t w o

146 16 57
                                    

|glancess of the future|

|glancess of the future|

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

|jimin & jennie|

tanrısal bakış açısı

"jennie kim?"

camdan sızan güneş ışıklarıyla parlayan mavi gözlerle göz göze geldi park jimin.

karşısındaki kadın, bir siyah kuğu edasıyla pahalı olduğu her halinden belli olan çantasına attı, manikürlü parmaklarını.

onu izleyen adama karşı gülümsedi kadın. çantasını omzuna asarken, kısa eteğini tırnaklarıyla düzeltti hafifçe.

jimin, karşısındaki kadına bakmaktan kendini alıkoyamıyordu. asistanı jennie kim'in onun odasında ne yaptığını anlamıyordu.

zarif elleriyle saçının en önündeki sarı, beyaz tutamı kulaklarının arkasına sıkıştırdıktan sonra o tatmin edici gülümsemesini takındı ve kapıya yönelmeden önce şeftali rengi dudaklarını açarak konuştu.

"ah, çantamı unutmuşum. sen uykuna devam et, seni seviyorum!"

duyduğu son kelimelerle beraber düşünme yetisi kaybolan park jimin'in yatakta aniden doğrulmasıyla sırtına giren hafif ağrı, hareketlerinin yavaşlamasını sağlamıştı.

"s-sen ne dedin?"

ama çok geçti artık. jennie kim, sevgili eşini son kez görüp çıkmıştı çoktan ve sorusunu duymuyordu bile.

"ah tanrım."

kafasındaki düşünceleri silip uykuya dalmak istedi jimin, bir an önce. bedenini soğuk çarşafa bıraktı yeniden.

hatırladığı en son şey;; biricik arkadaşı jeon jungkook'un ona aptal aşk hayatını anlatırken, bardağına biraz daha viski koyduğu bir bardı.


alkolün etkisiyle sızdığı yatağında, aptalca bir rüya görüyordu herhalde. yani o öyle düşündü.

park jimin, o sabah yaşadıklarının sadece saçma bir rüya olduğunu düşünerek huzurlu uykusuna geri döndü. tabii herşey düzelecekti, sabah olduğunda.

*.✧

glancess of the future | jenminWhere stories live. Discover now