LABİRENT

10.BÖLÜM

Emily tüm pizzayı bitirmişti. Sanırım karnı patlayacaktı. Şu davet işini de unutmamıştı. Bu arada yarın için Marry’i evine akşam yemeği için davet etmişti. Yarın erken kalkmalıydı. Bu sırada davet saatinin yaklaştığını fark etti. Dışarıda kar yağıyordu. Evden erken çıkması gerektiğini düşündü. Dışarıda trafik olabilirdi. Evinin bahçesinde cinayet işlendiği gece giymek istediği kıyafeti geçirdi üzerine. Sonuç olarak bir yardım kuruluşu davetiydi ciddi giyinse daha iyi olacağını düşündü. Saçlarını düzleştirdi. Hafif bir makyaj yaptıktan sonra artık hazırdı. Üzerine ceketini giydi. Atkısını ve şapkasını da taktıktan sonra evden çıkmak için kapıya yöneldi. Ama son anda telefonunu almayı unuttuğunu fark etti. İçeriden telefonunu alıp ceketinin cebine koydu. Emily çanta kullanmayı sevmezdi bu yüzden hep telefonunu koymak için cebi olan şeyleri giymeyi tercih ederdi. Arabaya bindi ve silecekleri çalıştırdı. Yol sakindi şuan için trafik yoktu ta ki trafik lambalarını geçene kadar. Trafiğin açılmasını beklemek onun için bir kabustu. Sadece trafik değil lisedeyken arkadaşlarını beklemek, küçükken büyümeyi beklemek, televizyon izlerken reklam arasının bitmesini beklemek onun için dayanılmaz şeylerdi. Trafik yavaş yavaş ilerlediği sırada telefonu çalmaya başladı. Telefonuna baktığında kuzeninin aradığını gördü. Tam açacakken kuzeni telefonu kapattı. Emily geri kuzenini aramak için tuşları tuşlarken önünün tamamen açıldığı ve arkasındaki  arabaların ona korna çaldıklarını ve içindekilerin ona bağırdığını gördü. Kuzenini daha sonra aramaya karar verip arabayı sürmeye devam etti. Beş dakika sonra davetin olacağı mekana ulaştı. Burası yardım kuruluşunun verdiği davetten çok gençlerin eğlenme amaçlı verdiği bir partiye benziyordu. Kapıdaki görevlilere davet kartını gösterdikten sonra içeriye girdi. Büyük avizelerin olduğu şaşalı bir yerdi. Müzik kulakları sağır edecek derecedeydi. Önünde uzun bir hol vardı. Hole doğru ilerlerken gözüne iki tane genç takıldı. Ellerinde içki vardı. Kendi aralarında bir şeyler konuşup gülüyorlardı. Aralarında uzun boylu olan genci sanki bir yerden tanıyordu. Evet şimdi çıkarmıştı. Bu onun kuzeniydi. Kuzeni inanılmaz derecede değişmişti. Çok yakışıklı olmuş ve büyümüştü. Bu sırada kuzeninin de Emily’İ fark etmesiyle birbirlerine bakakaldılar. Kuzeni Türkiye de değimliydi. Şimdi burada ne işi vardı. Kuzeni Emily’e doğru yürümeye başladı. Yanına geldiğinde ona sarıldı ve burada ne işi olduğunu sordu. Emily gülerek “ben bu çevrede oturuyorum buraya gelmem çok normal asıl senin burada ne işin var” diye sordu. Kuzeni “seni aradım ama açmadın buraya taşındığımı haber verecektim” dediğinde Emily çok şaşırdı ve o sabah evine onun girip girmediğini sordu. Büyük ihtimalle kuzeni girmişti. Çünkü evin diğer yedek anahtarı kuzeninde duruyordu. Büyük olasılıkla da o parfüm kokusu kuzenine aitti. Emily’İn sorduğu soruya kafasını olumlu anlamda sallayarak cevap veren kuzenine bu davette ne işi olduğunu sordu çünkü bu tür yerler ona göre değildi. Kuzeni arkada bıraktığı genci göstererek “arkadaşımın ailesinin verdiği bir davet bana da  gelmem için ısrar ettiler” dedi. Emily kuzenine tekrardan sarılarak onun değişmiş haline tekrardan baktı. Bu sırada daveti veren kişiler kürsüye çıkıp konuşma yapmaya başladılar. Emily de kuzeni ve kuzeninin arkadaşının yanına giderek konuşmayı oradan izlemeye başladı. Konuşmadan on dakika sonra açık arttırma başladı. Açık arttırma bittinde saat on ikiye yaklaşıyordu. Bu sırada Emily’İn yanındaki kuzeni bir adamla kaş göz işareti yapıyordu. Adam kuzenini çağırdığında kuzeni Emily’e lavaboya gittiğini söyleyerek adamla duvarın arkasına geçtiler. Kuzeni gittikten sonra Emily de kuzeninin arkasından yavaşça ilerlemeye başladı. Emily ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Bu sırada adamın kuzenine bir şey verdiğini gördü. Adam eliyle ileriyi işaret ediyordu kuzenine. Emily adamın geldiğini görünce hemen eski yerine geçti.  Davetin kapanış konuşmasını yapmak için daveti veren eş kürsüye yeniden çıktı. İlk önce kadın konuşmaya başladı. Bu sırada kuzeni gelmeyince kuzenini aramak için arkasını döndü. telefon rehberine kuzenini Ted diye kaydetmişti aslında asıl adı Jack Ted idi ama kuzeni Ted’İ kullanıyordu. Telefonu kulağını götürdü telefon çalıyordu. tam bu sırada arkadan bir silah sesinin duyulmasıyla insanlar kaçışmaya başladı. Emily arkasına döndüğünde konuşma yapan kadının vurulduğunu ve yerde kanlar içinde yattığını görünce şok oldu. Bu sırada arkadan birinin onu çekiştirmesiyle yeniden arkasına döndü. Panik ve korku içinde olan kuzenini gördü. Kuzeni “buradan gidelim” diye ona bağırırken Emily sen neredeydin diye kuzenine hesap soruyordu. Ama kuzeni cevap vermiyordu. Herkes dışarıya doğru koşarken Emily ve kuzeni Ted de arabaya binmek üzere dışarıya çıktılar. Direksiyona Emily oturdu ve bir of çekti son bir haftadır bu olaylarda neyin nesiydi. Tesadüf müydü bunların hepsi yoksa gerçekten tanımadığı, bilmediği bir düşmanı ona komplo mu kuruyordu. Emily kuzeninin o adamla ne konuştuğunu, adamın ona ne verdiğini, bu vurulma olayı sırasında onun nerede olduğunu çok merak ediyordu. Ama şimdi bunu sormak istemiyordu. Şu sıralar bir şey bilmiyormuş ayağına yatıp kuzeni Ted’i izlemeye başlayacaktı. Acaba bu olayla onun bir ilgisi var mıydı?