3/Beş

533 35 31
                                    

Saat tam 09.00'da uyanmıştım. Banyoda elimi yüzümü yıkayıp, dişlerimi fırçaladıktan sonra üstümü değiştirmeden mutfağa geçtim. Annemler uyanmıştı. "Günaydın." dedim sessizce. Babam yüzüme bakmaya bile tenezzül etmemişti. "Günaydın kızım." dedi annem. Çaydanlığı da masaya koyunca sessiz bir kahvaltı başlamış oldu.

Kahvaltıdan sonra anneme ev işlerinde yardım ettikten sonra odama gidip kitap okudum. Saate baktığımda 13.34 olduğunu gördüm. Aklıma defterde yazan yere gideceğim gelince hemen yataktan fırladım. Üstüme siyah yüksek bel pantolon, siyah crop, ve hava kapalı olduğundan dolayı siyah kot ceketimi giydim. Saçlarımı düzleştirip üstüne maşa yaparak dalgalandırdım. Yüzüme de hafif bir makyaj yaparak evden çıktım.

Defterde yazan yere geldiğimde burası eve bu kadar uzak mıydı yaa, diye geçirmeden edemedim. Cidden baya uzun gelmişti yol.
Bir dakika, orada 4 kişi vardı. Yoksa bunlar defterde bahsi geçen kişiler miydi? Hemen adımlarımı oraya yönlendirdim. Bir kız, üç erkek vardı. Kız beni görünce diğerlerine kaş göz işareti yaptı. Arkası dönük olan çocuk hariç hepsinin gözleri beni buldu.
"Şey.. Merhaba." Diye konuştum. Kıvırcık saçlı çocuk "Selam." dedi. Kız olan "Diğer kişi sen misin?" "Anlamadım?"
"Defteri bulan diğer kişi sen misin?" Çok iyi. Ben de bu konuya nasıl girerim diye düşünüyordum. Çantamdan defteri çıkarıp "Bu defterden bahsediyoruz değil mi?"
"Ta kendisinden bahsediyoruz." dedi kıvırcık saçlı çocuk gülerek. Hayır komik olan ne? Onu anlamadım. Kız tam bir şey söyleyecekken birisi "Bence bu konuda konuşmaya başlamadan önce tanışalım. Ne dersiniz? Hatta ben başlayayım. Barın ben."
Belli ki ben yokken tanışmamışlardı.
"Bahar." "Mete ben de." Dedi kıvırcık saçlı çocuk. Güzel. Şu kıvırcık saçlı çocuk lafından kurtulmuş oldum. "Demir." Yüzünü hiç görmediğim çocuğa baktım. Kumraldı. Kahverengiydi gözleri. En sevdiğim renk...
O da bana baktı. Bir süre ayırmadı gözlerini gözlerimden. "Sen adını söylemeyecek misin?" Kıza pardon Bahar'a döndüm. "İz. İz ben." "İz" diye mırıldandı Demir. Ona baktığımda bakışlarını kaçırdı. "Değişikmiş." dedi Bahar. Bunu söyleyen bilmem kaçıncı kişiydi. Alışmıştım artık. "Tanışma Faslı bittiğine göre sadede gelebilir miyiz lütfen? İşimiz gücümüz var ayol." Diyen Mete'ye gülmeden edemedim. Ben de kullanırdım ayol kelimesini. Birden üzerimde bir çift göz hissettim. Aniden Demir'e dönünce göz göze geldik. Yüzündeki gülümsemesiyle beni izliyordu. Gülüşüm solarken bakışlarımı kaçırdım. Utanmıştım. Barın ve Bahar'ın bir banka doğru yürümesiyle biz de o tarafa doğru gittik.

Herkese merhaba. Beşlinin isimlerini beğendiniz mi?
Bu arada yıldıza basmayı ve yorum yapmayı lütfen unutmayınız.
Açıkçası benim pek içime sinmedi. Ama umarım sizler beğenmişsinizdir.
Hoşça kalın.

🌸🤍


DefterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin