konuşma! Ben seni evime aldım ya! Hayatını kurtardım! Şuan senin yüzünden peşimdeler. Ama sen ne yaptın? İnanmıyorum sana. Birşey sordum. Ne zamandır birliktesiniz?" Diye bağırdım. Sesim titriyordu. Boğazım kurumuştu. Sigarayı kültablasına söndürdüm.
"İki aydır." dedi Sam. Ellerim acıyana kadar onları alkışladım.
"Ben anlamadım.. Senin neden başın dertte?" Diye sordu Sam.
"Konumuz bu değil Sam!" Dedi Lily. Gözlerimi silip, popomu koltuğumun arkasına yasladım. Lily'i işaret ettim.
"Sürtüğünün hayatını kurtardım!" dedim. Sam, Lily'e baktı. Birkaç saniye kimse konuşmadı. Sonra ağzıma bir sigara koydum. Yakarken konuştum.
"Evimden defolun."
"Ama Gece, ben..." dedi Lily. Sigarayı elime alıp, ona baktım.
"Siktirin gidin!" Diye bağırdım. Lily koşarak pantolonunu aldı. Giymeye başladı. Sam hala karşımda duruyordu.
"Lily ile sadece eğlendim. Başka birşey olamaz. Ben seni seviyorum." dedi. Boş boş baktım. Bana doğru yaklaşınca tokat attım.
"Napıyosun lan?!" Diye bağırdı.
"Siktir git!" Diye bağırdım.

Onlar gittikten sonra yere sindim. Belimi koltuğa yasladım. Ayaklarımı kendime çektim. Hüngür hüngür ağladım. İçim çıkıcak gibi olduğunda odama gittim. Yatağıma baktım. Bozulmuştu. Burda yatmışlardı. Sigaramı yakıp, apartmandan indim.

Nereye gittiğimi bilmiyordum ama ağlayarak ve sigara içerek sadece yürüdüm.
Hava kararmıştı.
Evime çok uzak bir yere geldiğimde durdum.
Düşünmeliydim.