Komutanım -texting ✔️

4.1

Kitabımda reklam yapmanızı istemiyorum. Başka kitaplardan vibe aldım gibi saçma sapan yorumlarda yapmayın. Dalgasına 1 haftada yazdığım bir kitap.

Başlıyoruz iyi okunmalar:)

~~~

Kapının çalınmasıyla üstümü kontrol ettim. Bu deli ciddi ciddi gelmiş miydi?

Altımda ev sıcak olduğu için giydiğim saten şort ve askılıyla duruyordum. Kapının deliğinden baktığım zaman Fatihi görmemle gözlerim büyüdü. Gelmişti! Alt dudağımı ısırıp, kapıyı açtım.

Fatih kapıyı açtığım andan itibaren ayaklarımdan başlayarak yukarı doğru süzmüştü. Kaşları yavaştan çatılırken hızlıca içeri girip, kapıyı kapattı. Kıskandı diye düşünecekken;

''Kızım hava kaç derece biliyor musun sen? Bu halde açmışsın kapıyı hasta olacaksın.'' dedi. Fatih... Evlenmemiz gereken konular var. Elimle içeri gösterip;

''Buyur geç.'' dedim. Ayakkabılarını çıkartıp, içeri geçti. Arkasından bende girerken koltuğa babasının malıymış gibi oturdu. Otur yiğidim otur.

''Biz bu masaj işinde ciddi miyiz?'' Kafasını ağır ağır bana çevirdi. ''İstersen sen nöbet tut 2 gün boyunca eksi dokuz derecede?'' dedi, alayla. Memnuniyetsizce kafamı çevirdim. ''Yok istemem.'' Alayla;

''Bende öyle düşünmüştüm.'' dedi. Bir koltuğa bir de Fatihin kalıbına baktım. Yok anam sığmazdı bu adam. ''Ee o zaman odama geçelim.'' Gözleri büyürken kendimi açıkladım;

''Sen o koltuklara sığacağına inanıyor musun Fatih?'' Koltukları süzerken kafasını yavaşça sağa sola salladı. ''Hadi odana geçelim.'' Hızlıca yerinden kalkarken, geçen gül geldiği için bildiğinden olsa gerek odama girdi.

Dağınık yatağıma bakarak sırıttı. ''Pasaklı.'' Kaşlarım çatılırken;

''Ne alakası var sadece geri dağıtacağım bir şeyi niye topluyayım?'' Fatih tişörtünü çıkartarak yatağıma uzandı. ''Sana cevap vermek istemiyorum. Lütfen beni rahatlat.'' dedi. Çıplak sırtına bakarak sırıttım. Karşımda bildiğiniz tapılacak bir şey duruyordu.

Ben ne ara bu kadar arsız bir insan oldum bilmiyorum ama bu durumdan zevk alıyordum. Fatihin yanına gitmeden makyaj masasında duran kremlerden birini aldım. Yatağa adımlayıp, oturuyordum ki Fatih;

''Sırtıma otur.'' dedi. Sen iste yeter ki paşam. Sırtının biraz aşağısına bağdaş kurarak oturduğumda o da benim yastığımı kafasının altına alarak sarıldı.

Saten pijamam yukarı doğru sıyrılmıştı. Zaten görmüyor diye umursamadım. Elime aldığım kremin kapağını açarak, sırtına sıktım. Sırtına gelen soğuklukla kasılsa da geri gevşemişti.

''Bir saat çok değil mi ya?'' Fatihin üstünde sarsıldığımda güldüğünü anladım. ''Çok değil aslında. Sen daha fazlasını hak ediyorsun da kıyamıyorum sana.'' dedi. Sırıtıp gülümsedim. Sırtından biraz daha aşağı kaydığım için sürtünerek yukarı çıktım.

Elim Fatihin sırt kaslarında gezerken;

''Ne tuhaf bir tanışma oldu değil mi?'' dedim. Konuşurken biraz daha kayıyordum hay ananı ya. Tekrar sürtünerek yukarı çıktım. Hem onunla konuşuyor hem de masaj yapıyordum. Tekrar kaydığım için;

Sürtünerek tekrar sırtına çıktığımda Fatih elleriyle yastığımı sıkmıştı. "Kızım gerginim kaç gündür, rahatlamaya geldim. Daha beter hale getirdin ya!" Sinirle kalkacağım zaman seri bir şekilde tert dönmüştü.