2.Bölüm

765 11 0
                                    

Dün gece ne oldu. Ahh başım çok ağrıyor. Lanet perde. Tam göz hizamda bir demet güneş sızıyor içeri.

Güneşe, perdeye ve güneş ışınlarına lanet yatakta oturur pozisyon aldım. Gözlerim yuvalarından fırlayacak kadar çok ağrıyor. Yatağımın karşısında ki ayna da gördüğüm beden benim olamazdı.

Hızlıca odamın içinde olan banyoya girdim. Elimi yüzümü buz gibi suyla yıkayınca şok etkisi yaşayıp kendime geldim. Dişlerimi fırçalayıp aynada kendime egoist bir bakış atıp kapıya yeltendim.

Telefonumun bildirim ışığını gördüm. Off Yağız ağzıma sıçacak. Onlarca cevapsız arama yüzlerce mesaj. Tam anlamıyla sıçtım. Kesin hesap soracak. En iyisi hiçbirini görmemek. Imm burnuma Makbule teyze'nin yaptığı böreğin kokusu alt kattan taa odama kadar geldi.

Kokuyu takip ederek aşağı kata yöneldim. Kokunun verdiği mutluluk masadaki manzarayı görünce kayboldu. Anne ve babam baş köşede oturmuş kalan yerleride hiç haz etmediğim komşularımız vardı. Hemen yerime oturdum ve etrafımdaki gereksiz insan sürüsüne sahte birer gülümseme attım.

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

Masadaki yüzsüz herbiri para meraklısı gereksiz insanlardan kurtulmuş olmanın verdiği sevinçle merdiven basamaklarını birer birer hızlıca çıktım. Odaya girince gözüme çarpan tek şey, çalışma masamdaki telefonumun bildirim ışığıydı.

Gidip hemen kontrol ettim. Cevapsız aramalar hayli artmıştı.

Hemen Yağız'ı aradım. Çok kızacaktı belki ama olsun.

"Alo...Alo Yağız çok özür dilerim. Ben..Ben geceden kalmaydım. Aradığını görm.."

"Laf kalabalığını kenara bırakıp hemen aşağı gel. Spor zamanı."

"Ya..Ben çok yorgunum. Kendime gele.."

"Hala konuşuyormusun sen ?! Hemen aşağı bekliyorum."

Dıt..Dıt..Dıt..Dıt..Dıt..

Sürtük Yağız. Ama gitmem gerek. Hemen dolabın önüne atlayıp kamuflaj bir şort ve düz beyaz bir t-shirt giydim üzerime. Kulaklığımı da alıp alt kata indim. Dış kapının önüne çıkarken ruhumu temizlercesine bir sesle "Lana Del Rey-Dark Paradise" açtım. Beyaz Nike spor ayakkabılarımı giyip asansöre koştum.

Ahhh lanet olsun. kapısı kapanıyor.

"Asansörü bekletin!" diye bağırdım.

Içerideki "genç" asansör sensörüne elini uzatıp kapının kapanmasına engel oldu.

Içeri girince içimden "şansıma sıçayım" dedim. Aslında pek içimden söylemiş değildim sanırım. "Pardon ?" dedi meraklı bir tavırla hatta şüpheci bir yaklaşımla.

"Şey..Ben teşekkür ederim diyecektim."

"Önemsiz." dedi egoist bir tavırla. Asansör 15 katlı apartmanın 7. katında benim için durdu. O çocuk barda gördüğüm çocuktu. Bu yüzden şansıma sıçayım dedim ya.

Zemin kata gelmemizle birlikte öncelik falan tanımadan hızlıca çıktım. Kapıda bekleyen Yağız'ı görünce biraz sakinleştim.

Aklımda birsürü soru var.

"Neden burda?"

"Birine mi geldi?"

"Ne zaman gidecek?"

Aklımda milyon soruyla Yağız'a sarıldım.

Ana kapıdan çıkarken bana attığı bakış birkaç hafta aklımı kurcalayacaktı.

Ahh artık spor zamanı. Biraz relax olma zamanı...

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

"Apartmandan çıkan yakışıklıyı sadece ben görmedim sanırım?" dedi kulaklığımı çıkarmamı ima edercesine bir mimikle.

"Upss..Hayır dikkat etmedim."

"Hadi ordan bee. Benim bile ilgimi çekti. Hem sizin binadan çıkıyordu bakarsın ileride.."

"Saçmalamayı kes Yağız. Yakışıklı çocuğun tekiyle aynı binadayız diye ileride birşey mi olması gerek ?"

"Sakin oll. Ve güven bana. Söylemiştim diyeceğimi adım gibi biliyorum."

Yandan bir gülümseme atarak kulaklıklarımı taktım. Ve uzun zamandır düzenli bir ilişkim de olmamıştı. Varsa yoksa tek gecelik ilişkilerdeydi gözüm. Aşık olmak, sevmek hatta bakarsın sevilmek. Yabancı olduğum ama merak ettiğim duygular.

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

Yağız'ın beni kapıya kadar bıraktı. Dadım gibi davranıyor bana. Ama seviyodum bunu. Yorulmuş bir vaziyette üst kata odama attım kendimi. Duşa girmeliyim ama felaket üşeniyorum. Ama terimin üzerimde kurumasına izin veremem. Hem duşa girip biraz Adrian dinleyerek düşünsem hiç fena olmaz.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Feb 22, 2015 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Kayıp HisWhere stories live. Discover now