8

3 0 0
                                    

Sığınağın içinde tam bir kaos ortamı oluşmuştu.Bina cephesinin önündeki çatışma sığınaktakiler için olumsuz ilerlerken bir dearkadan gelen birlik adeta bütün topluluğu yerle bir etmişti. İnsanlar etrafadoğru kaçışıyor, toplayabildiği bütün erzağı alarak mermilerden kaçmayaçalışıyorlardı. Aralarda ezilen çocukları, insanları kimse umursamıyordu; yanodadan erzak çalarken o odanın sahiplerini kimse düşünmüyordu, herkesiçgüdüleriyle hareket ediyordu. Alt katta bunlar yaşanırken üst kattaki karargâhtaise bir savaş karmaşası söz konusuydu. Sorumlu kişi ortada bağırarak herkeseemirler yağdıran kadın gibi duruyordu. Elinden geldiğince dayanmaya çalışsa dao da artık bu savaşı kaybettiğinin farklındaydı. Sadece biraz sessizlikistiyordu. Hızlıca odadan çıktı ve bir yan odaya geçti. Bu odada da yalnızdeğildi ama en azından daha sessizdi. O başını elleri arasında almış düşünürkenyanında sessizce oyuncaklarla oynayan bir çocuk onu ne kadar rahatsızedebilirdi ki? O kendi içinden düşünürken intikam ateşi nerdeyse üzerinegelmişti bile. Adam hızlı adımlarla merdivenleri çıktı ve karargâha daldı.Gözünü kırpmadan tüfeğini ateşlemeye devam etti ve bütün odayı kırmızıyaboyadı. Virüsün bulaştığı kişilerden farklı görünmüyorlardı artık, tek farklarıhareket etmiyor olmalarıydı. Bütün odayı katletmiş olsa da istediği kişi oradadeğildi. Kattaki odaları teker teker aradı ve odayı bulması zor olmadı. Odadaniçeriye girdiği gibi bir dehşet saçıldı. Bembeyaz odanın ortasında üstü başıkanlı, agresif ve silahlı bir adam vardı. Adamın gözleri direk olarak kadınaçevrildi. Kadın çevik bir hareketle küçük çocuğu kendine siper aldı. Adam birkahkaha patlattı. "Demek tek önemsediğin topluluk ha? Belli oluyor. Küçük birçocuğu kendi hayatın için siper ediyorsun tıpkı yıllar önce yaptığın gibi senipislik hayvan!" Elindeki tüfeği kaldırarak hiç tereddüt etmeden çocuğu vurdu. Oküçük bedeni zemine yığıldı. Bunlar olurken adam kadının üzerine yürümeye devamediyordu ve kadın da geriye kaçıyordu. "Hayır, hayır, hayır sana söylemiştim.Sana söylemiştim! Bedelini ödeyecektin ve işte o gün bugün. Peki, benim küçükprensesim nerde ha? Nerde biliyor musun?! O bastığın yerin altında, duygusuzbir kadının kararlarının altında, bencil bir hayvanın yaşama isteğinin altında!Ama hayır hayır hayır, bugün o ağırlığı sen üzerinde hissedeceksin." "Lütfen,lütfen sadece ölmeden önce dua etmeme izin ver, bunu bana çok görme. Her şeyiçin pişmanım ve bu dünyadan gitmeden önce yaratıcımdan son bir kez özürdilemek istiyorum, lütfen izin ver." "Hadi Tanrını da alıp git şuradan..." 

VirüsWhere stories live. Discover now