"Sen neden burada onunla konuştuğunu söyle şimdi."

"Sana iki gün önce biriyle tanıştığımı söylemiştim, hatırlıyor musun? O kişi Kwangsoo'ydu işte. Burada da tesadüfen karşılaştık. Oturup konuşmak istediğinde geri çeviremedim."

Seungmin'in kısa açıklaması Chan için oldukça yeterliydi. Kwangsoo'nun konuşmasına fırsat vermeden öne atıldı. "Öyleyse gidelim artık buradan."

Ayağa kalkıp Seungmin'in elini tuttu. Masanın diğer tarafına geldiğinde Seungmin'i bir kaç saniyeliğine bırakarak abisinin kulağına eğildi. "Benim olandan uzak durmalıydın. Artık ben de senin olanı kullanmaktan çekinmeyeceğim."

Kafeden çıkmadan önce duyduğu son şey Kwangsoo'nun arkasından "Boş tehditlere lüzum yok küçük, ben de durmayacağım." demesiydi.

"Araban nerede?"

"O ne tehdidinden bahsediyor? Ne olduğunu açıklayacak mısın bana Chan?"

"Seungmin arabanın nerede olduğunu sormuştum." Chan'ın sinirli olduğu belliydi ancak Seungmin bu konunun üzerine gitmekten vaz geçemezdi.

Onlar yürürken gözüken arabayı işaret edip "orada" dedi.

Seungmin sürücü koltuğuna Chan da onun yanındaki koltuğa oturana kadar ikisinden de çıt çıkmamıştı.

"Kafedeki halin neydi öyle? Adamın yakasına yapıştın birden."

Chan'ın camdaki bakışları Seungmin'i hedefine aldı. "Onunla bir daha görüşme."

"İkide bir bana emir verip durma ve düzgün bir açıklama yap artık Bang Chan." Seungmin de yavaş yavaş sinirlendiğini hissediyordu.

Chan derin bir nefes verdi ve eşinin direksiyondaki elini kavradı. İnce parmakları kendi kemikli parmakları içine aldığında "Yoruldum." diye küçük bir mırıltı döküldü dudaklarından. "Şu taht kavgası saçmalığından çok yoruldum."

Seungmin'in bakışları yumuşadı, yüzüne şefkatli bir ifade yerleşti ve henüz hareket etmeyen arabada sevgilisini kendime doğru çekip başını omzuna yasladı. Boşta kalan eliyle Chan'ın kıvırcık saçlarını okşadı. Bir şey sormadı bu sefer.

"Ne küçükken ne de şimdi, onunla aramızda hiç iyi bir ilişki olmadı. Varis olduğum için benden hep nefret etti. Çocukken ona kendimi sevdirmek için her şeyi yapardım ancak şimdi bunu umursamıyorum. Tahta çıkma zamanımın yaklaştığını söylemiştim, bu yüzden bana zarar verme peşinde. İkinizi öyle otururken gördüğümde sana da bulaşmasından korktuğum için o tepkiyi verdim."

Saçlarına küçük öpücükler kondurarak sessizce dinledi Seungmin onu. "Endişelenme, bana bir şey olmayacak."

'Sana bir şey olmasına da asla izin vermeyeceğim...'

Ayrıldıklarında soluğu evde almıştı Chan. Sertçe açtığı kapının ardından adeta gürledi. "Bang Jisung!"

Odasında telefonla konuşan Jisung onun sinirli ve sert sesini duyduğunda korkuyla yerinden zıplamıştı.

"Kapatmam gerekiyor Minho, sonra görüşürüz."

Konuştuğu gencin cevap vermesine fırsat bırakmayarak telefonu kapattı ve hızlı adımlarla aşağı indi.

"Efendim hyung." Chan'ın karşısında mum gibi dikilmişti. Her ne kadar birbirlerini çok sevselerde abisinin sinirlendiğinde ne kadar korkutucu olabileceğini herkesten daha iyi bilirdi. Ellerini sarı sweatinin arkasında buluşturdu huzursuzca.

"Kwangsoo Seungmin'e o kadar yaklaşırken ne halt yiyordun sen?!"

Hiçbir şeyden haberi olmayan Jisung gerginlikle alt dudağını dişledi. "Özür dile-"

Chan kardeşine bir adım daha yaklaştı. Onun bakışları altında küçücük kaldığını hissediyordu Jisung. "Dileme. Sikik özrün hiçbir şeye yaramayacak. Changbin ve Hyunjin ne yapıyordu peki?! Size güvenip çocuğu emanet ediyorum Kwangsoo ona bir şey yapsa haberiniz bile olmayacak halbuki!"

Her cümlesinde yükselen ses tonu Jisung'un gerginlik derecesini de yükseltiyordu. Abisinin bir noktada haklı olduğunu biliyordu, Seungmin'i ona emanet etmişti ama o Chan'ın güvenini boşa çıkarmıştı.

Sesinin güçlü çıkmasını umarak "Daha dikkatli olacağım." dedi.

"Hyunjin ve Changbin'i buraya çağır çabuk."

"Emredersin hyung."

Hyunjin ve Changbin geldikten sonra Chan onları da önce güzelce azarlamış, daha sonra plan aşamasına geçişti.

"Soojin noona yarın bir mektup yazacak. Önceki gibi onu da Kwangsoo'nun odasına bırakın ve eğer Soojin'i bulmak istiyorsa şehir ormanındaki 3.depoya gelmesine dair bir not ekleyin. Gözünüz sürekli onun üzerinde olsun, bu sefer işinizi düzgün yapın."

"Hyung, bu kadın bizim, daha doğrusu Kwangsoo için neden bu kadar önemli?" Hala Chan'dan tırstığı için çekingen bir tavırla sordu Hyunjin.

Aklına gelen yaşanmışlar Chan'ı bir kaç saniyeliğine eskiye götürmüştü. "Soojin noona ile aralarında güzel bir ilişki vardı eskiden. Ancak Kwangsoo tam bir korkak olduğu için kendi elleriyle parçaladı ilişkilerini."

"Ne yaptı?"

"Yaklaşık beş yıl önce yaşandı olaylar. Soojin noona melez bir vampir, annesi insandı ve onu dünyaya getirmeye çalışırken öldü. Bu yüzden babasıyla ilişkisinin pek iyi olduğu söylenemez. Aptal adam karsının tek emanetini korumak yerine onu karısından kopardığını söyleyerek hor gördü.

Kwangsoo ile nasıl tanıştılar bilmiyorum ama herkese buz kesilen abim ona sıcak bir ev gibi sahip çıktı. Böyle bir ilgiye alışık olmayan Soojin noona da aşık olmuş ona.

Kwangsoo hyungda ona aşık olmasına rağmen taht hakkındaki endişeleri hiçbir zaman peşini bırakmamış. Soojin noona ile birlikte olursa zaten ona uzak olan taht daha da ulaşılmaz olurmuş.

Bir gün güneydeki ormanda Soojin nona ile büyük bir tartışma yaşadılar bu yüzden. İnsan genlerinden dolayı Soojin noonanın sağlığı iyi değildi, tartışma sırasında kan basıncı çok yükseldiği için bayılmış.

Ben de tesadüfen oradaydım. Soojin noonayı gördüğümde yerde tek başına baygın şekilde yatıyordu. Yakın olduğu için ormandaki evime götürdüm, uyanması için uğraştım ve o da bana güvendiğinde anlattı her şeyi.

O gün, hasta haliyle hayvanlara yem olmasını göze alarak onu orada bırakan Kwangsoo, ertesi günler Soojin noonayı her yerde aradı ancak bulamadı.

Sizin odasına bıraktığınız zarfı görene kadar acımasızca terk ettiği sevgilisinin öldüğünü sanıyordu büyük ihtimalle.

Bu yüzden Kwangsoo'ya karşı Soojin noonayı kullanıyoruz. Onu alt etmenin en kolay yolu bu."

"Vay şerefsiz." Şaşkın bir şekilde mırıldandı Changbin.

"Beni böyle bir adamın kardeşi yapacak kadar neden nefret ettin benden Tanrım?"






VAMPCHAN İÇİN KURŞUN YER KURŞUN ATARIM HRRRRR

You Are || ChanMinWhere stories live. Discover now