"Baba öldüğünden beri misafir karşılama adabını unuttun mu Falçata?"

Falçata adamın sözleri ile dudakları tehlikeli bir biçimde kıvırıldı.

"Ne zamandır efendiler köpeklerinin karşısında adap biliyor olmuş ?"

Ferit derin bir nefes verdi. Abisini tanıyordu eğer birine kafayı takmışsa takardı.

"Ayıp oluyor Falçata."

Bu kez ses Alemdardan gelmişti.

"Ayıp falan yok adamına göre muamele."

Falçata’nın lafları iki adamı da çok fazla germişti. Ama şuan tüm ipler adamın elinde olduğu için ikisi de sessiz kalmıştı.

"Hadi söyleyin derdiniz ne?"

İki adamla birbirine bakıp sözsüz bir iletişim kurmuşlardı. Bu yüzden söze Alemdar girmişti.

"Baba öldü bizim çocukları semte almayacakmışsın."

"Evet, doğru."

"Anlaşmayı unutma Falçata!"

"Anlaşmayı babayla yaptınız babada öldüğüne göre anlaşma bitti. Ben semtimde uyuşturucu madde sattırmam!"

Falçata’nın gözleri direk ikiliye bakmıştı. Adamlar birden o zehir rengi yeşil gözleri gördüklerinde nasıl bir tehdit içerdiğini anlamışlardı.

"Böyle yaparak büyük patronu kızdıracaksın Falçata ."

bu kez konuşan Pala idi.

"Büyük patronunuz benim sikimde dahi değil."

Falçata ayaklarını indirip kenarda duran içkiyi bardağa döküp bu kez oturduğu koltukta daha çok yayılmıştı yaptığı her davranış adamları sözleri kadar öfkelendiriyordu.

"Yanlış yapıyorsun Falçata büyük patronu karşına alarak."

"Sence bu benim ne kadar sikimde baba öldü anlaşma bitti eğer keşlerinizden birini semtimde görürsem kafasını keser o patronunuz dediğiniz kıl kuyruğa gönderirim."

Adamlar derin bir şekilde yutkundu.

"Savaş başlatıyorsun."

Falçata ayağa kalktığında yavaş yavaş Palaya yaklaştı. Yeşiller kara gözleri delip içinde geçmeye yemin etmiş gibi bakıyordu.

"Eğer savaş istiyorsa savaşırız!"

Falçata taşıdığı falçatayı çıkarıp aynı zamanda adamın kulağını kestiğinde adamın acı dolu çığlığı odada inletmişti . Falçata adamın kulağını Alemdar’a verip bu kez gözleri ona doğru döndü.

"O ağzınızdan bir daha beni tehdit edecek tek cümle çıkarsa bu kez keseceğim organ diliniz olur şimdi siktirin gidin o büyük patrona deyin ki buranın babası artık Falçata."

Adamlar olan bitene bir şey diyememişler çünkü Falçata’nın ne kadar kana susadığını anlamıştı. ikisi de sessizce odadan çıktığında bu kez Ferit’in sesi duyulmuştu.

"Yanlış yaptın Falçata o adamı karşına almaktansa ne istiyorsa vermeliydin."

"Ulan ne diyorsun sen ha o kadar gencin kanına mı girelim bu pezevenklerden korktuk diye? Ben bu vebali taşımam Ferit  onlarca günahım varken bide masum insanların kanına girdiğim için azap çekmem bu semtte uyuşturucu satılmayacak.Satılırsa yakarım dinime imanıma bu semti onlarla beraber yakarım."

Adamın gözünün karalığını bilen Ferit hiç bir şey dememişti. Falçata ise odada bunaldığı için çıkmıştı gözleri yukarı kata değdi Nabi’nin neler yaptığını merak etti. bu yüzden ayakları bu kez yukarıya doğru tırmandı. Yukarıya çıktığında da odaya direk girmişti kızın büyük yatağında kıvırılıp yattığını fark etti . Ah cidden yatağına ne kadar güzel yakışmıştı keşke kızı hep burada tutabilse diye düşündü kirli dünyaya bulaştırmak istemiyordu. günaha bulanmamış gözlerin hep baki kalmasını istiyordu. Ama işte sadece istiyordu adam biliyordu ne olursa olsun Nabi artık bu dünyanın içindeydi.Şuan tek amacı bu dünyadan onu en hasarsız kurtarmaktı.

FALÇATA  /KARA SEMT(+18)  (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin