İlk önce dikkatimi çeken uzun metalik uzanan şeye baktım.
Ar: Ne işe yarıyorsun sen?
Garip bakışlar atarken arkamdan gelen bedenle irkilip ona döndüm.
Jm: Günaydın. Erkencisin
Ar: Korkuttun beni.
Jm: Muslukla bakışarak ne yapıyordun?
Demek adı musluktu.
Ar: Ben bu konularda çok cahilim. Benim geldiğim yerlerde böyle şeylerden yoktu. Açıkçası çoğu şeyin ne olduğunu bilmiyorum.
Jimin şaşırarak bana baktı.
Jm: Nasıl? Bunları bilmemen için başka gezegenden geliyor olman gerek.
Öyleydi zaten.
Mahçupça gülümsediğimde cebinden bir şey çıkardı.
Jm: Tamam sanırım büyüdüğün ortam farklıydı. Bundan istediğin bilgiye ulaşabilirsin.
Gözlerim parlamıştı.
Ar: Gerçekten mi?
Başıyla beni onaylamıştı. En azından kısa zamanda her şeyi öğrenebilirdim. Belki taşla ilgili bilgiler bile bulabilirdim.
...
Kısa sürede Jimin telefonun nasıl kullanacağını öğretmişti. Hemen öğrenmem ise bana kolaylık sağlıyordu.
Jm: Sen kahvaltıyı hazırla istersen ben dışarı çıkıcam kahvaltıya yetişirim.
Ar: Diğerleri nereye gittiğini sorarsa ne diyeyim?
Jm: Alışverişe gitti dersin.
Onu onaylarcasına başımı salladığımda oturduğu yerden kalkmıştı.
Ar: Telefonunu almayacak mısın?
Jm: Benden daha çok ihtiyacı olan birisi var.
Gülerek kapıdan çıktığında bende mutfağa geri döndüm.
YouTube'a kahvaltı yazıp çıkan ilk videoyu açtım.
Kadının yaptığı bütün adımları takip ettim.
Yumurtaları tezgaha koydum. Prinçleri yıkayıp makinesine koydum ve tuşa bastım.
O olurken yumurtaları kırdım. Tabi ilk bir kaç tanesini üstümde ve yerde denedim. Yeşil soğanı çıkartıp yıkadıktan sonra ince ince kestim.
Hazırladığım karışımı tavaya döktüm, çevirdim, içine prinçleri koyup kapattım.
Tabakları alırken bir tanesi elimden düşüp kırılsada tekrar devam ettim. Tabaklara yumurta rulolarını koyup masaya tek tek yerleştirdim.
Kadın çorbaya geçtiğinde saydığı malzemeleri tencereye koyup onuda bir köşede beklettim.
Kadın masaya bir kaç hazır yan yemekleri koyduğunda baktım.
Buzdolabına gidip aradıklarımı buldum ve onlarıda yerleştirdim.
Saate baktığımda her şeyi 1 saatte bitirmeme şaşırmıştım.
Kapıdan uzanan kafayla oraya döndüm. Gözleri kapalı bir şekilde burnunu uzatmış kokluyordu.
Jn: Yemek kokusuyla uyanmayalı baya uzun zaman olmuş.
Gülümseyerek baktığımda gözünü açmıştı ama o memnun olduğu yüz ifadesi silinmiş yerini şaşkınlık almıştı.
Jn: Savaş mı çıkardın kızım bu mutfağın hali ne?!
Bana neden kızım dedi? Yoksa onun da mı kızıydım?
Şaşkınca bağırınca diğerleride koşarak gelmiş uykulu gözlerin yerini kocaman şaşırarak bakan gözler almıştı.
Onlara kocaman gülümseyerek dün geceki gibi sağ elimi kaldırıp konuştum.
Ar: Günaydın dünyalılar.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Hadi biraz sizi öldüreyim hxkdnxjkx❤
YOU ARE READING
MOONLİGHT /KTH/
Fantasy[Moon Child] Kanlı ay tutulmasında öldürülen kızın ruhu Ay'ın çocuğu olarak tekrar bedenine kavuşur. Tek değişen saçları ve gözleri olmaksızın tüm benliği de değişir. Tekrar Dünya'ya gönderildiğinde ise gözünü Bangtan yurdunda açar. ~Amaris Başlama...
