KES|27

3.6K 383 514
                                    

Sellaaam.

Bugün karşınızda Furkan & Ebrar ikilisi var!

~°~

Ebrar'dan

"Bana bak bücür! Eğer maskelerimi alıp yine bir yere sakladıysan seni gebertirim." diye hiddetle başımın belası olan kardeşime bağırdım.

"Hep boş söz bunlar. Babama söylerim o maskelere ne kadar para verdiğini."

Bunu söyleyen on iki yaşındaki kız kardeşime baktım. Kalleş de olabilir emin değilim.

"Kızım bunlar ileriye yatırım diyorum. Sen de biraz büyü sonra sana da alacağım, beraber maskeler yapacağız, güzelliğimize güzellik katacağız." dediğimde tatmin olmuş şekilde gülümsedi ve koltuktan kalkıp ilerlemeye başladı.

Ben de sinsice onu takip ettim.

Koridordaki dolabın çekmecesini açtığında içinde makyaj malzemelerimi ve maskelerimi gördüm.

Kafasına hafifçe vurdum.

"Bir daha böyle bir şey yap. İşte o zaman gösteririm sana gününü Esra."

Kafasını tutup sanki bir demir parçasıyla vurmuşum gibi ağlamaya başladı.

Hayır, bebek de değildi yani.

Onu umursamadan çekmecedeki bütün eşyalarımı tişörtümü önümde biraz açıp içine doldurdum.

"Annem ve babam gelene kadar ağlayacağını biliyorum ama onlar iki gün iş seyahatindeler. Bana kaldın yani bebeğim." diyerek ona öpücük attığımda kapı çalmaya başladı.

Esra ve ben birbirimize baktık.

Komşu bağlarımız da yoktu, akraba yakınlığımız da.. Kimdi ki?

O kapıya doğru ilerlemeye başlayacakken kolundan tutup arkama yönlendirdim.

"Sen burada kal, ben bakayım kimmiş."

Usluca başını salladığında kapıya doğru ilerledim.

Tişörtümdeki eşyalar düşmesin diye bir elimle ucunu tutarken kapının deliğinden baktım.

Bir şey gözükmüyordu.

"Kim o?"

Uzun bir süre sessizlik oldu.

"Kargo efendim." diyen tuhaf ince bir ses duyduğumda kaşlarımı çatıp kapıyı açtım.

Diz üstü çökmüş halde başını yere eğmiş duran birini gördüğümde kim olduğunu anlamaya çalıştım.

Saçları aslında çok tanıdık gelmişti ama onun burada olma ihtimali yoktu.

Bir süredir hiç konuşmamıştık bile.

Bu konu beni yeterince üzerken düşünmeyi bırakıp konuştum.

"Kimsiniz?"

Yavaşça kalkıp yüzünü bana çevirdiğinde gözlerimi şaşkın bir şekilde açtım.

Furkan şu an kapımdaydı.

"Somurtuğum?"

Konuşmasıyla tişörtü tutan elimi kaldırdım ve her şey yere düşerken yüzüne tokatı çarptım.

Bu bana uzun zamandır somurtuğum demediği ve yazmadığı içindi.

Eli yanağını tutarken bir yandan gülüyordu.

"Yemin ederim tahmin ediyordum tokat yiyeceğimi."

Burada olması zaten yeterince beni afallatırken resmen üstüne atlayıp ona sarıldım.

KES |Yarı Texting|Donde viven las historias. Descúbrelo ahora