Bir Tutam Delilik

45 7 2
                                    


Hepimiz gibi ben de bir günah işledim. Biliyor musunuz hem de aynı günahı işledim sizinle.

Hadi lan oradan mı dedi biriniz?

Aslında sen de biliyorsun değil mi, aynı günahın masasında beraber oturuyorduk.

Evet! Evet! Hepimiz aynı masadaydık. Ama ben artık kalkıyorum o masadan.

Masadaki anılarımızı elbet yine konuşuruz. Ama ben şu an bir mükemmeliyete tutuldum. İzniniz olursa oraya doğru yelken açmam lazım.

Bilirsiniz ya yeni bir başlangıç istiyorsanız, bir denizi aşmanız lazım. Yoksa asla yeni olmaz, eskinin üzerini karalamaya çalışmak olur ki, o da pek işe yarar bir çözüm olmuyor. O yüzden işimi garantiye alıp, iki ya da üç deniz aşacağım.

Kafanızı karıştırdıysam kusuruma bakmayın, zaten pek beceremem ben anlatma işlerini. Ama kısaca bahsedebilirim biraz.

Ben aynadaki yansımanız, rüyanızdaki sizim.

Aslında sizim ama sizden çok farklıyım. Bir düşününce siz de fark edeceksiniz, aynadaki yansımanızın size ne kadar yabancı olduğunu. Ya da rüyanızdaki sizin ne kadar da yabancı olduğunu.

Ah! Dostum yine mi sen?

Biliyorum aykırı ses olmayı seviyorsun, ve "hadi oradan aynalar benim en iyi dostumdur, ben ağlarken asla gülmez ve rüyalar da sadece bilinçaltı" diyerek kendini kandırmak istiyorsun. Ama izin ver açıklayıp, görmene yardım edeyim.

Hiç birisine aynadan baktın mı sen? Ne kadar değişik görünüyordu değil mi? Bunu fizikle, ışığın kırılmasıyla açıklamaya çalışıyorsun ama aslında sen onun göremediği yabancıyı gördün orada.

O göremez. Ama sen gördün. Yabancı ve biraz da kötü gibi değil mi?

İşte o bendim.

Aslında hepiniz en az bir kez gördünüz beni ama kendinizde değil. Çünkü kendinizi tanımıyorsunuz bile. Yüzünün her zerresini bildiğiniz insanlarda çok daha kolay gördünüz beni.

Hatırlayın!

Kendinizi çok güzel hissettiğiniz anlarda nasıl da kötü göründüğünüzü ya da tam tersi kendinizi iğrenç hissederken bile çehrenizin aslında düşündüğünüz kadar kötü olmadığını göstermedim mi size?

Gelelim rüyalardaki size, pardon bana... Bilinçaltından başlayalım isterseniz. Bildiğim kadarıyla bilinçaltınız sizi zor durumlara sokmaz, her an bir savunma mekanizması geliştirmekle meşguldür kendisi.

Peki rüyalarınızdaki kişiyi bilinçaltı oluşturmuş olsa herkül mü olurdunuz, yoksa koşmaktan aciz bacaklara sahip birisi mi?

Zor kararlar vermek zorunda mı olurdunuz, lale devrinde mi yaşardınız?

Bunları bir yere not edelim.

Evet, her zaman kötü durumda olmazsınız rüyalarda. Bazen sevdiğinize kavuşur, bazen normal hayatta kuramayacağınız cinsel birliktelikler kurarsınız.

Asla okuyamayacağınız okullara gider, çok zengin olursunuz.

Peki bu ne kadar sürer? Sevdiğinizin yüzü değişir, zenginlik uçar gider, okul bambaşka bir yere döner, tam kazanıyor olduğunuz kavgada kollarınız beton dökülmüş gibi olur.

İşte dostlarım benim olayım bu. Her ama her an sizi kandırmayı severim. Size siz olmayan bir siz sunarım. Uykuda ya da uyanık fark etmez ben hep varım.

Pardon vardım. Artık ben bu masadan kalkacağım demiştim. Ama sanmayın ki ben o masadan kalkınca kardeşlerim yerimi almayacak. Bana da ablamdan miras kalmıştı o koltuk zaten.

O benden farklı bir sebeple kalkmıştı koltuktan. Sizlere acımaya başlamıştı. Yani körleşiyordu ve zorunlu emeklilik programına aldık. Sizin hemen karşınızda oturduğunu unutmuştu zavallı.

Evet. Hepimiz günahkarız ve aynı günaha zevkle giriyoruz.
Hepimiz birer hırsızız.

Sen oradaki! Evet sen!

Sen geçen gün arkadaşına yalan söyleyip onu kandırdın ve onun sana olan güveninden hakkın olmadan faydalandın değil mi? Yani çaldın.

Sen en öndeki arkadaşım! Sen daha bugün sivrisineklere ilaç sıkıp onların hayatından çaldın.

Ya sen gülen arkadaş, sen de hiç tanımadığın birinin videosuna yorum atıp hakaret ettin. Yani onun mutluluğundan çaldın galiba.

Yanlış mı?

Neyse şimdi say say bitmez. Siz olayın ne olduğunu gördünüz zaten gerisini kolayca çözersiniz.

Ha bu arada unutmadan belirteyim. Beni şeytan falan sanmayın, kendisini hiç görmedim henüz ama tahminimce o da sizin şu mekanizmanın bir ürünü olsa gerek.

Ben sadece basit bir yalancıydım. Artık gitsem iyi olacak. Vapurum kalkmak üzere ve biletimi yakmak istemem doğrusu.

Son olarak bir şey daha söyleyip veda etmeliyim: Doğru zaman geldiğinde o masadan kalkma şansınız olacak. Bana sorarsanız o şansı kaçırmayın derim.

Kardeşim gelmiş bile ona size anlattıklarımdan bahsetmeyin lütfen. Bildiğinizi bilirse üzülür, çok hevesli birisi. Kırmayın hevesini.

Güle güle dostlarım. Bir gün denizaşırı memleketlerde akşam yemeğine gelirseniz diye koca bir masa alacağım kendime...

Bir TutamWhere stories live. Discover now