dodo: müze
evet müze
müzeye gidelim mijaehyunj: nereden çıktı şimdi bu
dodo: şey
internetten sevgiliyle yapılacak aktivitelere bakmış olabilirim belkijaehyunj: hmm sevgili miyiz ki biz
dodo: iyi ki bir şey istedik varya
tamam söylemedim sayjaehyunj: siz sinirlendiniz mi bakayım
dodo: EVET
jaehyunj: seni mi kıracağım be
işten erken çıkabilirsem ama
çıkamazsam yarın falan gideriz olur mudodo: yarın olmaz bugün gitmemiz lazım
jaehyunj: hızlı olmaya çalışacağım ama hasta gelebilir Doyoung
Bir de yarın niye olmuyor
günler torbaya mı girdidodo: bugün girişler indirimliymiş o yüzden
sen doktor musun???
nasıl lan
o matematikle tıp kazandın
sen
OHAjaehyunj: yaptık işte bir şeyler
hasta geldi görüşürüzdodo: ben de senin gibi doktoru bulsam her yarım saatte bir farklı şikayetle gelirdim
jaehyunj: KDŞSKDŞEKDĞXKFLMDCPKXÖF
————-
Ünlü beyin cerrahı Jeong Jaehyun yakışıklı ve işinde uzman olmasının yanında bir çok markanın yüzü olmuştur. Sesinin de güzel olduğu bilinen cerrah hastaların çoğunlukla ilk tercihi oluyor.
Bir çok başarılı ameliyat yapan cerrahın "Yol ne kadar taşlı olursa yürümeye devam et, er ya da geç ışığa kavuşacaksın" sözü bir çok genç öğrenciye ilham olmakla beraber meslektaşlarına moral vermektedir.
Mütevazi kişiliği sayesinde ülke genelinde tanınan cerrah playboy izlenimi verse de bugüne kadar hiç kimseye kalbini açmamış. Umarız doğu insanı bir an önce bulur.
(Güney Kore Ulusal Gazetesi)
Doyoung merakına yenik düşüp internet üzerinden Jaehyun'u araştırmıştı. Hakkında milyon tane haber yapılmış, kaç dergiye kapak olmuştu.
"Ünlü beyin cerrahı demek"
Bilgisayarını kapatıp mutfağa kahve yapmaya giderken duyduğu korna sesiyle yönünü pencereye çevirdi. Aynı zamanda telefonu çalıyordu.
Perdeyle telefonu aynı anda açınca her ikisinden de karşısına Jaehyun çıktı.
"Müzeye gitmiyor muyuz?"
"Gelmişsin"
"Ben sözlerimi tutarım, hadi hazırlan gel hemen."
Doyoung hızla üstünü giyip aşağıya indiğinde gördüğü araba karşısında şaşkınlığını gizleyemedi.
"Bu çok pahalı bir model değil mi?"
"Şey... birazcık." "Hem bırak şimdi arabayı falan. Sarılmayacak mısın? Sevgiline...
Son kelimeyi baskın söyleyince omzuna bir şaplak yemiş olmasına rağmen Doyoung teklifini geri çevirmeyip bedenini hemen karşısıda ki adama sardı.
"Seni seviyorum ünlü beyin cerrahı Jeong Jaehyun"
"Sen nereden..."
"Öğrendim işte, hadi gitmiyor muyuz"
Jaehyun şöför koltuğuna Doyoung yanına oturmuştu. Kontağı çevirip arabanın hareket etmesini sağladıktan sonra "nasıl gideceğimizi biliyor musun" dedi
"Bilmiyorum ama navigasyondan bakabilirim."
Doyoung navigasyona müzenin adını yazıp yol tarifini aldı.
Kırk beş dakika göstermesine rağmen trafikten dolayı bir saatten fazla sürmüştü yol.
Doyoung yol boyunca arka koltuktaki kek, çikolata ve meyveler dahil olmak üzere her şeyi yemişti.
"Tüm nöbet yemeğimi yediğin için teşekkür ederim."
Kemeri çıkarmaya çalışan Doyoung kafasını kaldırıp gözlerini Jaehyun'un yüzünde sabitledi.
"Onlar senin nöbet yemeğin miydi? Niye durdurmadın beni?"
"Yerken o kadar tatlı duruyordun ki durdurmak istemedim."
"Çıkışta unutturma alalım"
Arabadan inip müzenin girişine kadar yürüdükleri sırada tehlike Jaehyun'un gözünden kaçmamıştı.
"Eyvah magazinciler! Doyoung koş!"
What's up çingu?Ben sinirliyim şahsen ÜST KOMŞUM Bİ SUSMUYOR YETER
DU LÄSER
all for love | dojae
Fanfiction[kim dongyoung + jeong jaehyun] dodo: beni hala hatırlıyor musun?