HAARP TEKNOLOJİSİ NEDİR?

17 1 0
                                    

HAARP’in gerçek amaçları söyle özetlenebilir: Atmosferi manipüle etmek ve modifikasyon sağlamak, geniş kitlelerin düşüncelerini ve ruhsal durumlarını kontrol edebilmek, istenilen ülkelerin iletişim sistemlerini çökertmek. Temel prensipleri, Tesla’nın 100 yıl önce geliştirdiği fikirlere dayanıyor. Ikinci Dünya Savaşı’ndan sonra, bugünlere kadar gelen süre içerisinde, çeşitli çevrelerde en çok tartışılan konulardan biri “kara bilim” oldu. “Kara bilim” başta ABD olmak üzere büyük devletlerin, dünyayı kendi hegemonyaları altında tutabilmek için yaptıkları bilimsel teknik araştırmalara ve üzerinde çalıştıkları çeşitli projelerin toplamına verilen ad. Bu projeler büyük ölçekli ve büyük bütçelerle yürütülen, gizli ya da yan gizli projelerdir. Saldırı/savunma silahları üretimi, gözetim sistemleri ve düşünce kontrolü üzerine yapılan çalışmalar, doğayı manipüle etme amaçlı araştırmalar, bu projelerin içeriğini oluşturur.

Söz konusu projeler gizli olduğu için, ortalıkta pek çok rivayet dolaşmaktadır ve elimizde bu projeler hakkında çok da fazla bilgi yoktur. Buna karşın, bu projeler içinde çalışan bazı insanlarını çalışmalarını deşifre etmesi, insanlık dışı bir bilimi kabul etmeyen araştırmacıların ve bilim insanlarının çabaları, devletler arasındaki çelişmeler ve nihayet bu projelerin bazılarının gizli kalamayıp ister istemez su yüzüne çıkması sonucu, söz konusu projeler hakkında az da olsa bilgi sahibiyiz.

Bu projelerin ilki, 2. Dünya Savaşı sırasında gerçekleştirilen Manhattan Projesiydi. 1941 yılında çalışmalarına başlanan Manhattan Projesi’nin konusu atom bombasının üretimiydi. Bu projenin gerçekliği Hiroşima ve Nagazaki’de acı bir biçimde kanıtlandı.

 Bu projenin gerçekliği Hiroşima ve Nagazaki’de acı bir biçimde kanıtlandı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Gerçek olduğu en son kanıtlanan girişim ise ECHELON Projesi oldu. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra ABD önderliğinde, İngiltere, Yeni Zelanda, Avustralya ve Kanada arasında yapılan Ukusa Antlaşması’nın uygulamalarının 1980’lere yansıması olan ECHELON sistemiyle; tüm e-postalar, “chat” tipinde iletişim biçimleri, faks, teleks, telefon haberleşmeleri gözlenebiliyor. ABD ve diğerleri yıllardır bunun bir komplo teorisi olduğunu, ECHELON Projesi diye bir proje olmadığını iddia ediyorlardı. Geçtiğimiz Şubat ayında yaşanan gelişmeler ise ECHELON’un gerçekliğini ortaya koydu.

Basında ve internette çıkan haberlere göre, ABD’nin yukarıda adı sayılı diğer devletler ile birlikte casusluk yapması ortalığı karıştırdı. Fransa, ABD ve İngiltere’ye karşı hukuki işlemlere başvurmaya hazırlanıyor. Alman ve İtalyan parlamentoları ise konu hakkında araştırma başlattı. Avrupa Parlamentosu, Bilimsel ve Teknolojik Seçenek Değerlendirme Dairesi (STAO), konu ile ilgili özel bir rapor hazırladı. Avrupa Parlamentosu’nun konuyla ilgili raporu 22 Şubat’ta Özgürlükler Komitesi’nde ele alınacaktı. Şimdiye kadar varlığı kabul edilmeyen ECHELON’un adı, Amerikan Savunma Bakanlığı’nın (Pentagon) Şubat ayında internete verdiği, gizlilik derecesi olmayan belgelerden bazılarında da geçiyor.

İşte HAARP (High Frequency Active Auroral Research Program) Projesi’nin de bu tip bir kara proje olduğuna dair ciddi iddialar ve çalışmalar var.

İLLUMİNATİ Where stories live. Discover now