BÖLÜM 1

31 5 2
                                    

    Sonunda ders bitmişti. Hemen çantamı kapıp hızlı adımlarla amfiden çıktım. Arkamdan seslenen arkadaşlarımı duymazdan geliyordum. Hemen eve gidip kafama koyduğum şeyi yapacaktım...
     Sabah verilen konferansta şu sözler beynimde yankılanıyordu; "Hayatımızdaki en acımasız şey, zamandır. Gitti mi gidiyor, döndürmeye ne gücün ne kudretin yetiyor." İşte bu söz beni harekete geçirmişti. Tüm gün kafamdaki düşünceler beni yiyip bitiriyordu. Arkadaşlarıma harcayacak bir saniyem bile yoktu. Kampüsten çıktığım anda koşmaya başladım. Ne arabaları ne de insanları umursuyordum. Gözüm hiçbir şey görmüyordu. Senelerdir beni uyutmayan, boğazımda düğüm olan, kalbimde sökemediğim yarayı tedavi etmek istiyordum. Eve vardığımda soluklanmadan laptopun başına geçtim. Küçüklüğümden beri beni tanıyan Sezin teyzeye Facebook üzerinden mesaj gönderdim. "Artık bilmek istiyorum Sezin teyze... Benimle iletişime geçer misin? " Yerimde duramıyordum. Sezin teyzenin cevap vermesi için dua ediyordum. Çok geçmeden mesajımı yanıtladı.
Sezin: Demek içindeki kavgana son verip, her şeyi öğrenmek istiyorsun... Buna çok sevindim!
Leiyla: Sezin teyze her şeyi duymaya hazırım. Söyle bana annemin babamın isimleri ne? Beni neden terk ettiler?
Sezin: Leiyla, sana anne ve babanın isimlerini söyleyeceğim. Eğer artık bir adım atmaya hazırsan tüm bu sorularını onlara sor, onlardan öğren. Böylesi daha sağlıklı olacaktır...
Leiyla: Hayır, onlarla konuşmaya henüz hazır değilim. Lütfen Sezin teyze bana her şeyi anlatmanı istiyorum.
Sezin: Annenin adı Eftalya, babanın ismi de Karan. Soy isimleri Barut. Affet beni Leiyla, sana daha fazla yardımcı olamam. Kafandaki tüm soru işaretlerini ailenin gidermesi gerek. Hoşçakal...

      Offline olmuştu. Peki şimdi ne yapacaktım? Sosyal medya kullanıyorlar mıdır? Hayatımda hiç görmediğim, tanımadığım aileme ne yazacaktım? Yazmalı mıydım?  Kafamdaki sorular devam ederken Facebook arama motoruna Eftalya Barut yazdım. Derin bir nefes alıp enter tuşuna bastım. Sadece bir sonuç... Bu iyi bir şey mi? Çıkan kişinin profiline girdim. Arkadaşları, gönderileri, fotoğrafları her şey gizliydi. Profil resmi seçilemeyecek kadar uzak bir çekimdi. Yakın olsa bile kendisini tanıyacak bir fotoğraf yoktu elimde. Ne saç rengini, ne göz rengini, ne yüz hattını... hiçbir şey bilmiyordum. Acaba benim gibi Almanya'da mı yaşıyorlar yoksa Türkiye'de mi? Ya da başka bir ülke..? Facebook sayfasında onun hakkında edinebileceğim bir bilgi yoktu. Instagram daha iyi bir seçenek olabilir mi? Maalesef orada bu isimde bir profil çıkmadı. Tek seçeneğim Facebook'tu. Mesaj butonu açıktı. Gözümü oradan alamıyordum. Yazmalı mıyım? Yazarsam ne söyleyeceğim? Hem her şeyi bilmek istiyorum, hem de hiçbir şey duymak istemiyorum. Ama bu işe girişmiştim artık. İsimlerini bile bilmek istemiyorken şimdi mesaj atmalı mıyım diye düşünür olmuştum. "Şimdi değil! " diyerek laptopun kapağını sertçe kapattım. Tekrar konferanstaki söz kulağımda yankılanmaya başlamıştı. Ya ileride bu işin peşini bıraktığım için pişman olursam? Artık başıma ağrılar giriyordu. Ne istiyorum ben? Ne yapacağım?

LeiylaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin