AĞARTI

650 14 0
                                    

Ağartı

sevgililer yüzüne karşılık geldim 

kaygı bağırdı gözevlerimde 

günlerin yamanan yıldızlar 

ve üzülen gökkuşaklarıyla 

doluluğundan söz ediliyor 

evlerde çocuklar arşınlanıyor 

ve alkışlanıyor babalar 

ki tütün başında 

ekmek başında kabir başında 

günler yenilenen bir isim 

merdivenleri büyük ağzıyla çıkan meral 

haftada üçer gün üçer hafta 

ince uzun veya kahverengi 

ve gelinlik sabah çatışmasında 

yoğunlaşan yorgun artık ben 

köprü ortasından yarılmış bu ara 

organın ve güneşin salgınlığı 

toprağa gelir gibi oldu an 

başlar ikinci artık 

beygirler uzağa kayıyorlar 

bu arada gelinmeler 

arkadaş yapıtlarına yar koyma 

yöremdeki çimler 

bu arada evimin içinde odaların birbirine düşman durduğu 

ve hastalandıkları 

çalışan yüreklere uzak 

bekardan korkan ev sahiplerinin 

kapılarda kızlık heykelleri 

bu arada insanın yemeğe oturma çelişmesi 

yemekten kalkma çelişmesi 

erkek oluşunuza binaen 

bu arada özel sıkıntılarımızın 

kılıç kuşanmış hali 

durmadan kanlanıp hatırladığımız 

bunalan kadınlar 

ben alda'yı bunalıyor görüyorum rüyamda 

kırbaç gibi insanı saran etrafımızda 

kelebek kanatları gözler 

akılda kalan ağızlar 

hatlar 

seviyi yoran alkışlar 

bir şehri paramparça edip 

ortasından yarıp uykuları 

evlerin sahanlıklarına 

misafir odalarına 

lavabonun altındaki dolaba 

çocukların hücumluk yataklarına 

iri erkeklerin şakaklarına 

kadınların çırpınan dudaklarına 

ve kızların sancaklarına sığınan 

ve benim damarlarımda itişen uykulara 

bir şehrin ortasından tren geçiyor 

o şehirde büyük rüzgâr vardır 

bir oyuncakçı vitrininin önünde 

insanların durdukları ve duruşlarını 

değiştirmedikleri trenle birlikte 

şehrin ortasından oyuncak trenlerin 

cezalandırmış şekilleri 

kendisini buyruk 

vitrine yapışık insanların kafalarındaki 

içlerinden geçerken dönüp bakmadıkları 

durdurup parçalamadıkları 

önüne yüzer ellişer 

yatıp apartman kadar 

ağır tekerlerini üzerlerinden geçerken 

öpüp ağızlarını ezdirmedikleri 

noktanın sonuna kadar 

bir sinir bir can yanmasıyla 

bir parçamı 

bir demir mengeneye 

koyup sıkmak istiyorum mu nedir 

dilimi 

bir acı mı ne gerek 

öyle uykum var ki 

öyle istiyorum ki 

o içinden marşandizler 

şimşek gibi fırlayan 

şehirde hemen 

hat boyunda ilk tahta evde 

derin yatakta 

her an çığlıklarıyla 

uyuyayım kıyametler 

bir ejder geçsin 

öyle tanıdığım 

öyle canımın içinde 

durup gelmeyince 

morfin gibi arıyorum direnmeni 

iğne üzerinde yüzün gelip 

kuşatmıştı beni 

ama düşündükçe Korkmak 

yüzünle geldiğini 

Ve bunları elbette çabucak geçelim sevgilim

A.C.Z

Yedi Güzel Adam ve ŞiirleriWhere stories live. Discover now