Losing Game-MinSang

-14-

Minik,tatlı bir kafeye geldiklerinde Yeosang motordan inip kaskı çıkardı ve kızıl saçlı olana verdi.Mingi kaskları yerine koydu ve sarışının yanına giderek kolunu ince bele doladı.Kafenin kapısını açarak sarışın bedene yol verdi.

Yeosang gülümseyerek içeriye girdi.

"Teşekkürler nazik beyefendi."

Mingi'de gülerek arkasından girdi. Gülümseyerek teras katına çıktılar.En güzel manzarası olan yere oturdular.

"Ne yemek istersin bebeğim?"

"Waffle lütfen~"

Mingi sarışına gülümseyerek baktı.

"Sen nasıl istersen güzelim."

Gelen garsona siparişlerini verip beklemeye başladılar.Yeosang manzarayla büyülenmişti. Sabah saat 6 civarlarında böyle tatlı bir cafe,ve de şehirden uzak...Tam da Yeosang'ın romantik bulacağı bir ortam.MIngi sarışın gencin elini masanın üzerinden tutmuştu. Sarışın olan da parmaklarını uzun ve ince parmaklara dolayarak gülümsedi.

"Burası çok güzel Mingi..."

"Sana layık olsun istedim güzelim."

Yeosang yanaklarının kızardığını hissederek başını manzaraya çevirdi.

Mingi son zamanlarda çok romantik konuşmaya başlamıştı ve bu çok hoşuna gidiyordu.Uzun olan gülümseyerek elinin arasındaki elin üzerine bir kaç öpücük kondurdu.Yeosang şaşkın bakışlarla ona döndü.

"Mingi..."

"Üzgünüm,tutamadım kendimi."

"Hayır,bu...Cidden çok hoştu."

"Yaptıklarım hoşuna mı gidiyor?"

Kızıl saçlı olan sırıtırken sarışın utanarak başıyla onaylamıştı.

"Hem de çok..."

Fısıltı ile çıkan sesinden sonra Mingi gülmüştü.O sırada siparişleri gelmişti.Ellerini ayırmak zorunda kalarak yemeklerini yemeye başladılar.