"Sizi keşke kendime saklayabilsem."
...
Birkaç gün sonra san fanmeeting haberi ile konserde yaşananlar aklına geldiğinde resmen koşarak gitmişti mekâna. Mekân o kadar büyük ve o kadar doluydu ki, San da 'bir gün bu kadar hayranım olabilecek mi?' hayallerine dalmıştı. Birkaç dakika sonra fanmeeting başlamıştı fakat san o kuyruğa girmeye cesaret edememişti. San çok ta uzak olmayan bir yerden seonghwayı izlemeye başladığında bir süre sonra seonghwa ile göz göze gelmişti. San heyecandan kalbinin pırpır attığını hissederek arkasını dönmüş ve fanmeeting sonuna kadar öyle kalmıştı. Ona yakın olması bile mutlu olması için yeterdi.
"Hey ufaklık!? Daha ne kadar bekleyeceksin orada?"
San seonghwa'nın kendine seslendiğini fark ettiğinde yavaşça arkasını dönmüş ve genç adama bakmıştı. San bakışlarını etrafta gezdirdiğinde mekânın boşaldığını fark etmişti.
"Geçen günkü cesaretli çocuk nereye gitti acaba?"
San hafif bir tebessüm ile seonghwa'ya yaklaşırken, seonghwa kendisine yaklaşan genci incelemeye başlamıştı.
"Burada ama cesareti evde kalmış olmalı."
Seonghwa san'ın bu dediğinde kahkaha atarken san da gülümsemişti.
"Seninle çok iyi anlaşacağız san."
San duyduklarıyla şoka girerken seonghwa'nın ne dedikleri aklında dolanıyordu. 'Seninle çok iyi anlaşacağız san.'
"N-ne!?"
Seonghwa sanın bu tepkisine de gülerken, bakışlarını tekrar san'a çevirmişti.
"Eğer izin verirsen sana bu adım attığın sektörde yol göstermek istiyorum san."
San duydukları karşısında şoktayken seonghwa sıcacık gülümsemesiyle ona bakıyordu. Bu genç ilerleyen zamanda hayatının merkezi haline geleceğinden bir haber olsa da ona yardımcı olmak istiyordu. Ne olursa olsun.
"B-bu...b-benim için... Bir onur."
Seonghwa aldığı cevap ile gülümsemeye devam ederken birkaç dakika aralarında oluşan sessizliği seonghwa bozmuştu.
"O zaman ilk işimiz iyi anlaşmak olsun olur mu ufaklık?"
San başını olumlu anlamda salladıktan sonra başlamıştı her şey. Hayran olduğu kişi onu hayran olunacak kişiye çevirirken içindeki hayranlık hissi günden günde bambaşka bir hisle dolmaya başlamıştı. Birlikte bu yola adım attıklarının ilk yılına doğru giderlerken san'ın hissettiği bu duygunun aynısı seonghwa'da da vardı. Başlarda ağabey sıcaklığı ile yaklaştığı bu ufaklık zamanla ağabey-kardeş den ziyade iki genç bireye dönüşmüş ve duyguların fitili böylece ateşlenmişti.
"Seonghwa Hyung!! Bölüm birincisi oldum!!"
Seonghwa duydukları ile yüzünde tebessüm oluşurken san'a sıkıca sarılmıştı. Bu sarılış san'a tebrik sarılışı gibi olsa da seonghwa için birkaç saat içinde oluşan özlemini dindirmek içindi.
"Tebrik ederim san. Böyle devam edersen beni bile geçersin."
İki genç gülerek ayrıldıklarında akşam bunu kutlamak için sözleşerek evlerine dağılmışlardı. Akşam için ikisi de birbirine sürpriz itiraf hazırlarken ikisi de bir haberdi bu durumdan. Birkaç saat sonra akşam olmuş ve iki genç sözleştikleri mekânda buluşmuşlardı. Birlikte güzel bir yemek yemişler, sonrasında sahil yolunda yürümeye başlamışlardı.
YOU ARE READING
✔BULNORİYA🔥 ⇨WOOSAN⇦
Fanfiction"Paralel evrende yolculuğun, ateşle oynamaktan farksız olduğunu çok geç anladım..." WOOSAN🔥☔🔥 =)29.⁰3.21(=
⇨ten⇦
Start from the beginning
