Ep13-Hiç Ayrılmayalım

2.1K 107 34
                                    



Jeonguk ile geçirdiğimiz muhteşem kampın üzerinden iki ay geçmişti.Okulun son günüydü ve ben üzgündüm.Son senemize  geçecektik.Ama üzgün olmamın sebebi okulun bitmesi değil,Jeonguk 'u bütün yaz göremeyecek olmam ve artık onun üniversiteye geçecek olmasıydı.Benden bir yaş büyük olmasına tekrar lanet etmiştim.Gelecek dönem tek başıma nasıl dayanacaktım.Gerçi Jimin ve Seojoon ile yaşıt olduğumuz için tek başıma kalmış sayılmazdım.Ama o da hep laboratuvar ve kütüphane arasında gidip geliyordu.Seojoon'la takılmaya da çok kurkuyordun.Çünkü Jeonguk ondan hiç mi hiç haz etmiyordu.Kıskanç hareketlerine bayılıyordum.Özellikle onun kıskanırken,dilini ağzında gezdirmesi,beni benden alıyordu.Tanrım saçının telinden,tırnaklarına kadar aşıktım.Siyah dalgalı saçları,bembeyaz teninde sanat eseri gibi duran bir kaç dövmesi,göbeğine fazlasıyla yakışan piercingi,burunun ucundaki beni,küçük kırmızı dudakları vs vs vs... Güzelliğini tarif etmeye kalksam yıllar alırdı.Sadece onu anlatan bir kitap yazmaya kalksam,o kitabın sonunu getiremezdim.

Üzüntümün bir başka sebebi de vardı.Hoseok,Namjoon,Jin ve Yoongi hyungu görmem zorlaşacaktı bana çok iyi davranıyorlardı.Onları Jimin sayesinde kazanmıştım.

Öte yandan Jeonguk ile geçen yaz tek bir gün bile görüşememiştik.Anlaşılan bu yaz da çok bi farklı geçmeyecekti.Okulun arka bahçesinde Jeonguk'u bekliyodum.Son kez öpmek için.
"Geldim güzelim" arkamdan sarılan bir çift kol güzeller güzeli sevgilime aitti.Önce etrafa baktım,sonra da yan dönüp küçük dudaklarına öpücük verdim.Ama kötü hissediyordum.Onu yaz boyunca göremeyeceğim aklıma gelince önüme dönmüştüm.Jeonguk yüzümün düştüğünü farkedip "Noldu sana güzelim ne bu yüzün?" Üzülüyordum .Ve Tanrı aşkına sebebini bile bile niye soruyordu? "Biliyorsun nedenini" dedeğimde onun da yüzü düşmüştü. "Görüşemeyeceğimiz için değil mi?" Nihayet anlamıştı.Eminim o da çok üzgündü.

Düşünüyordum da,geçen yaz da onu okulun son gününde görmek istemiştim ama o oralı bile olmamıştı.Mesajıma dönmesini bütün yaz beklemiştim ama o umursamamıştı bile.Fakat şimdi baktığımda,o da beni göremeyeceği için çok üzgün görünüyordu.

"Bak o güzel yüzünü asmamanı sana kaç defa daha söylemem gerekiyor?" Çenemden tutup başımı kaldırdı ve yüzyüze geldik. "Elimde değil,senden ayrı kalmaktan nefret ediyorum!" Kaşlarımı çatıp bakmıştım ona.Birden gülmeye başladı.Anlamazca bakıp "Ne gülüyorsun ya?" Halâ gülmeye devam ediyor ve canımı sıkıyordu.Elimi küçük yumruk yapıp vurdum koluna.Acımış gibi yapıp orayı ovdu.Ama hala kaşlarım çatıktı.Gamzelerini gösterip "Böyle yapınca korkutucu gözünktüğünü mü sanıyorsun gerçekten?" Kıkırdıyordu.Dudaklarımı büzüp,kollarımı göğsümde birleştirdim ve arkamı döndüm.Tam gidecekken kolumdan tutup kendine çevirdi.Beni öyle bir çekmişti ki döndüğümde burun buruna gelmiştik.Gözlerimin içine öyle derin bakmıştı ki.Simsiyah,kapkaranlık ve derin bir kuyu gibiydi.Boğulacağımı sanmıştım.Biraz daha bakarasam eriyecektim.Ama inat etmiştim bi kere.Yüzümü başka yöne çevirdim.

Çenemden tutup kendine çevirdi tekrar. "Yapma böyle çiçeğim" Bu lafına dayanamayıp alt dudağımı ısırdım. "Şşh bana bak!Ayrı filan kalmayacağız" Kaşlarım çatıldı istemsizce.Ne demek istiyordu.Babası görüşmemize asla izin vermiyordu.Bizi görürse benim için sorun olmazdı ama Jeonguk için sonu hüsranla biterdi.Jeonguk'un anlattıklarından sonra he kadar kötü kalpli biri olduğunu daha iyi anmamıştım.Bir insan oğluna bu işkenceleri nasıl yapabilmişti?
Bir insan canından bir parçala nasıl böyle davranabiliyordu.Sadece babası değil Annesi de aynıydı.Babalardan çok anneler daha merhametli olurdu çocuğuna karşı.Ama onun annesi çocuğunun gördüğü işkencelere sessiz kalmıştı.Ne biçim bir anneydi.Nasıl bir kalp taşıyordu.

"Nasıl alacak o? Babanı biliyorsun?" Acaba bir planı mı vardı. "Bütün yaz birlikte olacağız sevgilim.Ve bu babamın rızasıyla olacak güven bana" Nerden geliyordu bu özgüven. "Aşkım iyi diyorsun da planın ne?" Yan bir gülüşle. "Babama İtalya'ya gitmek istediğimi söyliycem" Hayatımda duyduğun en saçma fikirdi.Aldığı nefesin bile hesabını verirken,şimdi İtalya'da elini kolunu sallaya sallaya gezebiliceğini ve babasının da buna izin vereceğini sanıyordu.

You Know I'm The One(Vkook) Where stories live. Discover now