8.Bölüm

255 27 44
                                    

Genç kız telaştan kapıyı kilitlemeyi unutmuştu. Bir anda içeri giren bu adam yüzünden şoka uğramıştı. Ege, önce kızın sapsarı olmuş yüzüne sonra da lavabonun soğuk mermerlerine koyulmuş kasaya baktı. Yüzü belli belirsiz bir şekle girerken Selin, ayağa kalktı ve açık kapıya doğru  koşmaya çalıştı.

Ege,uzun kollarını onun beline sardı ve bedenini tek seferde yere savurdu. Tuvaletin sert zeminine düşen Selin, acıdan iki büklüm olmuştu. Ege onu kollarından hızla çekti ve yatağa doğru sürükledi. Odanın kartını kapının dışına doğru itti. Artık ikisi de burada tutsak kalmışlardı. Ama Ege bu otelin sahibiydi. İşi bitince tek bir telefonla çok kolay bir şekilde dışarı çıkabileceğini biliyordu.

Ege Selin 'e doğru yaklaşırken kızın gözlerindeki korkuyu görebiliyordu.

"Lütfen bana dokunma, gitmeme izin ver nolur"

"Çok kötüsün güzelim, görgü kurallarını bilmiyor musun ? Eve gelen misafire nasıl davranılması gerektiğinden de mi bi habersin? Buraya kadar zahmet edip gelmişsin kolay kolay bırakır mıyım seni ?"

Ege kızın saçlarına ellerini attı. Daha sonra hiç beklemeden sertçe onun uzun siyah saçlarını çekti. Selin'in dili acıdan lal olmuş, konuşamıyordu. Ege öyle bir yüklenmişti ki karşı koymak imkansızdı.

"Nerden başlasak bilemiyorum, bebeğim. Belki de sen birşeyler anlatmak istersin ha ? Mesela seni hangi şerefsiz gönderdi ? Ah nasıl unuturum senin gerçek adın da Zeynep değildir şimdi değil mi ? Belki de buradan başlarsın anlatmaya"

"Kims- -e gönderme- di ben- -i. Ben kendim geldi-i-m "

"Bunu anlamanın tek bir yolu var "

Ege, Selin'in uzun saçlarını çekmeyi bıraktı ve küçük odanın içinde bulunan masaya doğru ilerledi. Masadaki en sivri bıçağı seçti ve kızın beyaz tenine dayadı.

"Hala konuşmamakta ısrar ediyor musun ? "

"Konuşmayacağim "

Ege bıçağın sivri kısmını Selin 'in boynuna doğru sürtünce Selin 'in ağzından çıkan inlemeler istemsizce dökülüverdi, dudaklarından.

"Ahh, canım yanıyor bırak beni Allah'ın cezası psikopat "

"Hala kimi koruyorsun kızım, kim gönderdiyse söyle adını. Seni buraya göndererek hayatını riske atan birini neden koruyorsun "

Haklıydı. Emir onun zarar göreceğini bile bile onu görevlendirmişti. Ona karşı o kadar öfke doluydu ki ölmesine bile izin vermişti.

"Tamam söyleyeceğim bırak beni "

Ege bıçağı biraz daha bastırdı ve sert bir dille konuştu.

"Hemen şimdi konuş ikinci bir şansın olmayacak"

"Beni Emir gönderdi. Emir Ataman"

"Neden ?"

"Dosyaların için o kasada olduğunu söyledi "

Ege histerik bir şekilde gülmeye başlayınca Selin daha da paniklemişti. Mide bulantısı şiddetini arttırmıştı. Karnı ile büyük bir savaş veriyordu. O kadar bulanıyordu ki oracıkta kusmamak için zor duruyordu.

"Siz benimle dalga mı geçiyorsunuz. Ne dosyası lan benim niye böyle bir dosya olduğundan haberim yok ! Bana esas sebebi söyle yoksa seni burada öldürmekten çekinmem "

"Yemin ederim bilmiyorum, buraya isteyerek gelmedim. Beni zorla gönderdi. "

"Emir 'in benden bi çıkarı olmadan seni yollamaz. Doğruları söylemiyorsun. "

🍁 HARELERİNDEKİ NEFRET🍁Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin