YJH

161 13 0
                                    

Tatlı Yoon Jaehyuk. Ne yazıktır ki bu gece onun son gecesi olacaktı. Artık öbür dünyadan yapışırdı zamanında 'Kardeşim' dediği grup arkadaşının boğazına.

Ancak katil bunu dert etmeyecek kadar kinliydi hepsine.

Jaehyuk'un yanına gitti. Bilgisayar oyunu oynayan arkadaşının kulaklıklarını çıkardı ve sandalyesini iterek masada tam önüne oturdu.

Ne olduğunu anlamayan genç baktı onun suratına.

Uzatmak istemedi çünkü aralarında en masumu oydu.

"Merak etme en sevdiğim sensin, can çekişmene izin vermeden alacağım onu senden."

"Neden bahsediyorsun sen?"

Hızlı davrandı ve cebinden diş ipini çıkarıp boynunu sandalyeyle arasına aldı.

Jaehyuk onu hızlı bir şekilde itti.

"Ne yaptığını sanıyorsun? Senin sorunun ne?"

Yakasına yapıştı ve tekrar konuştu Jaehyuk:

"Canına kastın mı var?"

"Benim yok ama belli ki senin var."

Jaehyuk'un mecazi anlamda söylediği şeye karşılık ciddiydi ağzından çıkan kelimelerde.

Jaehyuk güldü ve yatağına oturdu. Bir şey demiyordu çünkü sinirliydi.

Diğeri hızlı davrandı ve iğneyi batırdı boynuna. Anında bayıldı diğeri.

Diş ipini boğazına bir tur sardı ve sıktı.

Sıktı… sıktı… sıktı…

Ve bum!

Yüzüne ve üstüne sıçrayan kanları silmek için kalktı ve tuvalete geçti.

Junghwanın daha da beter görünen cesedinin üzerine basmadan geçti ve yüzünü yıkadı.

murderer • treasure ✔︎Where stories live. Discover now