"kelebek yani."

Bu kez şaşıran kız oldu kolay kolay isminin anlamını kimse bilmezdi. Ama bunu adama sesli olarak söylemedi .

"senin adın ne?."

"falçata."

Kızın kaşları aynı zamanda kalkmıştı.

"gerçek adın mı?."

"gerçek adım."

"neden öyle olmadığını hissediyorum."

Ortamda bir anda derin bir sessizlik oluşmuştu. Kız anlamıştı adamın

"neden beni kaçırdınız."

İşte falçatanın aslında kıza açıklık getirmesi gereken asıl konu buydu.

"murat baba öldü."

Falçata kızın yüzüne dikkatli baktığında kızın yüzünde hiç bir mimik başta oynamadı sonra ise başını yere eğip üç kez salladı.

"Allah rahmet eylesin."

Başını kaldırdığında en azında kızın ağlamasını beklemişti adam ama kızın hiç bir tepki vermemesi çok fazla tuhaf olmuştu.

"üzülmedin mi."

"üzüldüm tabi sonuçta benim manevi babamdı saçımı okşamışlığı var."

"ağlamayınca."

Adamın mırıltı şekilde söyledi sözü tabikide Nabi duymuştu.

"duyguları sadece ağlayarak mı belli ederiz falçata kalben ağlamın ne olduğunu duydunuz mu yoksa taşlaşmış kalbininiz sesini duymayalı çok oldu mu?."

Kızın sözleri falçata da soğuk duş etkisi yaratmıştı.

"ya da zamanın o kadar büyük bir acı yaşadın ki artık kalbin o kişilerin yasını tutuyor."

Falçata şu zamana kadar kimsenin onu okumadığı gibi bu kör kızın okuduğunu fark etti.

"kör bir kıza göre iddalı sözler Nabi."

"siz kendinize verilen gözlerle görürsünüz ben ise kalp gözüyle ve herkesin o gözü açık değildir."

Falçata kızın sözlerinden etkilenmişti. Nedense kızın ses tonunda bir huzur bulmuştu. Ya da kızın masumluğu onu etkilemişti.

"murat baba semtin yarısını sana bıraktı seni buraya getirme sebebim bu."

Adamın sözleri ile kızın kaşları çatılmıştı. Sanki bu durumdan hoşlanmamıştı.

"ben böyle bir şey istemiyorum!." "

Kızın sesi baskın ve kesin geliyordu.

" senin isteyip istememen bu durumda pek umurumda değil. "

Falçata kızın yanında kalkıp ellerini cebine sokmuştu. Nabi ise sinirlenmişti. Ah ne kadar da kendini beğenmiş ukala bir adamdı.

"pardon anlamadım hani benim hayatım ya ondan diyorum."

"artık senin hayatın bu semt."

Adamın sözlerine daha fazla dayanamamıştı kız kesinlikle bu adama ağzının payını verip burada gidecekti.

"bana bak falçata mısın bıçak mısın artık her neysen bu semtte senin sözlerinden umurumda değil benim bir hayatım var bir okulum var sizin ne olduğunu bilmediğim bir yerde yaşamam!."

Nabi ayağa kalktığında öfkeli olduğu yüzünden belli oluyordu. Ve adam nedense kızın sinirlenmesine ve bu şekilde ona karşı konuşması hoşuna gitmişti.

FALÇATA  /KARA SEMT(+18)  (TAMAMLANDI) Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz