Yanımdaki kız söylediklerimi usul usul dinlerken tekrar son dediğime kıkırdamış ve hafifçe başını iki yana sallamıştı.

''Tabiki de öyle bir şey yok ama dediğim gibi biraz salaklardır. Sen aseksüel olduğunu mu düşünüyorsun?''

''Bilmiyorum.''

Gerçekten de bilmiyordum. Cinsellik kavramı aklıma sadece bir kadın ve bir erkeğin birlikteliğini getiriyordu ve bu beni inanılmaz derecede geriyor, rahatsız ediyordu.

''Bence bilgisizsin, bilmiyorsun. Hoşlandığın şeyi bulamadın. Aklına sadece bana anlattıkların gelmemeli, daha fazlası var. Hiç gözlerin kaymadı mı?''

Dediğini anlamadığımda başımı hafifçe hayır anlamında salladım. Gözlerin kayması olayı tüm bunlarla alakalı olan bir şey olmalıydı. Eve gider gitmez biraz araştırmalıydım.

 Yanımda benimle yürüyen kızın asıl amacı neydi, bu konuyu neden bu kadar irdeliyordu bilmiyordum aslında. Daha yeni tanışmış olmamıza rağmen bana bir kötülüğü olacağını düşünmüyordum hatta tüm bu konuları benim iyiliğim için açıyor, tavsiyelerde bulunuyordu; bunu anlayabiliyordum. Ama konuşma biraz farklı yere gidiyor gibiydi ve hayal dahi edemiyordum sonunu.

Güldüğünü işittim.

''Eğer dediğimin ne olduğunu bilseydin bu şeylerden bu kadar nefret etmezdin. Hem aseksüel olup olmadığına da karar verirdin.''

Dediği şey dikkatimi çekerken adımlarımı durdurdum ve ona döndüm. Bu kadar basit miydi bunun kararını vermek?

''Nasıl yapılıyor o?''

O da benimle durmuş ve bana dönmüşken dediklerime karşılık hem şaşkın hem de gülümser bir ifadede bulunmuştu.

''Ne?''

Gülümsemesi kahkahaya dönerken ''Yavaş ol kovboy, eminim ne dediğim hakkında hiçbir fikrin yok. Yan bilmediğini biliyorum ama senin cidden hiçbir fikrin yok.''

Umrumda değildi. Dediği her neyse yapmak istiyordum.

''Eğer seni uğraştıracaksa ben başka biriyle-'' Arkama dönüp yürümeye başlarken hemen kolumdan tutmuş ve lafımın yarıda kesilmesini sağlamıştı.

''Sakin ol, tabiki de beni uğraştırmayacaksın.''

Dediği şeye karşılık gülerken eli hala kolumu tutuyordu. Neden gülümsemesi değişmişti anlayamıyordum.

''Başkasına gitme. Bu konularda sadece bana gel. Nedeni, güvenebileceğin tek büyüğün ben olduğum için, birinci sınıf.''

Uysal bir şekilde onu dinlerken her ne kadar ona cevap vermek istesem de önüme gelen saçların bir kısmını kulağımın arkasına sıkıştırdığında susmuştum. Uyuşmuş gibi hareketlerini izlerken ona laf yetiştirmeyi şimdilik ertelemek istiyordum ve devamında neler diyeceğini de merak ediyordum.

''Bu muhtemelen seni baya utandıracak düzeyde bir şey ama sana yardım edebilirim. Normalde yoğun bir hayatım var birinci sınıf, fakat bu kısa tanışma kampında sana yardımcı olabilirim. Muhtemelen sonrasında birbirimizi bir daha hiç göremeyeceğiz de, okulda karşılaşmazsak.''

Eli daha yeni saçımdan inerken söylediklerini düşündüm. Haklıydı, utanırdım. Ne olacağını bilmesem de kesin utanırdım ama zaten hep öyle olan biriydim. Bu özelliğimden kurtulmak istiyordum. Dövme bile yaptırmıştım bir şeylerin değişmesi için. Her ne olursa olsun ona uyum sağlamak istiyordum.

Bir yandan da nedenini bilmesem de bir daha karşılaşmama ihtimalimize karşı üzüldüğümü hissettim. Beni hisli bir şekilde olmasa bile öpmüştü bile ve şimdi daha ilerisinin gerçekleşeceğini söylüyordu. Tüm bunlar olduktan sonra ise beni kolayca tanımazlıktan gelecekti. Bir an için korktum. Ben asla bunu yapamayacaktım, kendimi biliyordum.

Pure | GirlxGirlWhere stories live. Discover now