E7

6.2K 735 1K
                                    

Birinci saat sessizlik ve arada bir "camı açabilir miyim?" sorusuyla geçmişti, ikinci saat aralıklı mesafelerde durarak ihtiyaçlarını karşılamışlar ve devam etmişlerdi. Üçüncü saate şu anda yaşanan saatti, şimdiye kadar ikisi de çenesini açmadan kendi hallerinde arabadaydılar.
Hyunjin bazen istemsizce yan gözle Jeongin'i süzüyor ve yüzündeki ifadelerden ne hissettiğini çözmeye çalışıyordu, Jeongin ise Hyunjin'in ona baktığını hissettiği anlarda hızla kafasını cama doğru çeviriyor ve olası bir bakışmayı engelliyordu.
Ortam ikisi için de garipti fakat Jeongin için daha da garipti, Hyunjin'in yanında istem dışı gergin oluyor ve sürekli üstünü başını düzeltme gereği duyuyordu. O da biliyordu ki eğer Chan ile bu yola çıkmış olsaydı daha kolay geçecekti.

Sessizlik hâlâ sürerken Hyunjin'in tabletten şarkı açması ortamın havasını değiştirmeye yetmişti, Coldplay'in "Hymn For The Weekend" şarkısı çalarken Jeongin ayağıyla ritim tutmaya başladı, bu şarkıyı Felix sayesinde ezbere biliyordu.
Hyunjin de tekrardan Jeongin'i süzdüğü bir anda şarkının ritmine kendini kaptıran Jeongin'i görünce gülümsedi, ortak bir yanları vardı.

"Müzik dinlemeyi seviyorduysan neden söylemedin? Yolculuk başlar başlamaz açabilirdim."

Hyunjin'in bu ikili tavrı Jeongin'e fazlasıyla garip geliyordu, bir an için Hyunjin'in harika bir kişiliği olduğunu düşünüyor ve sadece işi gereği gerçek kişiliğinden uzak olduğunu düşünüyordu, lâkin bazen de bu konuda fazlasıyla yanıldığını hissediyordu. Hyunjin çift kişilikli gibiydi ve bu durum Jeongin'e artık değişik gelmeye başlamıştı.

"Siz sevmezsiniz diye söyleyemedim efendim."

Hyunjin ise davranışlarının farkındaydı, her çalışana karşı dominant yapısı hâkimdi fakat Jeongin bazı zamanlar o yapıyı kırabiliyordu.
Bunu başarabilen ilk kişiydi Hyunjin'in hayatında, bu sebeple Hyunjin bir miktar korkuyor ve kendinden ödün vermek istemiyordu.

Ancak kalan üç saatlik yolu da asık suratı ve gerdiği ortamla geçirebileceğini sanmıyordu. Jeongin'in yine o yapıyı yıkmasına, zincirlerini kırmasına izin verecekti. Her şey kontrolü altındaydı.

"Yine de isteğini dile getirmelisin Jeong, sabahtan beri karnının guruldamasına rağmen ağzını bir defa bile açıp aç olduğunu söylemedin."

Jeongin mahçup bir biçimde Hyunjin'e baktı, utandığı için elleriyle karnını gizlemekten geri kalmamıştı.

"Duymuş muydunuz?"

"Bir aslan kükremesini duymamak imkansızdır Bay Yang."

Hyunjin gülümsediğinde Jeongin de gülümsedi. Hyunjin'in çift kişilikli olduğunu düşündüğü bir anın içindeydi ama seviyordu bu anları, ancak bu anlarda doğru düzgün zaman geçirebiliyordu patronunun yanında. 
Güvenini topladığında vücudunu koltukta Hyunjin'e doğru çevirerek eğlenen bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

"Tamam o zaman, gördüğümüz ilk kahvaltıcıda durabilir miyiz? Kurt gibi açım."

"Durabiliriz, gördüğün bir yer olduğunda bana seslen."

Jeongin bakışlarını Hyunjin'den alıp camdan dışarıya yöneltti, bir otobanda oldukları için fazla bir dinlenme yeri göremiyordu fakat ileride gördüğü bir tabelaya göre iki yüz metre ileride bir hamburgerci vardı.
Jeongin, öğrenci olduğu için sık sık öğünlerini basit bir hamburgerle geçirebilirdi ancak Hyunjin'i tahmin edemiyordu, ayrıca magazinlerin söylediğine göre Hyunjin vejetaryendi.
Jeongin dudaklarını büzerek tabelayı görmezden geldiği sırada Hyunjin'in sesini duydu.

"Benim ne yiyip ne içtiğim beni ilgilendirir, iki yüz metre sonra doymaya hazır olun Bay Yang."

Jeongin şaşkınlık ama aynı zamanda sevinçle patronuna baktı, içinden geçeni anlayabilmesi kendisini korkutsa da bunu yansıtmadan iki yüz metrenin bitmesini bekledi.
Bittiğindeyse Hyunjin arabayı gölge bir alana park etti ve arabadan inerek karşısındaki hamburgerciye baktı. Hayatında bir defa bile yememişti ve şimdi bunu ilk kez yanındaki oğlanla yapmak garip hissettirmişti.

lawyer - hyuninWhere stories live. Discover now