• 9- Kavga •

29 8 47
                                    

( Bu bölümde bir iki shipinizi gerçekleştirip, bir shipinizi de kısa süreli kaos için bozucam )

-Hadi hızlanın, diye bağırdı Sirius Black montunu giyerken. Şansımız varsa ziyaretçi saati bitmeden gidebiliriz!

- Birşey anlamadım, dedi Peter ayakkabılarını bağlarken. Sen önce kıza psikopat diyorsun ondan sonra James'i ona çiçek alması için gönderiyorsun. Ne oluyor sana?

Kapı açıldı ve saçından su damlaları döküle döküle içeri gelen ve mırıldanarak ağır küfürler eden bir James girdi.

- Al şu lanet çiçeklerini Pati!
- Hey hey hey, sakin ol Çatalak. Ne oldu?
- Saçımdan sular damlıyor ve sen ne olduğunu mu soruyorsun?!
- Hazır St Mungo'ya giderken sana da baktıralım ne olur ne olmaz...

- 1 saat sonra -

- HASSİKTİR!
- Owaowa sakin ol Sirius, diye anırdı Remus. Ve burada uzun kalamam biliyorsunuz bu gün dolunayın ilk günü...
- Çok özür dilerim ama Aylak, Pati en uygun durumda mükemmel uyan bir küfür savurdu! Ayrıca sana tüm gün kal diyen olmadı...

İçeride tüm işlemleri hallettikten sonra 4 delikanlı " Psikolojik hastalıklar " bölümüne girdi. Violet'ın odasına girdiklerinde onlara bakan üç kız ( Annabella, Brooklyn ve Alessi ) ve bir Regulus ile karşılaştılar. ( time to kaos nihahaha )

- Ah lanet çocuklar size kızları alın diye mesaj atmıştım, diye çıkıştı Alessi.
- Hayır, dedi Peter. Bize öyle b- , dedi ve dondu. Vay canına, 129 yeni mesaj. Ve hepside Alessi'den.
- Bendekiler de Brooklyn'den, dedi Remus sessizce.
- Annabella, dedi Sirius utangaç utangaç
- Ve bana da saçma bir şekilde Regulus mesaj atmış, dedi James ekranı kaydırırken. Sen numaramı kimden buldun?
- Karıştırma orayı, dedi Annabella. Şimdi dönüp kızları alıyorsunuz ve 15 dk içerisinde tekrar buraya geliyorsunuz yoksa daha yeni yatıştırılmış ama hala psikopat olan Violet, Daisy ve Angel'ı üstünüze salarım!
- Ah Angel bize nasıl zarar verebilir ki, dedi Sirius alaycı alaycı.
- Ayh evet, dedi Regulus. Sadece salak ve küçük bir kız o!
- Abow, dedi Brooklyn. Bu gün abi kardeş mükemmel sıçtınız. Angel tam telefonu yeni açmışken bunu söyledin.

Telefondan bağırışmalı mırıltılar geldi. " Tamam açtım " dedi Brooklyn ve hoparlör tuşuna bastı
- Ihm, Brooklyn hoparlörü açtın değil mi?
- Ahmm, evet Angel.
- İyi, başlıyorum.
- Tamam ama biraz sakin ol.
- Deneyeceğim. Şimdi, REGULUS ACTURUS ( inş doğru yazdım) BLACK! SEN TAM BİR SALAKSIN, BEN SALAK DEĞİLİM SEN SALAKSIN VE BU ÖZELLİĞİNİ BAŞKALARINA YANSITMAYA ÇALIŞIYORSUN! BU YÜZDEN SANA ACIYORUM! VE FARK ETTİYSEN BAY SALAK BİZ İKİMİZ AYNI YAŞTAYIZ! PİSLİK! BEN ORAYA KENDİM GELİCEM BENİ GETİRMEYİN! UNUTMA REGULUS BLACK, SENİN PEŞİNDEN ASLA AYRILMAYACAĞIM! TAKİ SENİ ÖLDÜRENE KADAR!
- Aaaaaaaa, diye inlemeli bir ses çıkardı Regulus.
- AH KALIRSIN İŞTE ÖYLE! Ihm neyse umarım diğerlerini korkutmadım, dedi sevecen bir tonla. Haydi az sonra oradayım Esther görüşürüz!

Telefon kapandı ve kısa bir süre ses çıkmadı. James bu sessizliği bozdu.

- Lily'i de alayım mı?
- Hayır hayır hayır olmaz, dedi Annabella. O kızı görmek istemiyorum. Özellikle de McKinnon ile takılırken. Siz sadece Selene ve Daisy'yi alın. Bekliyoruz ve elinizi çabuk tutun! 10 dakika içinde burada olucaksınız. Selene makyaj falan derse bizi arayın. Ama oyalanırsanız sizin üstünüze üç kızı salarım.
- Tamam, dedi Remus hızla. Haydi çocuklar.

( 13 dakika sonra )

- Immm, dedi Annabella duvara yaslanırken. Acaba Violet'ı hazırlasak da gelince üzerlerine salsak mı?
- Angel da hazır buradayken, dedi Alessi.
Bence hemen taaruza geçebiliriz.
- Birşey anlamadım, dedi Angel yatağın kenarına kurulurken. Ben yürüyerek geldim ama onlar Dumbledore'dan izinle aldıkları uçan araba ile 10 dakikada mı gelemiyorlar?
- Tanrım bu gerçekten çok saçma olacak, dedi Brooklyn. Ama evet Angel, tam da böyle...

{{ HOGWARTS'DA OLANLAR }}

- Niye kavga ediyorlar, diye sordu Remus, Sirius'un yanına çekilirken.
- İnan bana hiç bir fikrim yok.
- Kıyafet diycem ama klasik günlük kıyafetleri var üstünde.
- Makyaj da değil.
- Sevgililer niye kavga eder?
- Bir sürü neden var aslında. Ama saymak mümkün değil.
- Haklısın aslında Pati.
- İhihih evetttt. Ayh bunu Çapulcuların en zekisinden duymak ayrı bir onur!
- Aman neyse hadi izleyelim.

Kavga son hızıyla James ve Selene arasında geçiyordu. Ses tonları her cümlede daha da artıyordu.

- O zaman ayrılalım, diye bağırdı Selene ağlamamak için kendini zor tutarken. SEN BENİ ÇEKEMEYECEKSEN AYRILALIM!
- Hayır güzelim, dedi James sesini inceltirken . Bunu kastetmemiştim. Lütfen yapma...
- PEKİ NEYİ KAST ETMİŞTİN?! HI?! AÇIKLASANA!
- B-b-b-en...
- BAK İŞTE BÖYLE SUSARLAR! YANIMA GELME BİR DAHA JAMES POTTER!
- Ama güzelim...

Selene bunu duymamıştı bile. Hızlı hızlı ağlayaraktan Daisy'nin yanına gitti. Daisy'nin kulağına birşeyler fısıldadı.

- Hayır efendim, dedi Daisy bağırarak. Böyle bir şey yapmıyorsun!
- Artık dayanamayacağım! Ama sırf burda arkadaşlarım var diye yapmayacağım bunu.
- Aferim güzelim. Gel bakalım buraya.

İki kız sarıldılar. Ve Daisy Selene'nin kulağına birşeyler fısıldadıktan sonra erkeklerin yanına gitti.

- Götürücek misiniz, diye sordu sert bir tavırla.

Erkekler hemen kafa salladılar.

( 30 dakika sonra )

716 kelime... En uzun bölüm oldu. Bunun ikinci partı gelicek. Onda da geri kalan iki shipimizi tamamlayacağım.

Kavgayı yazarken James'e öyle bir sövdüm ki duysanız ağzınız açık kalır ÖFLLLFMFLFMFKKFKFMD.

Bu arada mükemmel salaklarsınız ki geçen bölümde yazdığım " İlham verin " kısmına " İlham " falan yazmışsınız. Afrm zeki bebelerim...

Oy sınırı: 4 oy

NaH= Yorum sınırı: En az 50 yorum nihahhahahaha

Öptüm Mwa🅰️🅱️🅾️

Çapulcular __ Katılım bitti __حيث تعيش القصص. اكتشف الآن