32.Bölüm: ATEŞ ÇIKMAZI

En başından başla
                                    

"Gayet tabi." Dedim sevimli bir gülümseme de ekleyerek.

"Neden peki?"

"Şahin dün beni açık açık tehdit etti, ablama yanaştı. Seni bilmem ama ben sabırlı bir insan değilim, özellikle konu ablamsa."

"Hamlesinin üstüne, baş adamının vahşice öldürülmesi seni tamamen ele verecek."

"Eğer bildiği bir şey yoksa vermez ama zaten şüpheleniyorsa kim olduğumu da çok rahat bulacaktı." Şişeyi kafaya diktiğimde, Ateş yanıma yakınlaştı. Eğildi, bir dizi yere değerken yüzümü inceliyordu. Elimdeki içki şişesini çekip aldı.

"Sabah sabah nasıl miden alıyor anlamıyorum."

"İçkime de karışmaya başladığına göre yakında evden çıkmama, adam öldürmeme de karışırsın sen." Şişeyi elinden sertçe çekip aldım, tekrar kafama diktiğimde onaylamaz gözlerle beni izliyordu.

"Alkoliksin, destek alman gerek." Alaylı gözlerle baktım.

"Sevişmek güzel bir destek olabilir." Dedim ben de çapkın bir tavırla, takım elbiseli şıklığını süzerken. Bel altı sözlerime alıştığı için bozuntuya vermedi ve aynı ciddi ifadeyle devam etti.

"Reddettiğin koruma çemberini ablana ve Bahar başta olmak üzere tüm yakınlarına uyguluyorum." Dedi aslında itiraz etmeyeceğime emin bir şekilde.

"Senin çemberlerin bir halta yaramıyor." Dedim Ferda'nın kaçırılmasına atıfta bulunarak.

"Sorumluluğu üstleniyorum, elimden gelen her şeyi yapacağım. Tam olarak ne oldu?"

"Çok yakınlaşmış, birini tutarak sözde ablamı kapkaç mağduru yapmış ve kendisi de kurtarmış! Ertesi gün de ne hikmetse gemicikleri rıhtımdaymış da onları ziyarete gelmiş. Patlattığın gemicikler yetmemiş herhalde götünde de gemicik patlatmamı istemiş. E ben de geri çeviremedim." Bakışları yumuşarken dudaklarını yaladı. Elini yüzüme yerleştirdi, başparmağı hafifçe çenemi okşadı. Arada böyle aniden hareketler yaparak, vücudumu gevşetmeye çalışıyordu ve biraz da başarılı oluyordu.

"Bunun olacağını söylemiştim, ama şu minik burnunun o kadar kalkık ki hiç umursamadın. Ablana zarar gelmesine izin vermem, biliyorum onu koruyacak kadar güçlüsün ama sürekli yanında olamazsın. Şahin zemin hazırlıyor, sen de anlamışsındır. Ve birlikte olmalıyız, yan yana." Yani bu demek oluyordu ki beni sürekli sorgulayarak, aramızdaki ilişkiyi zedeleme. İkimiz de birbirimize zerre güvenmezken bu çok zordu.

"Bu benim dövüşüm değil, senin saçmalıkların yüzünden uğraşıyorum ve senin bu saçmalıkların yüzünden ablamın kılına zara gelirse ortada ne sen kalırsın ne saçmalık." Yüzümdeki eli hafif hafif cildimi okşuyordu. "Ve senin şu sürekli duygusal duygusal bir yerlerimi okşamandan da sıkıldım." Yüzümdeki elini sertçe çektim. Ancak yüzüm ona biraz daha yakınlaştı.

"Aksine, fazla hoşuna gidiyor ve bu seni hem ürkütüyor hem de öfkelendiriyor."

"Sherlock gruba katıldı."

"Bana kapılmamak için kendini zorluyorsun, ondan bu sert çıkışların." Dedi kendinden fazla emin bir şekilde. Dudakları dudaklarıma fazla yakınken derin bir nefes aldım. "Seni almaya geldim, hazırlan çıkalım."

"Neden?"

"Şirkete gideceğiz, hala çalışanım olan gözüküyorsun ve sana danışmak istediğim birkaç şey var." Sözleriyle kafamı olumluca salladım ama kalkmak için bir hamlede bulunmadım, o da geri çekilmedi.

ATEŞPARE (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin