Hemşireler Jimin'i normal bir odaya yerleştirirken doktor gülümseyerek Jungkook'a döndü. "Tebrikler efendim, güzel bir kız kurdunuz oldu. Bay Park da çok iyi narkoz etkisinde, yakında uyanır. Bebeği isterseniz şimdi görebilirsiniz."

(Y.n: kitabın başında hatırlarsanız bilgilendirmelerde kurtların sadece erkek olmadığını yazmıştım.)

  Jin kız kelimesini duyunca çığlık atıp Yoongi'ye iddiayı kazandığına dair bir şeyler anlatıyordu. Aileler sevinçle birbirini kucaklarken Namjoon ve Hoseok transa girmiş Jungkook'u sarsıyorlardı. Jungkook transtan çıkıp bebeklerin olduğu bölüme sarsak adımlarla ilerledi. Onların bir bebeği olmuştu, bir kurt, kız bir kurt... Oraya vardığında etraftaki bebekleri teker teker inceledi, sonunda gözü küvezin üzerinde Jeon yazan bebeği gördü. O an gözünden yaşlar firar etmeye başladı. Baba olma duygusu çok yoğundu, onlara bir şey olma korkusu uçup gitmişti. Sanki onlar gittiğinden sonra şimdi nefes almaya başlamış gibiydi.


  Omuzları sarsılırken yavaşça bebeğe yaklaştı, gülerek kendisine bakıyordu. Yavaşça kucağına alıp minik bebeğinin yüz hatlarında ellerini narince değdirdi, kırılmasından korktuğu bir oyuncağa dokunur gibi dokunuyordu.

  Kızları Jimin ve kendisinin karışımıydı cidden. Siyah saçları vardı, dudakları ve yanakları oldukça dolgundu, aynı Jimin gibi. Jungkook bunu düşünürken kıkırdamadan edememişti. Kucağındaki bebekle beraber Jimin'in odasına ilerlerken bir yandan da kızıyla konuşuyordu. "Güzelliğin aynı Jimin babana çekmiş bebeğim, büyüyünce çok güzel bir kurt olacaksın. İkinizi de diğer insanlardan sakınmak zor olacak."

  Odanın kapısına vardığında derin bir nefes alıp açtı kapıyı. Jimin çoktan uyanmış meraklı gözlerle etrafı inceliyordu, o an eşinin kucağındaki bebekten bir farkı olmadığını fark etmişti. Herkesin gözü Jungkook üzerine toplanınca hemen güzel sözler dökülmeye başlamıştı ağızlarından. Hepsi bebeğin tatlılığını konuşuyordu. Jungkook onlardan sıyrılıp yatakta oturan eşine doğru ilerledi.

Bebeği kucağından yavaşça Jimin'in kucağına verince eşi dolan gözlerinden yaşların sızmaması için kafasını yukarı kaldırmıştı. Jungkook eşinin saçlarını uzun bir öpücük kondurup onları izlemeye başlamıştı.

  Jimin bebeğine narince dokunup dudaklarını alnına bastırdı. "O çok tatlı Kook."

Jungkook kafa sallayıp hayatının anlamlarına baktı, şu an cidden bir aile olmuşlardı. Gerçek bir aile, mutlu ve birbirlerine aşıklardı, bir insan daha ne isteyebilirdi ki? (Para)

  İkili bebeklerini severken Jin güzel ortamın içine söyledikleri ile sıçmıştı. "Kaç yaşında evlenir sizce?"

  Herkes göz devirirken Yoongi, Jin'in kafasına vurdu. "Artık şu iddia şeylerini bırakmalısın."

Jungkook çatık kaşlarıyla Jin'e bakıyordu o sırada. "O evlenmeyecek!"

Jin hahlayıp kollarını göğsünde birleştirdi. "Seninle büyüyecek sonsuza kadar değil mi?"

"Evet!"

"Çok beklersin, yaşlandıkça daha kaçık olursun sen!"

"Olursam olurum o benim çocuğum!"

  Jimin uyanmak üzere olan bebeği görünce kaşlarını çatıp sessizce ikiliyi uyardı. "Bebeğim uyanırsa ikinizi de buradan kovarım."

Jungkook ve Jin sessizce birbirlerine öldürücü bakışlarını atıp önlerine döndü. Bir süre sonra diğerleri de çıkınca Jimin ve Jungkook bebekleriyle yalnız kalmıştı. Kızları küçük kuyruğunu Jimin'in eline dolayıp güvende olduğunu hissediyordu. Bu hali babalarını güldürmüştü. "Artık bir bütün olduk."

Fox and Wolf | JikookWhere stories live. Discover now