9.Bölüm

9.8K 291 34
                                    

Hepinize yeni bir bölümden daha 
merhaba

Nasılsınız iyisinizdir umarım 💚😊

Bende iyiyim 🌸

Yazım hatalarım olduysa özür dilerim

Medya : Hakan ( güneşin dayısı )

Bölüm şarkısı : Tuna kiremitçi & Sena şener
                           Birden geldin aklıma

İyi okumalar 🧡🌸

*************************
Tam rüyamın en güzel yerinde birinin beni dürtüklemesiyle uyandım ve bu en sinir olduğum şeydi gözlerimi açtım ve beni kimin dürtüklenidiğine baktım tam da tahmin ettiğim gibi anneannem di

Anneannem ne zaman bize gelse böyle olurdu çünkü kendisi sabahın altısında kalkar ve bir dahada uyumazdı ve kendi uyumadığı gibi bizide uyutmazdı iyiki erken kalkmaya alışıktım yoksa gün boyu ruh gibi dolaşırdım evin içinde

"Deli kizum kalk da saat kaç oldi "

"Tamam anneanne 5 dakika daha sonra söz kalkıcam" dedim ve anneanne mi odadan gönderdim anneannem bana küçüklüğümden beri deli kızım derdi çünkü küçükken yaylaya gittiğimizde az delilikler yapmamaşım o zamandan beri bütün akrabalar bana deli kız derlerdi

Yataktan kalktım banyoya gidip duş aldıktan sonra  rutin işlerimi halledip odama geldim dayımla ben ve miray dışarda kahvaltı yapacaktık sonrada tüm gün gezecektik annemle anneannem dışarda gezmeyi sevmedikleri için onlar evde vakit geçireceklerdi , siyah bir kumaş pantolon üzerinede beyaz bir tişört giydim şaçlarımıda   kurutup maşayla hafif dalgalandırdım birazda makyaj yapınca hazırdım  son olarak parfümümüde sıkıp çantamı aldım ve aşağı indim dayım hazırlanmış beni bekliyordu dayım baya yakışıklı olmuştu oda bir kot pantolonla üzerine yapışan bir tişört giymişti kolları kaslı olduğu için üzerine giydikleri yapışıyordu ev halkına günaydın dedikten kapıya doğru ilerledik  bilekten bağlamalı topuklu ayakkabılarımı giymiştim

Çantamı alıp güneş gözlüğümüde taktım ve dayımla arabanın yanında mirayı bekliyorduk  dayımda güneş gözlükleriyle baya havalı gözüküyordu  ona dönüp

"Oo güzel kızların gözünü parlatıyorsunuz hakan bey "dedim  oda sesli bir kahkaha atarak

"Teşekkür ederim güzelim o sizin güzelliğiniz hanımefendi"  dedi tabi bunu o sırada gözlerinden ateş çıkararak izleyen boran ' da duymuştu tabi ben onu görünce nedense içimdeki şeytan güneş onu biraz daha kıskandırmamı söyledi , dayıma biraz daha yaklaşarak koluna girdim ve başımı omzuna yasladım dayım benim ailedeki en yakın arkadaşım gibiydi ona bazen dayı diye sesleniyordum oda birşey demediği için sorun olmuyordu hatta kendisi ona adıyla seslenmemi istedi ona dayı diyince kendini yaşlı hissediyormuş

Dayımda elini belime sardı boran hala bize bakıyordu o bize bakarken benim kalbim çok hızlı atıyordu ve onu kıskandırmak hoşuma gitmişti nedense hava sıcak olduğu için arabaya binmiştik miray ben indiğimde yeni uyandığı için hazırlanması biraz uzun sürerdi hem zaten saat biraz erkendi  o yüzden beklememiz sorun olmadı arabaya bindik emniyet kemerimi taktım telefonumu radyoya bağladım ve bir horon açtım ne zaman keyfim yerinde olsa dinlerdim şuan da öyleydi belki boranın beni kıskanması keyfimi yerine getirmiş olabilirdi

Biraz da sesini açınca tabi ben yine hafif yüksek bir sesle söylemeye başladım dayım da bana bakıp gülüyordu şuan arabanın camı açıktı ve tahmin edin bizi hala kim izliyor tabi ki de boran bey  sonunda miray  gelmişti  ve yola çıkmıstık yoldada hepimiz deli gibi şarkı söylemiştik

Kahvaltımızı yaptıktan sonra vapura binip adalara gitmeye karar verdik vapura binmeyi çok seviyordum özellikle hava güzel olunca deniz çok güzel oluyordu vapura bindik ve oturduk dayımla havadan sudan sohbet ederken bana bir anda şasıracağım birşey sordu

"Güneş sana birşey soracağım sabah neden karşı evin önündeki adam bana öldürecekmiş gibi bakıyordu' dedi bende birşeylerden süphelenmesin diye

"Bilmem ben görmedim "dedim ve konuyu kısa keserek kapattım çünkü konuşursam büyük ihtimalle heyecanlanıp birşeyleri belli ederdim

Vapurdan indikten sonra akşama kadar bütün adayı gezdik ne zaman adaya gezmeye gelsem her geldiğimdede aynı mutluluğu hissediyordum oradaki evlere ve dükkanlara bayılıyordum evler o kadar güzeldi ki eğer istanbulda yaşamasaydım kesinlikle adada yaşamak isterdim (yazarınızdan hayaller)

Evlerin önündeki uzun ve yaşlı ağaçlar hepsine hayrandım her zaman olduğu gibi yine yaz zamanı turistlerle doluydu burası bir çok farklı ülkeden gelen olmuştu gezdiğim yerlerde görmüştüm beğendiğim bir iki sokakta fotoğraf cekilmiştim tabi miray benide çek diye tutturunca onunda fotoğraflarını çekmiştim gezerken dondurmada yemiştik adanın dondurmacıları çok güzelllerdi , bir kaç mağazadanda alışveriş yapmıştım burada ki takıcılar çok güzellerdi mirayla kendime çiçekli bir taç aldım annemede bir iki birşeyler aldıktan sonra yorulup sahil kenarındaki bir balık restonantına oturmuştuk adaya  gelmişken buranın meşhur balık restorantlarından birinde balık yemeden olmazdı

(Şarkıyı burada açabilirsiniz)

Şuan tam güneş batıyordu ve deniz çok güzel gözüküyordu kafamı denize çevirdim ve güneşin batışını izlemeye başladım hava hafif pembemsiydi ve bu çok güzel ve huzurlu  bir görüntüydü nedense

Denizi izlerken aklıma boran gelmişti acaba şuan ne yapıyor diye düşünmeye başladım sabah olanlar aklıma gelince yüzümdeki gülümsemeye engel olamadım şuan yanımda olmasını istemiştim nedensizce keşke bu güzel yeri bütün gün onunla gezseydim diye geçirdim içimden boranla ilgili düşüncelerimin hepsi nedensizceydi birden aklıma geliyordu ve düşünüyordum ama düşünürken bir neden veya bir sebep aramıyordum ve bu bana huzur veriyordu borana olan hislerimi adlandıramıyordum onu seviyormuydum yoksa başka birşeymi hissediyorum anlamıyordum ve bu his ilk defa oluyordu içimde

Yemeğimizi yedikten sonra tekrar vapura binip  geldiğimiz yere döndük şuanda tam akşam trafiği saatiydi telefondan baktım ev burdan 1, 2 saat umarım yolda açılırdı arabada giderken miray uyumuştu bende yorulmuştum tüm gün gezmekten ama deymişti yorulduğuma 2 saatlik trafiğin sonunda eve varabilmiştik arabadan indik boranın arabası kapıda yoktu büyük ihtimalle evde değildi eve girdim yorgunluktan ölüyordum üzerimi değiştirdikten sonra bizimkilerle biraz oturdum ve daha fazla dayanamayıp odama çıkıp uyudum

(*Yazarın Anlatımıyla*)

Boran elinde viskisiyle oturmuş yıldızları izleyerek güneşi düşünüyordu bugün yanında o adamı görünce kıskanmıştı çok güzel olmuştu sevdiği kız bugün gerçi onu her hali güzeldi borana göre bugün mahalledeki evinde değildi çünkü düşmanı Ali dışarda olduğu sürece orada kalamazdı eğer ali oraya gelirse güneşe birşey olabilirdi ve bu boranın en son isteyeceği şey bile değildi

Ama bugün yanındaki o herfi görünce öfkeden delirmişti o daha sevdiği kıza dokunmaya kıyamıyorken başkalarının onun yanında böyle gezmesi hiç hoşuna gitmiyordu adamlarından araştırmasını istemişti kim olduğunu neyseki öğrenmişti dayısı olduğunu yoksa bütün gün sinirden kafayı yiyebilirdi

Bugün güneşi takip ettirdiği adamına yine takip etmesini söyledi ve fotoğraflarıni istedi adadaki evlerin önünde çektirdiği fotoğrafları görünce kalbi çok hızlı atmaya başlamıştı sanki istediği oyuncağa kavuşmuş çocuk gibi olmuştu bir anda yüzündeki gülümsemeye engel olamadı ve bir karar verdi boran bir an önce söyleyecekti sevdiğini güneşe ama kendisini hazırlaması gerekiyordu ve bundan korkuyordu boran ilk defa bir şeyden bu kadar korkuyordu ya onca adamın ondan korkutuğu boran ilk defa hissediyordu bu duyguyu kaybetme korkusu ya güneş onu sevmezse ya onu istemezse onu kaybetmekten çok korkuyordu

**********************

Evett bir bölümün daha sonuna geldik umarım beğenmişsinizdir

Yorum yapıp oy veren herkese teşekkür ederim 🌸😊

Kendinize iyi bakın bir sonra ki bölümde görüşmek üzere 💛🌼



Mafyanın GüneşiWhere stories live. Discover now