UNUTAMADIM SENİ

768 40 71
                                    

Yıldız ve Kerim birbirlerine kavuşmuşlardır.  Ender, Kaya'nın şirkete geldiğini öğrenmiştir ve şirkete ufak bi' ziyaret yapmaya karar verir. Ekinci kardeşler ise şirkette Mert ile birlikte çalışmaya başlamışlardır.

Ender aylar sonra Kaya ile karşılaşacağı için ne hissettiğini pek anlayamamıştır. Kaya konusunu içinde bitirmeye çalışıyor olsa bile bu konuda istediği sonuca varamamıştır. Şirkete adım attığı andan beri herkesin gözleri Ender'in şıklığı ve zarifliğinin üzerinde kalır. Başta Kaya olmak üzere Ender'in güzelliği şirkettekileri derinden etkiler.

Öğlen saatleri aşırı derecede yoğun olan iş temposu bugün fazlasıyla yavaşlamıştır. Sanki herşey Kaya ile Ender için hazırlanmış gibidir. İşte o an gelir geçmiş, intikam, hırs ve  hataları bir kenara bırakıp birbirleriyle konuşmaya karar verirler tıpkı iki yabancı gibi...

- (Kaya heyecanlarak) Merhaba Ender
- Merhaba Kaya, Yiğit'in söylediğine göre temelli geri dönmüşsün.
- Evet artık buradayım peki sen?
- Ben derken?
- Şirkete beni görmeye mi geldin?
- (Ender yalandan bir gülümsemeyle) Kaya şirkete gelmemin seninle alakası yok. 2.5 aydır şirkete dönüp dönmemek arasındaydım ve dönmeye karar verdim.
- (Kaya biraz çekinir) Bu şirketin kesinlikle Ender Ekinci'ye ihtiyacı var
- Ender Çelebi demek istedin galiba unutmuşsun sayıyorum bunu.
- Bazı şeyler asla unutulmuyor Ender.
- Belki de unutulması gerekiyor Kaya, görüşürüz.

Şahika, Ender'in şirkete döneceğini pek düşünmesede Kaya'nın kafasını karıştırmaya karar verir.

- Abiciğim odan benimkinden daha havadar. Mert en kötü odayı bana vermiş galiba baksana gerçekten aşırı ferahlatıcı odan.
- Şahika buraya odalar hakkında konuşmak için gelmediğini çok iyi biliyorum söyle ne söyleyeceksen seni dinliyorum.
- Abi ben bundan sonra hayatında birisi olsun istemiyorum çünkü seni kaybetmekten korkuyorum. Londra'ya gittiğin gün ben fazlasıyla mahvolmuştum.
- Şahika benim iyiliğimi düşündüğünü biliyorum ama ilişki yaşayıp yaşamama ben karar verebilirim.
- Peki abi sen nasıl istersen öyle olsun ama bu benden sana bir tavsiye.
- Bu arada akşam Mert ve Zehra'yı yemeğe davet ettim haberin olsun.
- Çok iyi düşünmüşsün abiciğim. Neyse ben en iyisi kendime en güzel odayı seçmeye gideyim au reivor.
- Görüşürüz Şahika.
- (Şahika kapıyı kapatır) Umarım tahmin ettiğim olay başımıza gelmez. Eğer gelirse bu sefer Ender'i kendi ellerimle Cehenneme götürürüm.

Kaya'nın yemek daveti, Şahika'nın Zehra'yı doldurması için eline geçen güzel bir fırsattır. Şahika elindeki kozu en iyi şekilde kullanacaktır.

Şık ve hoş davetin için başta ben ve karım adına sana teşekkür ediyorum Kaya.
- (Kaya gülümser) Ne demek Mert sonuçta artık birlikte çalışıyoruz.
- Kaya iyi ki geldin. Şirketimizin senin gibi birine ihtiyacı vardı.
- Çok teşekkürler Zehra tabi şirkete dönmemde ısrarcı olan bir diğer isimde Şahika'ydı.
- Biri Şahika mı dedi yoksa ben mi yanlış duydum?
- Yanlış falan duymadın Şahika. Bende tamda senden bahsediyordum.
- (Zehra içinden) Geldi yine yılan Şahika
- Zehra'cığım hoşgeldin canım.
- Hoşbulduk Şahika
- Mert sende hoşgeldin bu arada baya şık gözüküyorsun.
- Hoşbuldum Şahika, sende resmen parlıyorsun.
- Aşkım Şahika'nın her zamanki hâli yani dolabında ne bulduysa takıp takıştırmış gelmiş.
- Neyse hanımlar beyler yemeklerimiz soğumadan başlayalım.
- (Mert yemeğini bitirir ve ellerini yıkamak için izin ister.)
- Zehra biliyor musun kocanı Halit'e benzetiyorum.
- Şahika babam ile Mert'in nesini benzetiyorsun merak ediyorum
- En çok çapkın oluşunu benzetiyorum
- (Zehra sinirlenir) Mert'in neyini gördün acaba Şahika?
- Birşeyini görmedim ama seni aldatırsa haber veririm.
- (Kaya sinirlenir) Şahika
- Tamam sustum abiciğim. İzninizle ben bir lavaboya kadar gidip geleceğim.

Şahika Mert'in aklını bulandırmak için küçük bir plan yapar.

- Karın sana güvenmiyor Mert.
- Bunu nereden çıkardın Şahika?
- Zehra sen yokken seni babasına benzettiğini hatta baban gibi çapkın olduğunu söyledi.
- (Mert endişelenerek) Yoksa
- Yoksa ne Mert? Sen Zehra'yı aldatıyor musun?
- Saçmalama Şahika. Ben karımı asla aldatmam.
- Dediğin gibi olsun Mert. Neyse sen yukarı çık, dikkat çekmeyelim.
- Peki Şahika yukarıda görüşürüz.
- (Şahika gülerek) Az kalsın kendini ele veriyordu salak. İçimden bir ses Mert'in ölümünün Zehra ve Leyla'nın elinden olacağını söylüyor.

Kerim Yıldız'ı sahildeki en güzel balık lokantasına davet eder. Yıldız güzelliğiyle Kerim'i mest eder.

- (Yıldız, tatlı bi' ses tonuyla) Merhaba Kerim çok bekletmedim umarım. Trafik vardı da birazcık geç kaldım.
- Sorun değil Yıldız. Sana çok merak ettiğim birşeyi sormak istiyorum
- Sor tabi
- Sen gün geçtikçe daha da mı güzelleşiyorsun?

Yıldız utanır ve Kerim'in gözlerine bakar. İkili gülüşürler. Kerim ve Yıldız'ın sohbeti uzun sürer. Yıldız saatin geç olduğunu söyler ve ikili birlikte kalkar.

Kerim Yıldız'ı eve bırakır. Yıldız Kerim'i Eve davet Eder. Asuman Halit Can'ı Alıp Komşusu Hayriye'ye gitmiş ve halâ dönmemiştir.

Yıldız Kerim'in elini tutar ve "Her gün her gece birbirimizi düşündük Kerim. Ben artık seninle ve oğlumla yepyeni bir sayfa açmak istiyorum. Kerim Yıldız'ın ellerini tutar ve "İkimizde bugünlerin hayalini kurduk Yıldız.  Yıldız Kerim'e yaklaşır "Artık hayal değil herşey gerçek Kerim". der ve Kerim'in dudağına bi' öpücük bırakır. Kerim dünyanın en mutlu adamıymış gibi hissedercesine oradan ayrılır.

Ender, Kaya'ya pek belli etmese de içinde duyduğu aşk hâlâ bitmemiştir. Ender'i korkutan tek şey Kaya'nın onu geçmişteki gibi terk etme ihtimalidir.

- Ablacığım çok geç kaldın başına bir şey geldi diye endişelendim.
- Yok Caner'ciğim. Cemiyetteki arkadaşlara sohbete daldık sadece.
- Peki dediğin gibi olsun (Caner çekinerek) Kaya ile karşılaştınız mı bugün?
- Karşılaştık Caner'ciğim ama öyle endişeleceğin bir durum olmadı.
- Anlatmak istersen ben buradayım.
- İyi ki varsın Caner.
- Sende iyi ki varsın abla neyse benim Emir'e sözüm vardı ben oraya gideyim.
- Okey Caner sen keyfine bak yarın akşam görüşürüz babay canım.
- (Caner gülerek) Oruvar ablacığım.
- Kaç gere söyledim sana "oruvar" değil "au reivor". Neyse yarın sabah Şahika Hanım'ı ziyaret edelim bakalım. Hiç sesi soluğu çıkmıyor, fırtına öncesi sessizliği mi yoksa?

Sabah olur Ender ile Yıldız'ın kapısı çalınır ve kapıyı açtıklarında  gazete kağıtlarından kesilen harflerle yapılmış bi' not bulurlar.
Notta "İşlediğiniz cinayetten haberim var" yazmaktadır.

YALANLARIN GÖLGESİNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin