-8-

279 27 3
                                    

Kızıl saçlı genç salona girdiğinde herkesin dikkati bir anda üzerinde toplanmıştı.

"Biz bana geçiyoruz saat çok geç oldu."

Wooyoung sırıtırken Yeosang,Mingi'nin kucağında uyuya kalmıştı bile.

Mingi Yeosangı kendi evine götürmüştü.

Güzelce yatağa yatırıp üzerini örttü sarışın çocuğun.Kendisi de sarışın çocuğun yanına yattı.Kollarını sarışın cocuğa sarıp kendine çekti minik bedeni.

_______________________________

Yeosang gözlerini aralayıp etrafa baktı bir süre.Bu oda hiç de tanıdık gelmiyordu.Başını sağ tarafa çevirdiğinde gördüğü yüz ile gülümsedi.Kızıl saçlı çocuk mışıl mışıl uyurken Yeosang işaret parmağını Minginin dudağına dokundurdu.Fazla yumuşak ve kırmızıydı.
Uyuyorken masum bir bebek ejderha gibi duruyordu. Neden mi ejderha?Mingi bir ejderha kadar özgür ruhlu ve cesurdu.

Kızıl saçlı genç gözlerini araladığında kendisine güzel gözleri ile bakan sarışını gördü.Onunda yüzünde bir gülümseme oluşmuştu.Dudaklarını öne çıkardı ve bir kaç santim ilerisindeki dudaklara değdirdi.

"Günaydın gün ışığı."

"Günaydın Mingishi"

"Rahat uyudun mu?"

"Hem de çoook~"

Yeosangın çalan telefonu ile güzel ortamları bolünmüştü.Yan tarafına dönüp telefonunu aldı.Ekranda gördüğü isimle derin bir nefes verdi ve telefonu açtı.

"Ne var?

Minginin evindeyim hâla

Kapat çeneni Wooyoung.Oraya gelirsem görürsün sen aptal.

Tamam kapat sorarım ben ona."

Telefonu kapatıp Mingiye döndü.

"Bu akşam sizinkiler ve bizimkilerle karaokeye gideceğiz sen de bize katılmak ister misin?"

"Sen olacaksın orada değil mi?O zaman ben de varım."

Yeosang kıkırdadı.Yatakta biraz daha diğerine yanaştı.

"Evet orada olacağım yakışıklı."

Mingi hafif bir kahkaha attı.

"Aman tanrım çok flörtözsün sen.Tam da benliksin ona ne demeli?"

"Yani sen de benim tipimsin.Ne yapsak ki?"

Sarışın genç işaret parmağı ile Minginin köprücük kemiklerinde daireler çiziyordu.

Ikili kalkmış ve kahvaltılarını etmişti.Sonra da Yeosang evine gitmişti.

Losing Game-MinSangWhere stories live. Discover now