Abertha, ellerini kaldırarak durmasını işaret etti. "Yaklaşma James."

Ama Kış Askeri onu hiç umursamadan sert adımlarla üstüne yürüdü. Abertha çaresiz bir şekilde siyah gücünün ellerini sarmasına izin verdi. Ardından adamı geriye fırlattı.

Kış Askeri tahta dolaba çarparken, Abertha koşarak lavabodan çıktı. Köşeye bıraktığı sırt çantasını aldı ve aynı hızla otel odasının kapısına doğru koştu. Tam kapıyı açmış çıkacak iken, kolunda hissettiği demir el ile sendeleyerek durmak zorunda kaldı.

Vücudunda hissettiği karıncalanma ile hiç düşünmeden, adama doğru döndü ve bir anda diğer elini Kış Askerinin göğsüne doğru tuttu. Adam, havaya doğru kalkarken inmek için çabaladı ama nafileydi.

Sensiz devam edemem sandın,
devam ediyorum.

Dark Horse, diğer elinin bir parmak hareketiyle onun yüzündeki maskeyi bir kenara fırlattı. Soğuk, öldürücü bakışlarla göz göze geldi. Ama şu an bu bakışlara sahip tek kişi Kış Askeri değildi. Kendisi de öyleydi.

Elini ağır hareketlerle yumruk haline getirmeye başladı. Havada duran Kış Askeri, göğsünde hissettiği acıyla inledi.

"Sana yaklaşma demiştim." Dark Horse duygusuz bir sesle konuştu.

Gözleri kızarmış, biriken gözyaşları mavi gözlerine parlaklık katmıştı. Bedeni ondan hiç izin almadan şu an ona saldıran adama bunları yapıyordu. İçinde, derinlerdeki acı çeken bir ses ona yapmaması gerektiğini söylüyordu. Ama bedeninin bunu umursadığı yoktu. O acı çeken sesin gözyaşlarıydı belki bunlar. Birikmişlerdi. Ama bedeni akmasına izin vermiyordu.

Sensiz ölürüm sandın,
ama yaşıyorum.

Yumruk halini almış elini biraz daha sıktığında, Kış Askeri nefes almak için çabalıyordu. Yüzü kıpkırmızı olmuştu.

Dark Horse'un gözünden akan bir damla yaşın sıcaklığı yanağından çenesine doğru indi. Bu sıcaklığı hissettiği an, içindeki acı çeken sesi duydu.

Elini bir anda indirdi. Siyah güçleri yok oldu. Kış Askeri sertçe otel odasının zeminine düştü.

Abertha, ne zaman yere düştüğünü bilmediği çantayı aldı ve arkasına bile bakmadan koşarak çıktı. Bacaklarının ne kadar ağrıdığını umursamadan, yabancı sokaklarda koşup durdu.

Gelecekte bile hâlâ
burada olacağım.

╰☆╮

Kendimi yıkarım sandın,
ama hâlâ buradayım.

2024
Günümüz

Abertha, hayatını ne kadar düzene sokmaya çalışırsa çalışsın, Bucky'e söylediği gibi hep bir şey eksik kalacaktı. Bunu söylerken çok ciddiydi. Ama aynı Bucky gibi bu eksikliğin ne olduğunu bulabileceğini sanmıyordu.

Bucky ile konuşmanın şaşırtıcı bir şekilde ona iyi geldiğini fark etti. Belki de yaşadıkları ve geldikleri yer aynı diyeydi. Aynı hisleri paylaşıyorlardı. İkisi de konuşurken birbirlerine karşı rahattı.

The Chariot • Bucky BarnesKde žijí příběhy. Začni objevovat