Gündelik Hayat

31 1 1
                                    

Merhabalar! Bendeniz alper, alper kaya. Şuan 25 yaşındayım ve mutluyum eskisi gibi hareketli bir hayatım yok, aksine monoton bir hayatım var ve bunu seviyorum. Monotonluk sevilirmi demeyin benim dönemimde yaşasaydınız eminim monotonlugu sizde çok severdiniz. Neyse daha fazla uzatmıyayım ve herşeyin başladıgı o zamana gidelim çok eskilere burdan 10 sene önceye,15 yaşıma gidiyoruz. Sabah herzamanki gibi kalktım ve okula gittim. Dogrusu sıkıcı bir gündü ilk iki ders en sevdigim ders olan kimyaydı fakat uykum oldugu için dersi pek dinleyemedim. Diger dersler ise sırasıyla; edebiyat,ingilizce ve son olarak en beceriksiz oldugum ders olan resimdi. Resim çizemem fakat resmede ressamada saygım büyük hatta en sevdigim eser van goghdan kafe teresta gecedir; yıldızlı gece eserinide çok severim ha tabi çiçek açan badem agacınıda unutmamalıyız. Ama tüm sporlarda çok yetenekliyimdir özzeliklede tenis ve yüzmede kollarım saolsun :) Ders bittikten sonra en yakın arkadaşlarım olan ferit ve emre ile sözleşmiştik. İlk önce yemek yemeye favori yerimiz olan emrenin annesi nalan ablanın ev yemekleri dükkanına gittik. Günün yemegi mantar sote, bulgur pilavı ve mercimek çorbasıydı bir güzel karnımızı doyurduktan sonra bowling oynamaya gittik. İlk başta kollarım güçlü dedigime bakmayın emre ve feritin yanında pekde iyi sayılmam. Emre; hepimizden uzun,kilolu ve güçlüydü. Ferit ise çok atletik bir çocukdu tüm sporlarda iyidir futbolda ise bir harikadır onu tanıdıgım günden beri hiç aksatmadan günlük sporunu yapar. Neyse biz oyuna geçelim oyunu ferit kazandı(şaşırmadım). Eve yürüyerek geldik ve sonra bizim evde verılen ödevleri yaptık. Matematik ödevi beni hiç zorlamadı zaten altıüstü yeni geçtigimiz konudan 50 soruydu fakat edebıyat için aynı şeyi söyleyemem.Ferit matematik ödevini yapmam karşılıgında edebiyat ödevini yapmayı kabul etti. Hoca hikaye yazmamızı istemişti ve ferit bu konuda gerçek bir uzmandı. Ödevler bittikten sonra annemin yaptıgı nefis çikolatılı pastayı gömdük o arada abim içeri girdi . kendisinden bahsedeyim okulun birincisi ,hocalarının gözdesi kızların sevgili rüyası canım abim tarık. Ooo hoşgeldiniz gençler nasılsınız? ferit ve emre aynı anda iyiyiz tarık abi sen ? oda iyiyim dedikten sonra koyu bir sohbete daldık. Saat 12 ye yaklaşırken ferit sanki tam 12 de külkedisine dönüşücekmiş gibi hızlıca bize müsadee diyip emreyide sürükleyerek dışarı çıkardı . Emrede kenarında çikolatalı pasta kalmış agzıyla kocaman gülümseyerek el sallıyordu evden yavaş yavaş uzaklaştılar sonra gözden kayboldular çok uzak degillerdi birbirlerine, emre ile ferit bi sokak aşağıda oturuyorlardı emrede feritin karşısında oturuyordu zaten bu sayede tanışmışlardı.Emregil yeni taşındıklarında ferit emreden bana bahsetti biraz utangaç biri sanırım gidip tanışalım dedi sonrada gidip tanıştık sonra üçümüz çok yakınlaştık . Bizim annelerimizde çok iyi anlaşır fakat emre ve feritin babası askerdeyken tanışmışlar sonra birgün birşey yüzünden kavga etmişler o günden berri küsler. Benim babam ikisinin arasını yapmaya çalışıyor fakat nafile ikiside birbirinden inatçı nuh diyor peygamber demiyor ikiside. Herkese iyi geceler dileyip yatagıma gittim. Çok uykum vardı ama yine uyuyamıyordum. Ne zaman kötü birşey olacak olsa beni hiç uyku tutmaz. Sanırım hissediyorum, en son uyuyamadıgım günün sabahı annem merdiven düşüp bacagını kırmıştı ama bu seferki farklı daha büyük birsey bu uyuyamadıgım 4. gün kimseyede söyleyemiyorum ama inşallah birşey olmaz. Belki de sınavlar yaklaştı diye böyleyimdir .Umarım öyledir. Uyku beni içine çekiyor, gözlerim kapanıyor ve bilincim bu dünyadan uzaklaşıp beni hayal alemine çekiyor ve güzel bir rüya gösteriyor. (Ertesi gün) sabah uyandım, her zamanki gibi hafif bir kahvaltıdan sonra okulun yolunu tuttum. Okula yaklaşmışken leyla ve furkan ikizlerini gördüm. Yine kavga ediyorlardı. Kimse kolay kolay bu kardeşlerin ikiz olduğuna inanmaz çünkü ne tipleri nede huyları hiç birbirine benzemezdi. Furkan; sarışın ve uzun boyluydu leyla ise esmer ve kısa bir kızdı. Furkan çok çabuk sinirlenir ve okulu pek sevmezdi fakat leyla sakin ve derslerinde başarılı biriydi. Abimle aynı yaşta olsalar kesin en dişli rakibi leyla olurdu. İkiside yanıma geldi kavga etmeyi bıraktılar zaten kavga degil daha çok furkanın bagrışmasıydı. Leyla furkanı bastırmak için hemen benimle konuşmaya başladı. Günaydın alper nasılsın ? dedi bende iyiyim dedikten sonra edebiyat ödevime bakmak istedi. Bende kabul ettim, uzun uzun inceledi. Sonra hımmm güzelmiş ama eminimki sen yazmadın, ferit yazdı degilmi ? dedi. (nasıl hemen anladı ya) evet diye mırıldandım. Sonra sanada günaydın fur- derken. Furkan ayakta uyuyordu. Leylaya heryerde uyumayı nasıl beceriyor? diye sordum oda gülerek o bu dünyaya uyumak ve kavga etmek için gelmiş dedi. İkimizde kıkırdadıktan sonra beni iyi izle dedi. -Furkan hadi uyann ! -5 dakika dahaaa. Leyla hiç acımadan onu kolundan çimdikledi. Furkan bagırarak uyandı (vallahi benim bile canım acımıştı).Furkan kendine gelip kolunun agrısının nedeninin leyla oldugunu anlayınca . LEYLAAAA! gel kız buraya diye koşuşturmaya başladı ki. Okul müdürü mahmut bey bizi karşıladı. Nasilsiniz çoçuklar ? dersler nasıl gidiyor? sınavlara çalışmaya başladınızmı? (daha şimdiden kafamızı şişirecegi belliydi). Neyseki iyiy- derken ders zili çalmıştı. Mahmut bey neyse çoçuklar sonra konuşuruz size iyi dersler dedi. Teşşekür ettikten sonra koşar adımlarla okula dogru yürüdük. Furkan sessizcene iyi yırttık dedi. Çok haklısın dedim. Sınıfa girdik. Matematik hocamız alparslan hoca içeri girmişti. Ödevleri açın demiş olmalıydıki sınfın çogu çantasını karıştırıyordu . Bizde yerimize geçtik. Ben sınıfın en güzel kızı olan aslının yanında oturuyordum (bana göre degil). Günaydın diye mırıldandı aynı şekilde karşılık verdim. Hoca tek tek sıraları kontrol ediyordu bizimkine yaklaştı. Önümüzde ferit ve murat oturuyordu. Murat uyuyordu,biraz horlama sesi de geliyordu. Sıra onlara geldi ferit ödevini gösterdi. Hoca vayy ferit efendi siz matematik ödevlerini yaparmıydınız ? feritde gülerek bazen farklılık güzeldir dedi. Sonra hoca murata bakarak kaldır şunu oglum dedi. Hoca gittikten sonra murat bize dönüp sırıtarak güzel uyuma taklidi yapıyorum demi? dedi. Aslı hııı cidden müthiş yetenek keşke birazda derse yetenegin olsaydı dedi. (haklı ama söyleyiş biçimi hoş degil). Sonra hoca karaköklü sayılarıyla ilgili soru çözdü. Sonraki derste matematikti ve soru çözmeye devam ettik. Soruyu çözme sırası feritdeydi. Hoca hadi gel feritcim ödevindeki soruları nasıl güzel yapmıştın,gel burdaki soruyuda çöz. Biraz mırınkırın etsede sonra kalktı üç saat karalama yaptı ve kendince cevabı buldu fakat tabiki de yanlıştı. Hoca tamam tamam otur dedi ve soruyu kendi çözdü. Sonraki derslerde pek de birşey olmadı. Sırasıyla almanca , biyoloji ve cografyaydı. Okul bittikten sonra eve üçümüz gittik. Bugün okuldan sonra kimsenin birşey yapası yoktu çünkü hepimiz çok yorgunduk.Hemen evlere dagıldık. Eve girer girmez burnuma müthiş sarma kokuları geldi. Ooo gözde hanım döktürmüşsünüz dedim. Annem de gülümseyerek hoşgeldin dedi. Odama gidip güzel bir uyku çektim. Sonra annem uyandırdı hadi Alper sofraya gel diye. Sofraya geçip oturdum. Herkesle selamlaştıktan sonra agzıma sarmaları doldurmaya başladım. Hep beraber babamın açtıgı haber kanalını iziyorduk ve herşey böyle başlamıştı...

Hayatta Kalmam Lazım Where stories live. Discover now