3

3 0 0
                                    

Adam çantasından çıkan şeyleri tezgâha boşalttı. " Yine az şey getirmişsin, bu başına bela açacak biliyorsun değil mi?" "Ben 46 yaşıma basacağım emin ol, senden daha çok şey biliyorum evlat." Adam tezgâhtan uzaklaşarak üst kata çıkmaya başladı. Her yerden insan sesleri yükseliyordu, bütün sığınağın içinde bir dedikodu vardı. Bu gece bir toplantı düzenlenecek ve topluluğun geleceği hakkında önemli kararlar alınacaktı. Bu 46 yaşındaki yaşlı denilebilecek yapılı adam ise hiçbir şeyi umursamadan koridorlardan geçiyordu. Bir kapıdan içeri girdi. Bir masa, bir çift küçük yatak birkaç dolap ve basık tavanlı, loş ışıklı bir odaydı burası. Duvar kaplamalarından eskiden çocuk odası gibi bir yer olarak kullanıldığı anlaşılıyordu. Tüm bu sessizliği odanın içinde yerde oturan küçük güzel kız bozuyordu. Elinde bir gitar tam odanın ortasına oturmuş bağırarak şarkı söylüyordu. Kapının açılmasıyla beraber sarı saçlarının ardındaki yeşil gözleri kapıya doğru çevirerek şarkı söylemeyi kesti. "Baba sonunda gelebildin! Herkes bu gece ve bizim hakkımızda konuşuyor, birkaç arkadaşım anlattı bana da. Bana söylediğin gibi odadan çıkmadım ama neler söylüyorlar biliyor musun baba? Ciddi değiller değil mi?" Adam çantasını yatağın köşesine bırakırken üzerindeki düşünceli hali belli oluyordu. Yavaşça yatağa oturdu, nu sırada kızının meraklı gözleri hala babasının üzerindeydi. Biraz duvara baktıktan sonra yavaşça dudaklarını araladı. "Bilmiyorum tatlım, şuanda hiçbir şeyi bilmiyorum. Sadece uzun bir gece olacağını biliyorum ama baban bunun da üstesinden gelecek bir tanem biliyorsun."

VirüsWhere stories live. Discover now