Asıl Başrol (final 2)

Start from the beginning
                                    

"Baba gibi olacak sonu desene."

"Evet."

"Merve?"

Falçata kapının kenarında bekleyen kızı görünce şaşırmıştı.

"Bir şey mi oldu?"

Merve anında kendini toplamıştı.

"Abi aşağısı hazır, maç için seni bekliyorlar."

"Tamam geliyorum."

Merve başını sallayıp dışarı çıkmıştı.

"Bu kızda bir gariplik var bu aralar, bir derdi falan mı var Ferit?"

Ferit konu Merve olunca hiç bir şeyden emin olamıyordu, kız kapalı bir kutu gibiydi.

"Falçata bu konuyu soracağın herhalde en son kişiyim."

"Sizin artık kavganızdan bıktım, kaç kez dedim lan adam akıllı anlaşın diye." 

Ferit bezgin bir ifade ile adama baktı. Kendisi zaten anlaşmaya çalışıyordu ama kız izin vermiyordu.

Nabi kapı çaldığında kapıyı açtığında dudaklarında bir gülümseme oluştu.

"Hoş geldin Merve."

"Hoş bulduk Nabi."

İşte şimdi Falçata ihanetlerin en büyüğü ile sorgulanmıştı. Bunca şeyi Nabi nasıl tek yapabilirdi ki içeride bir adamı olmadan. Merve önce Falçata’nın dediklerini kıza anlattı, sonra ise ne yapacağını sordu.

"Hiçbir şey."

Merve şaşırmıştı.

"Nasıl hiçbir şey?"

Nabi omuzlarını hafifçe silkeledi.

"Hiçbir şey. Zaten emin ol fena vicdanına oynayacağım, bırak beni zehirlemeyi ben onu uykusunda boğarım."

Kızın dudakları tehlikeli bir şekilde açıldı. Merve biliyordu Nabi bu zamana kadar gördüğü en melek yüzlü şeytandı.

"Sen beni boş ver, kendine dikkat et sen bana emanetsin Merve."

Bu kez sözlerinden samimiyet akıyordu.

"Falçata’yı severim kolay kolay bana zarar vermez, tek şeyi affetmez o da ihanet. Ama ben haklı olan davanın yanına geçtim ne kadar Falçata’nın bu kader döngüsünde suçu günahı olmasa da o adamın oğlu, bizi başkalarına pazarlayan adamın oğlu."

"İntikamınızı alacağım, merak etme. Herkes yaşattığını ödeyecek, kara semt bir gece ateşlerin içinde kalacak. O semtte günaha bulanmış kaç çocuğun sessiz çığlıkları duyuldu da cevap vermeyip sağır kör oldular. Bende onlar için öyle olacağım bir gece uykuda."

Geçmiş zaman:

Falçata’nın bana gelip gitmesinden sonra birkaç gün geçmişti. Evin etrafında adamları gördüğümde aslında bunun tamamen oyun olduğunu fark ettim. Ne yani bu adamlardan mı korkacağım, yaramaz havlamaya başladığında önce onu sakinleştirdim. Sessiz olması lazımdı, bırakalım Falçata kahraman şovunu yapsın. Dediğim olmuştu, Falçata’nın kahramanlık şovuna izin vermiştim. Sessiz bir şekilde bir aptalı izler gibi izledim onu. Başından beri gelmek istediğim ofis tarzı evine girmiştim. İlk işim evini karıştırmaktı. Yaptım, evde hiçbir şey bulamamıştım. O gün aşağıda bir kaçak dövüş alanı olduğunu duyduğumdan beri oraya gitmek için can atıyordum.

Fırsat elime gelmişti aşağıya indiğimde gördüğüm görüntüye karşı şaşırmıştım. Ta ki o adam gelene kadar beni zorla götürmesine izin vermiştim. Ne yapabilirdi ki, sadece kadın olduğum içindi bu, yapılan yuvarlak kalçalar ve iki göğüs. Bu yüzden tüm dünya biz kadınları insan yerine cinsel obje olarak görüyordu. Biz sadece cinsel obje değildik, biz kadındık cennet ve cehennemi taşıyan kadınlar Allah’ın ayaklarına cenneti serip erkeklerin bizi cehennemi yaşattığı kadınlardık. Boyun eğmedik eğmeyecektik. Bana tecavüz etmek istediğinde acımadan onu orada delip deşmiştim, bir gram bile üzülmedim. Sadece zevk aldım, ne yani bu beni ruh hastası mı eder? Hayır, ben kendimi korudum. Ben, bize yapılanları unutmadım. Her gün gördüğüm o eser yüzünden gerçekten kör olmayı istedim. En sonunda kendi üstümü de yırtıp bir not yazdım gerçek adımla Akrep.

FALÇATA  /KARA SEMT(+18)  (TAMAMLANDI) Where stories live. Discover now