TÖRE AŞKI ◇13◆

67.2K 2.4K 86
                                    

Sondakı yazıyı lütfen okuyun.

Yiğit kırılan bardağın sesini duymuş olucakki telaşla içeri girdi.

"Nehir iyi misin,birşeyin var mı?."  "Nehir cevap ver!"

Gözlerimi yere sabitleyip kırılan bardağın parçalarına ve yere saçılan kahve lekelerine bakıyordum kafamı kaldırıp televizyona baktığımda o gördüğüm haber yoktu. Oğuz kaçmışmıydı cidden! Hayır kesinlikle bir rüyaydı hatta kabus! Evet kesinlikle bir kabustu bu yaşadıklarım . Şokun etkisiyle yiğit'e cevap veremiyordum yiğit beni zorla götürüp koltuklardan birine oturttu.

"Nehir artık cevap verecek misin?."

Aklıma gelen ilk fikirle yiğite döndüm. Yiğit ise bana anlamsız gözlerle bakıyordu.

"Yiğit hemen,hemen bu akşam mardin'e gidelim."

"Ne?niye?"

"Soru sorma lütfen bu akşam gidebilir miyiz?."

"Gideriz ama neh-"

"Soru sorma dedim."

"Nehir sende gerçekten de bir kaç gündür birşeyler var. Ve şimdi mardin diyorsun, Anlat artık."

Sahte bir gülümseme yerleştirmeye çalıştım

"2 hafta sonra derslerim başlıyor erken gidersek erken gelebileceğimizi düşünüyorum."

"Tamam dediğin gibi olsun. Ama geç oldu sabah gidel-"

"Olmaz!"

"Gecenin bu saatinde derdin ne?."

"Hıh şey gece yolculuklarını çok severim."

Saçmlaıkta üstüme tanımam gerçekten 

"Nehir gerçekten garip kızmışsın."

"Hayır garip felan değilim."

"Tamda öylesin nehir."

"Yiğit gidiyor muyuz ?gitmiyor muyuz?"

"Peki,tamam gidelim."

***

Aradan bir 4 saat kadar geçti ve biz hâlâ yoldaydık uçak bileti bulamadığımızdan arabayla gitmek zorunda kaldık . Sabah sanırım mardin'de olurduk en azından. Cidden gece yolculuğunu kim severki,aksine nefret ederim. Sadece bu olaylardan biraz uzaklaşmak istedim. Kafam hâlâ o haberdeydi. Başımı cama yaslayıp gözlerimi kapadım.

Gözlerimi araladığımda yola devam ettiğimizi anladım sabah olmuştu. Yiğit tebbessüm ederek.

"Günaydın." Dedi.

"Günaydın."

"Kahvaltı yaparız diye düşündüm."

"Olur."

10 dakika sonra karşımıza bi tane benzinlik çıktı durup birseyler atıştırdıktan sonra fazla vakit kaybetmemek için hemen yola devam ettik. Yol boyunca hiç konuşmamıştık bi 2.5-3 saat sonrada mardin'e ulaşmıştık zaten. Mardin'i çok dikkatli izliyordum. Daha önce hiç gelmemiştim. Değişik değişik evlerin önünden geçiyorduk,sonunda yani sanırım yiğitlerin konağına geldiğimizi anladım. Yiğit koca bir kapının ve önünde on tane kadar takım elbiseli olan adamların önünde durmuştu. Arabadan indiğimizde hepsi kenara çekilip o koca kapıyı açtılar. Yiğit korumalardan birine işaret edip içeri girdi bende arkasından hızlıca içeriye girdim. İçeriside dışarısı gibiydi çeşit çeşit kadınlar sıraya girmiş ellerini önlerinde bağlamışlar hoşgeldin ağam,hoşgeldin hanım ağam gibisinden sesler çıkarmışlardı. Ağa'yı anladım ama hanım ağam ne oluyordu? Bir bu eksikti.

"Hoşgeldin oğul."

Konağı dolduran gür sesin geldiği yöne baktığımde uzun basamaklı merdivenlerden yiğit'in dedesi iniyordu. Yiğit hemen gidip dedesinin elini öptü. Ardından bana bakınca öpmem gerektiğini hatırlayıp hızlıca yanlarına ulaşıp elini öptüm

Yiğit. "Babamlar yokmuydu."

"Karşı köyün tarlasıyla işleri varmış gelir birazdan. Gel oturalım şöyle."

Yiğit'le dedesi konuşurken bende avludaki büyük masayı hazırlayan yardımcıları izliyordum. Büyük kapının açılmasıyla bakışlarımı oraya çevirdim yiğit'in babası,kardeşi ve bir kaç adam.

"Ooo yiğit ağa hangi rüzgar attı seni buraya."

"Bi ziyaret edelim dedik baba."

"İyi yapmışsın oğlum. Hoşgeldin." 

Yiğit'in babası,dedesine göre daha düzgün konuşuyordu mardin şivesi pek yoktu.

"Hoşbulduk baba."

Gülümseyerek bana döndü.

"Sende hoşgeldin kızım."

"Hoşbulduk efen- baba."

Bu durumlarda nediyeceğimi bildiğimi için durumu toparlamaya çalıştım. Gözüm yigit'e ve dedesine kaydığında sanki her hareketimi izliyolar gibi bakıyorlardı.

Yusuf. "Hoşgeldin abi,hoşgeldin yenge."

Yiğit. "Hoşbulduk yusuf."

Yiğit'in babası araya girip.

"E hadi sofraya ,yol yorgunusunuz. Öğle yemeğini beraber yiyelim sonrada odanıza çekilirsiniz."

**

"Yiğit hayır ya yerde yat."

"Nehir saçmalıyorsun burda olmaz idare etmek zorundasın."

Yemekten sonra biraz sohbet ettik sonra yorgunuz diye bizi , bizim için hazırlanan odamıza(!) Gönderdiler . Ve sadece bir tane, cift kişilik yatak vardı . Ve de sanırım bu sefer kaçış yolum yoktu. Yiğit'in yanımda yatmasına izin verecektim.

"Tamam yat. Ama yastık koyucam."

"Ne?."

"Yastık  yastık."

Yiğit rahatsızca homurdanıp yanıma geçti.

Ben sadece şu yaşadığım günleri unutmak istiyordum. Yiğit'in yanımda uyumasına garip bir şekilde sevinmiş ve heyecanlanmıştım. Düşüncelerimi bir kenara koyup gözlerimi kapadım.


ARKADASLAR BEN BIRSEYDEN ACAYIP CABUK SIKILIRIM. SIKILMAMAM ICIN SIZE IHTIYACIM VAR EGER BOLUMLERI SACMA SAPAN ISTEMIYORSANIZ - KI BANA GORE COK SACMA YAZIYORUM YANI ICIME SINMIYOR HERNEYSE OKUNMA SAYISIDA YETERLI DEGIL AMA NEDEN OKUNMAYA GORE YETERINCE COK COK AZ VOTE VE YORUM VAR. SIZDEN RICAM BANA BOLUMLERLE ILGILI YORUMLARINIZI ACIKLAMANIZ. BEN SIZIN ICIN BURADAYIM.LUTFEN BANA YARDIMCI OLUN VOTE VE YORUM YAPIN AMA BOYLE DEVAM EDERSE BEN DEVAM EDEMEM DEDIGIM GIBI BISEYDEN CABUK SIKILIRIM O YUZDEN O YUZDEN SIZE IHTIYACIM VAR. YOKSA HIKAYEYI SILME KARARI ALABILIRIM... LUTFEN..

BU ARADA BOLUNLERIN HEPSINI MOBILDEN YAZIYORUM VE OLDUKCA AMA OLDULCA ZOR OLUYOR YAZIM YALNISLARIM GAYET VARDIR AMA BEN DAHA SONRA ONLARIN HEPSINI DUZENLIYCEM:)) UNUTMAYIN VOTE VE YORUMM

TÖRE AŞKI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin