TÂRUMAR |KURŞUN RESİTALİ|

Start from the beginning
                                    

İlteriş, gözlerimin en içine bakarken kalçamda duran ellerini sıkılaştırdı. "Güzel fikir, beğendim."

İlteriş'e arsızca sırıtırken geriye doğru çekildim ve yatağın üzerinde duran koyu yeşil tişörtü aldım. Üzerinde Baby yazan crop tişört oluşturduğum şımarık kız kombinimi tamamlarken fazla abartıya kaçmamamı sağlıyordu. Altıma giydiğim deri etek yeterince iddialıyken üzerime giyeceğim başka iddialı parça göze batmamı sağlardı. Ayağıma giyeceğim deri postallar kombinimi tamamlardı.

Üzerimi giyinirken İlteriş, arkamdan bir an bile ayrılmadı. Beni dikkatle izlerken içine derin nefesler çekti ve o derin nefesleri fazlasıyla sesli bir şekilde bıraktı.

Pantolon zincirini eteğime geçirirken hazır olduğuma kanaat verdim ve kafamı eğip kendimi süzdüm.

Pantolon zincirini eteğime geçirirken hazır olduğuma kanaat verdim ve kafamı eğip kendimi süzdüm

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bence güzel olmuştum.

İlteriş'e aldırmadan saçlarımı arkaya iterken Alparslan'ın getirdiği çantaya doğru ilerledim. Yere eğilip onu alırken içindekileri yatağa döktüm. Düşen sarı peruklara ve makyaj malzemelerine hevesle bakarken yatağın ucuna oturdum. Uzun ve fazlasıyla yapay olduğu belli olan perukları anında elerken kalan peruklardan birini alıp rastgele saçlarıma geçirdim. Kocaman gülümseyip İlteriş'e dönerken hevesle baktım.

"Nasıl oldum? Güzel miyim?" İlteriş, beni incelerken ayağa kalkıp kendi etrafımda döndüm. Tatlı heyecanım, Rüzgar'ın aldığı ilk bayramlıklarımı giydiğim günü anımsatıyordu bana. Giyinip süslenmiş ve onun karşısına da böyle çıkmıştım. Kendi etrafımda heyecanla dönerken İlteriş gibi beni incelemiş ve çok güzel olduğumu söylemişti.

İlteriş, "Çok güzelsin." diye mırıldandı Rüzgar gibi. Anların benzerliği beni gülümsetirken kendi etrafımda dönmeyi bırakıp hızlı adımlarla İlteriş'in yanına gittim ve boynuna sarıldım. İçimdeki heyecanı bastıramazken garip bir şekilde mutluydum. Korkmasam şuracıkta onu sevdiğimi söyler ve öperdim.

"Ay, neyse... Çok sarmaş dolaş olduk!" diye mırıldanıp ondan ayrılırken saçımdaki perukla makyaj malzemelerini topladım ve makyaj masama doğru adımladım. Süslü sandalyeme otururken saçlarımı arkadan, sıkı bir şekilde topladım. Topladığım saçlarımı ensemden topuz yaparken seyrek saçlı olmamı ilk defa sevdim. Peruk takınca belli olmaz ve peruğun doğal görünmesini sağlardı.

Küçükken saçlarım uzun ve gürdü. Saçlarım lisede seyrelmeye başlarken tıp fakültesini kazanmamla devam etmiş ve alnım biraz açılmıştı. Çok kötü bir görüntüye sahip değildi ama gür olsa kendimi daha çok sevebilirdim.

"Sarışın Şahmeran, değişik geldi." İlteriş, aynadan beni pür dikkat izlerken ona gülümseyip peruğu sabitledim. Düşüp düşmeyeceğini kontrol etmek için uçlarından çekiştirirken sağlam ve doğal durduğuna kanaat verdim. Saç meselesini kolayca halletmiştik.

TÂRUMARWhere stories live. Discover now