PAYASLI

4.5K 400 148
                                    

PAYASLI

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

PAYASLI

22.08.22

Olur da bir gün kapıma dayanırsa yaşanmamış günlerin acısı, işte o an gözünü kırpmadan kaz mezarını Payaslı.

🕰

10 Eylül 2004

Vahran, Cezayir

İnişli çıkışlı anlarda dahi yan yana duran, önlerine çıkan her engeli birbirine kenetlenen elleriyle hiç ayrılmadan sırtlayan iki aşığın günüydü bugün. İki ayrı günlün bir olmasıyla ne araya giren kilometreler göze gelmişti ne de birbiri için atan iki yüreğin ayrı lisanla apayrı hayatla yaşamış olması engelleyebilmişti bu sevdayı, bu sevdanın nefes olduğu yaşamı.

Bugün, yıllar önce Cezayir'in en olmadık yerinde ufacık bir göz göze gelişle ansızın kara sevdaya düşen bu iki aşığın en kutlu günüydü, kutlanması için ne savaşlar verilen...

Oysa 2004 yılının 10 Eylül'ü, en kutlu günlerin 6. olması gerekirken ve küçücük bir kızın hayallerini süslerken, bugünden itibaren kara gün diye anılmayı hiç hak etmiyordu.

Çünkü bu sevdanın yaşam verdiği o beden, küçücük gövdesine fazlasıyla devasa gelen metanetle babasının yolunu gözlüyordu.

Altı yaşına girmek için babasını da yanında istemekten başka hiçbir şey dilemiyordu.

Issız topraklar üzerinde, ülkenin en akla gelmeyen yerinde, gönülden ırak olmasına müsaade edilmeden sadece gözden ırak olan o gizli saklı evde, en kutlanılması gereken günün telaşı sarmıştı dört bir yanı.

Büyük masalar, o masayı donatan dostlar ve eşsiz lakırdılar yoktu belki etrafı şenlendiren, lakin aylardır hasretlik çeken, birbirine kol kanat geren iki kişinin bütün heyecanı denkti tüm bu istenilen hayatın görünmeyen ıstırabına.

Bir içeriye bir dışarıya koşuşturan, olur da gelecek sesi duyamam korkusuyla gecenin zifiri karanlığını bile utandıran kapkara saçlarını kulaklarının ardına sıkıştıran o küçük kızın kalbindeki sızı, dakikalar birbirini kovaladıkça katlandı da katlandı.

Bu defa koşuşturduğu bahçeden eve girerken ne yüzü gülüyordu ne de annesinin bacaklarına yapışıp sabırsızlıkla saati soruyordu.

Babasının hayran kala kala sevdiği upuzun, düz saçlarına sırf onun için kondurduğu kurdelenin bahçenin bir köşesine düşmesini bile umursamıyordu. Babası yoksa onun için hazırladığı sürprizin de önemi yoktu. Ne o kurdeleye annesinin işlediği ismi gösterme hevesi kalmıştı ne de yeni eğlenceler peşinde koşası.

PAYASLIWhere stories live. Discover now