~Gizemli Dönüşüm~

72. Bölüm Kan

Annem "Sakın ol Megan lütfen" dedi.

Hızla -ışık hızı falan hani- yanına gittim ve boğazına yapmışıp havaya kaldırdım.

"Adım Madison !!! Madison Rose!!" Dedim Kükreyerek.

Babam hızla yanıma gelip beni itti ve annemi kurtardı.

Koşarak yanına gittim ve yumruk attım. Baya bir sürüklendi ve duvara çarptı.

Elimde bir şey kırıyormuş gibi yaptım ve ilerdeki babamın kemiklerinin kırılmasını dinledim.

Sonra hızla kapıdan çıkıp gittim.

Güç bedenime hakim oluyordu ve ben buna engel olmuyordum kendimi kontrol etmek istemiyorum.

Ağacın dibine oturdum ve onları dinledim acaba Daniel bu manzara karşısında ne düşündü ki ? Benim bir canavar olduğumu öğrendi mi ? Melez.... Dark Death.... kanında birazda avcılık olan bu canavarı öğrendi mi ?

"Bro aşağıda ne oldu bir baksak"

"Boş ver ailevi sorunlar Daniel. " dedi abim.

"Madi nereye gitti ?"

"Onun adı Megan" dedi Abim.

Hemen yanına gidip onu dövmek geldi içimden ama Daniel oradaydı.

"Bro gitsem iyi olur"

"Peki görüşürüz yani okulda"

Ah tanrım Daniel bizim okula mi gelcek yani ?!

Ve acaba şu Pietr yüzünü bile hatırlamıyorum.

Ah kahretsin beni neden hipnotize ettiğinizi anlamıyorum.

Bana bu kadar acı çektirdiğine göre intikamımı alacağım.

Bana bu yakışır ! Kısasa kısas. O benim kalbimi kırdıysa bende onun kalbini kuracağım.

Sadece yapmam gereken şu hipnozdan kurtulmak.

Gözlerimi kapattım konsantre oldum ve hatırlamaya çalıştım.

Hadi ! Hadiii!

Gözlerimi açtığımda kalbimin kırıklığını yeniden hissettim.

Tanrım neden yaptı bunu ?!

Onun kalbini en çok ne kırar ?

Evet Daniel !

Koşarak eve gittim.

"Pride Daniel nerde ?"dedim aceleci bir şekilde.

"Eve gitti"

"Evi nerede ?" Dedim göz devirerek.

"Yan ev hemen yanımızda" dedi gülerek.

"Tanrım !" Dedim.

Hemen kapıdan çıktım ve Kapıyı çaldım.

Kapıya Daniel 'in annesi çıktı.

"Ah selam bayan Kaye" dedim en tatlı gülümsememi takınarak.

"Ah tatlım iyimisin hastanede olduğunu duyduk" dedi.

"Iyiyim sağolun buraya taşıdığınızi bilmiyordum" dedim.

"Bilirsin Daniel' i" dedi göz kırparak. "Haydi gir içeri" dedi. "Daniel odasında" dedi yukarı katı göstererek.

Yukarı merdivenleri çıktım ama bir çok oda vardı birine girdim.

Aman Tanrım odada silahlar ok - yaylar tuzaklar....

Danielgil bir Avcımiymiş ?

Hemen o odadan çıktım ve bu sefer Daniel' in odasını buldum ama karşılaştığım manzara çok hoştu.

Sizde tişörtsuz birinin mekik çektiğini görseydiniz hoşunuza giderdi.

"Selam Daniel" dedim el sallayarak.

"Hey geleceğini bilmiyordum" dedi.

"Bende" dedim. Gülerek. "Ama iyiki gelmişim ne dersin? " dedim gülerek.

Oda gülerek karşılık verdi.

Hemen odanın kapısını kapattım.

Tişörtunu giyerek "Bence giymeye gerek yok şuanda çok hoş görünüyorsun"dedim ve kapıyı kilitledim.

Daniel şaşkınca bana bakıyordu. Ve bir kez daha kilitledim.

Yanına yaklaşarak elimi boyundan karnına kadar bir çizgi çiziyormus gibi aşağı indirdim.

"Kaslısın ha ?" Dedim sırıtarak.

"Daha iyileri de var" dedi omuz silkerek.

"Bence fazlasıyla iyisin" dedim.

Dudaklarimi onunkilerine bastırdım fazlasıyla şaşkındi.

"Bu ilk öpücüğün müydü" dedi bana Hayır değildi ama sanırım yalan söyliyicem.

Kafamla evet ilk dercesine salladım.

"Güzel miydi ?"

Başımla onayladım yine.

"Tekrar denemek istermisin ?" Dedi.

"Aslında denemek istediğim başka bir şey var" dedim ve tişörtümü çıkarttım.

Yavaşça yatağa yattım ve yeniden öpüşmeye başladık.

"Annen gelirmi?" Dedim.

"Hayır gelmez " dedi.

Ve boynumu öpmeye başladı.

Birden bileklerimin kanadığını farkettim. Tanrım ne oluyor. Bir şey belli etmemeye çalıştım ama çok fazla kanıyordu ne oluyor ?!

Daniel ile öpüştüģüm için mi kanıyor ?!

"Tanrım Madi bileklerin kanıyor " dedi korkmuş gözüküyordu.

"Anlayamıyorum çoktan iyileşti bileklerim. " dedim.

Bana biraz peçete getirdi " Üzgünüm" dedim.

"Sorun yok" dedi.

Sonra bir sargı bezi getirdi yatağa yavaşça uzandı ve bende göğsüne yattım.

"Bazı yaralar sardıkça kanar" dedi Daniel.

Ama hala anlamıyorum ona dokunuyorum diye bileklerim kanıyor.

Bu Pietr ' dan bana kalan büyük bir yara......