"Hadi gidelim" dedi Aras Arslanoğlu diğerlerine dönerek. Asansöre bindiklerinde göz göze geldik Aras Arslanoğlu ile ciddi olan yüzüne ufak bir gülümseme yerleşti ve asansör kapandı

"Abi bu neydi şimdi?" Dedim merakla.

"Yok bir şey eski bir durum" dedi yüzü ruh görmüş gibi olmuştu. Resmen yüzündeki kan çekilmişti.

"Abi betin benzin aktı. Bembeyaz oldun bir sorun mu var?" Dedim kolundan tuttum. Yanımızdaki çalışma masasına dayandı.

"Yok bir şey iyiyim. Hadi seni almaya geldim eve gidelim" dedi gülümsemeye çalıştı.

"Gidelim gidelim. Aşkım'a bugün Poyraz Güven ile karşılaştığımı söyleceğim. Sonra da hava atacağım"

Arabanın yanına geldik " ben süreceğim" dedi Akın itiraz etmeden yan koltuğa  geçtim.

"Ben anlamıyorum Aşkım'ın Poyraz Güven sevdasını" desi Akın  gülerek.  Aynı şekilde kahkaha atarak karşılık verdim.

"Her yerden takibe aldı adamı.... dedim kocaman bir kahkaha attım. "Piskopat manyak bir ev arkadaşım var" dedim gülerek.

"Aras Arslanoğlu seni görünce ne dedi?" Dedi sesi titremişti gözünü yoldan ayırmadı.

"Ne gibi?" Diye sordum. "İşte ne bileyim bir şeyler " diye devam etti.

"Hayır... yani rahatsız edici bir şey demedi" dedim gözlerimi dışarıya çevirdim.

"Küçüğüm...." demişti. Değişik bir şey hissettim o anda aslında. Aras Arslanoğlu çok tanıdıktı. O yeşil gözleri benim rüyama giren yeşil gözlerle aynıydı. Kafayı yemiş olmalıydım yada Aşkım'ın sürekli anlatmasından aklımda kalmıştı .

"Abi bir şey soracağım..." dedim yutkundum.

"Biz hiç Arslanoğlu ile karsılaştık mı? Ne bileyim seminer olur, şirkette olur." Dedim gözlerimi diktim ve yüzünde tepkisine dair  mimik aradım.

"Neden sordun şimdi bunu?" Dedi. Gözlerime iki saniye kadar bakıp tekrar yola çevirdi gözlerini.

"Tanıdık geliyor.... ne bileyim sanki daha önce görmüşüm gibi. Hani sana demiştim ya hep rüyamda aynı gözleri görüyorum diye... işte Aras Arslanoğlu'nun gözleri ile aynıydı." dedim saçmaydı. ne saçmalıyordum böyle. Aras Arslanoğlu'ydu bu yani adam Adana'da ben İstanbul'da nerden göreceğiz birbirimizi.

"Amaaaan boşver. Sen ne yapacaksın. Geliyor musun yeni evimize" konuyu değiştirdim. Onu nereden tanıyacaktım ki.

"Sonra biraz işim var yarın uğrarım size. Aşkım'a selam söyle " dedi. Yeni evin bahçesine arabayı soktu .

"Görüşürüz " diyip arabadan indim. Ben iner inmez gaza basıp bahçeden çıktı.

"Güzelim?" Dedi Çağtay gülümseyerek sarıldı bana. "Nasıl gitti görüşme?" Diye tamamladı cümlesini.

"İyi geçti...Içeride konuşalım." Koluna girdim ve içeri girdik.

"Mısra dünkü yarış neydi ya." Dedi Meriç. Egoyla saçlarımı geriye attım.

"Güm!!" Dedi Aşkım. "Sanırım Mısra egonu patlattım" dedi kahkaha atarak. Yaptığı iğrenç espisiye göz devirip koltuğa oturdum.

"Yorgun hissediyorum" dedim kafamı yastığa dayadım. "Hasta olacağım sanırım " diye ekledim. Aşkım'a Meriç ve Çağtay'ı göndermesi için işaret yaptım.

Küçük Kadınım Where stories live. Discover now