II. Bölüm

12.7K 410 10
                                    

Lily ile aramızda soğuk bir bağ vardı. Birbirimizi hiç sevmezdik. Bana çok kötülüğü dokunmamıştı ama içimden bir ses ona güvenmemem gerektiğini söylüyordu. Buranın patronu oydu. Yani bizim bildiğimiz patron oydu. Büyük patron da vardı. Ama hep gizlenirdi. Onu Lily'den başkası bilmezdi. İyi arabalar getirince kıskançlık krizleri geçirirdi Lily. Büyük
patron sanırım beni seviyordu. Çünkü sevmeseydi Lily bana çoktan tekmeyi basmıştı. Ona çok iyi davranmıyordum. O da bana hep zorlu ve tehlikeli görevleri veriyordu. Görevler başarılı olunca da kuduruyordu.
Ama bugüm gerçekten kötü görünmüştü. O yüzden üzülmüştüm. Aklım hala ondaydı. Büyük bir derdi olmalıydı.

"İşim bitti" dedi Sam. Beni korkutmuştu. Arabanın altından çıkıp, ona baktım.
"Benimde bitti." dedim ve ayağa kalktım. Üstümdeki tulum beni rahatsız ediyordu. Kahverengi gözleri soğuktu.
"Bugün birlikte olamayız çünkü halletmem gereken işler var." dedi. İçim burkuldu. Derin bir nefes aldım. Ne işi lan? Diycektim kendimi tuttum.
"Tamam." dedim. Bozulmuştum. Gülümsemeye çalıştım. Eğildi ve beni öptü. Sonra garajdan çıktı. Arkasından bir süre baktıktan sonra üstümdeki tulumu çıkarttım. Askıya astım. Deri ceketimi giydim.
"Ben çıkıyorum Amy" dedim ve yavaşça dışarıya yürümeye başladım.
Motoruma bindim. Evime doğru gitmeye başladım.
Üzülmüştüm. Gerçekten üzülmüştüm. Son bir aydır beni takmıyor gibiydi. Lanet olasıcanın herşeyini seviyordum be!
Anahtarımı mutfak tezgahına fırlatıp, bir elma kaptım. Isırdım ve odama gittim. Üstümdeki deri ceketi atıp, hopörlörü açtım. Yatağıma yattım. Biraz düşünmeliydim.

Lanet olsun diyerek uyandım. Telefonum çalıyordu.
"Ne var?" Diyerek açtım.
" Gece, ben Lily. Sana geliyorum"
"Noldu?"
"Birkaç gün kendi evimden uzak olmalıyım."
"Tamam, gel" dedim ve telefonu kapattım. Elimdeki elmaya baktım. Isırdığım yer kahverengi olmuştu. Hopörlerin sesini kısıp, camdan baktım. Apartman boşluğuna elimdeki elmayı fırlattım. Karşı binadaki komşum camından bana bakıyordu. Yaşlı bir nineydi. İfadesiz bir süre bakıştık. Sonra perdesini çekti. Omuz silkip, salona gittim. Üstümdeki siyah pantolonu ve siyah tişörtü çıkartıp top yaptım ve odama fırlattım. Oturup, kanalları dolaştım. Çizgifilm kanalında durdum. İzlemeye başladım. Süngerbob denizanası avına çıkmıştı. Kapı çalınca irkildim. Lily'i hatırladım, kapıyı açtım.
Bana tuhaf bir bakış attı.
"Güzel pijama" dedi südyen ve küloduma bakarak. Odama gidip, üstüme tişört giydim. Muhtemelen evimin bir aylık kirasını ödeyecek miktarda para verdiği topuklularını attı, ayaklarını koltuğa uzattı ve gözlerini kapattı. Kırmızı kumaş pantolon giymişti. Gerçekten yakışmıştı. Sarı düz saçlarını arkaya attı.
Paçoz halime bakıp, omuz silktim. Tekli koltuğuma oturup, ona doğru eğildim.
"Noldu? Anlat Lily." dedim.
"Biraz borçlandım." dedi
"Lily, sen zenginsin. Ödersin. Dert ettiğin şeye bak, dedim. Sonra sehpamın üstündeki kutu kolayı alıp yudumladım. Gazı kaçmıştı. Yüzümü ekşittim.
"Kırk milyon dolar Gece." dedi. Kola biranda boğazıma kaçtı. Öksürmeye başladım. Lily hala yatmış, gözleri kapalı bir şekilde duruyordu.

BuzWhere stories live. Discover now