*Kulağa Hoş Geliyor*

96.9K 4.7K 1K
                                    

Multimedya : Asra Ve Arel temsili

Dizlerimde kalmayan derman ile koltuğa çöktüğümde gözümden sicim sicim akan yaşları durduramıyordum. Az önce yanımızda sevinç çığlıkları atan çocuk iki dakika içinde yok olmuştu.

Kaan ve Arel içeri girdiklerinde hemen ayağa kalktım.

"Ne oldu var mı bir haber?"

Kaan sıkıntıyla suratını buruşturarak başını sağa sola salladı. Ağzımdan kaçan hıçkırık ile Eda bana sarılarak koltuğa oturmama yardım etti. Arel bir o yana bir bu yana yürüyerek stresini atmaya çalışıyordu.

Nefes alamadığımı hissettiğimde yaşlı gözlerle bahçeye çıkıp az önce Bartu ile birlikte oturduğumuz koltuğa oturdum. Peşimden Arel ve diğerleride geldiğinde bir anda gıcırdayarak açılan kapıyla bakışlarım oraya kaydı.

Murat kucağında Bartu ile bahçeye girmiş pişkin pişkin gülerek bize bakıyordu!

"Ulan ulan..!" Arel hızla Murat'a atıldığında Kaan kolundan tutarak durdurdu.

"Saçma sapan hareket yapma kucağında oğlun var."

Bartu bizi gördüğünde yüzünde oluşan gülümsemesi ile boğazıma dizilen hıçkırıkların kilidini bir kez daha açtım.
Bartu, Murat'ın kucağından indiği gibi koşarak bana sarılmıştı. Korkuyla atan kalbim, şimdi hissettiği yoğun rahatlama hissi ile kasıldı.

" Bartum, bebeğim çok korktuk."

"Özür dilerim Asra abla." onu kucağıma aldığımda kimseye aldırmadan odasına çıkarttım. Aşağıdan gelen bağrış seslerini duyabiliyordum.
Yatağına oturup kucağıma çektiğimde anında kafasını göğsüme yasladı.

"Nasıl gittin o adamla birtanem?" aklım almıyordu. Bartu zeki bir çocuktu ve yabancılarla konuşamaması gerektiğini gayet iyi biliyordu ama en nihayetinde o da çocuktu işte.

"Babamın arkadaşı olduğunu söyledi ilk inanmadım. Valla Asra abla ama sonra kedimin kaçtığını arka tarafta olduğunu söyledi."

Gözlerimi sinirle kapattım. Nasılda kandırmış küçücük çocuğu pislik herif.
Bartu'nun saçlarını okşayarak öptüğümde bana daha da sıkı sarıldı. Belli etmesede korkmuştu.
Romeo küçük boyu ile yatağa zıplamaya çalıştığında birkaç kez denedikten sonra başarmış, Bartu'nun karnına mırıldanarak yatmıştı. Sızlayan gözlerimi ovuşturduğumda yavaşça açılan kapıya dikkat kesildim. Arel odaya girdiğinde gözleri oğluna değip tekrar bana döndü.

"Uyumuş." kısık sesi ile yanımıza geldiğinde başımı sallayarak onayladım.

"Belli etmiyordu ama korkmuş." Arel, Bartu'nun alnını öptüğünde yanıma oturarak saçlarımı okşadı.

"Korkmuştur tabi, ama o şerefsiz elimden kolay kurtulamayacak. Dar edeceğim ona burayı." sesimi çıkartmadan göğsümde yatan Bartu'nun saçlarına dokundum.

"Sen daha iyi misin?" gözlerim güzel gözlerini bulduğunda hüzünle oğluna baktı.

"Korktum be Asra çok korktum. Ona bir şey olacak düşüncesi.. sanki canımdan can gitti." başımı boynuna yasladığımda Bartu'ya dikkat ederek kolunu belime dolayarak sarıldı.
Geniş yatakta daha rahat bir pozisyon aldığımızda Bartu'yu ortamıza yatırarak bizde yanına uzandık. Gözlerimi yorgunlukla kapattığımda kısa sürede uykuya dalmıştım.

Yüzümde hissettiğim dokunuşlarla gözlerimi araladığımda Bartu elini hızla çekerek ağzına kapattı.

"Uyandırdım baba." Arel Bartu'nun yanağını öpüp bana baktı.

MAFYANIN BAKICISI( Tamamlandı )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin