AŞAKA - GAY

Freni patlamış kamyonet

Herkes öldürebilir sevdiğini
Kimi bir bakışıyla yapar bunu, kimi dalkavukça sözlerle
Korkaklar öpücük ile öldürür,
Yürekliler kılıç darbeleriyle.. demiş Oscar wilde bir kitabında.

Beni bir öpücükle öldüren adam o günden sonra eve hiç gelmedi bir hafta geçmişti..
Okulda bile göremez olmuştum artık. Sanki benden kaçmak için herşeyi yapmaya  hazır bir korkak vardı..
Bir kaç defa aramaya yeltenmiş gururuma tutunmuştum.
Gülçiçek ise yanlis bir şeylerin farkında olmasına rağmen sormaya çekiniyor, beni gülümsetmek istese de onu da uzaklastirmaktan geri kalmıyordum.  Elimden geldiğince yine derslerle kendimi kapatmış kimseyle muhattap olmamaya çalışıyordum.
Emir ise o zaten biliyordu ama yüzleşmek istemiyordu. O yüzden o da yalnız bırakmıştı beni. Okula gözlerim şiş uykusuz saçım başim dağınık geliyordum, bu onları daha çok üzüyordu.

Başımı koyduğum siramda uykuya dalmak üzereyken yanımda bir hareketlilik hissettim.

-" Umudum.. "
Gülçiçek'in üzgün çaresiz çıkan sesi yine içimde bir şeyleri kırarken derin bir nefes çekip, onu yok saydım her zaman ki gibi. Ama saniyeler sonra duyduğum hıçkırıkla başımı hızla siramdan kaldırıp yüzüne çevirdim. Ağlıyordu. Hem de hıçkıra hıçkıra kendime binlerce küfür ederken kollarımın arasina alarak sıkıca sardım. O da bana kollarını dolayıp ağlamaya devam ederken konuştu..

-" Umudum. Artık seni böyle görmeye dayanamıyorum. Neyin var bilmiyorum sormaktan da korkuyorum daha çok uzaklaşırsın diye. Çaresizlik çok kötü bir duyguymuş. Çok üzülüyorum. Artık bana gülümsemeyecek misin ? Seni artık mutlu edemiyor muyum? Benden sıkıldın mi? " Dedi telaşlı sesiyle.

- Saçmalama. Benim Emir ve senden başka kimim neyim var ki? Sadece son zamanlarda biraz yorgun ve mutsuz hissediyorum  bir sebebi yok.
Eğer senin böyle hissetmene neden olduysam özür dilerim güzelim. Beni affededilecek misin?" dedim saçlarından öperek. Aniden başını kaldırıp yüzüme bakıp gülümsedi.

- Tamam effederim ama bir şartla
dedi gözlerini kırparak. Bu kızın ruh hali benimkinden beter ne çabuk değişti. Az önce hıçkıra hıçkıra ağlayan o değil miydi ? Şaşkın yüzüme bakıp "Ee" dedi

- Neymiş şartın ?  dedim şaşkınlığimi koruyarak.

-" Bu akşam bir arkadaşımın mekanında şarkı söyleyeceksin." dedi Bir kaç defa evde beraberken söylemiştim. Ve sesimin ısrarla güzel olduğunu söyleyip duruyordu. Ama neden böyle bir şart koştuğunu anlayamamıştım.

- Yapamam. Başka birşey iste. Biliyorsun ben kalabalık ortamlari zaten sevmiyorum. Üstelik sen o ortamlara beni soktuğun yetmezmiş gibi onları eğlendir şarkı söyle diyorsun. Bu nasıl bir ceza.?

- Umudum lütfen hemen itiraz etme. Dayımın mekanı aslında. Önceden Kerem söylüyordu, ama bıraktı. dedi. Ben ise hala Kerem'in adınin geçtiği yerdeydim.

- Umudum ne olur ya. Zor durumda dayicim benim aklıma da sen geldin hemen dayıma yetiştirdim tabi. O da çok sevindi. Hem senin için de iyi olur. Şu ruh halinden kurtulursun. Herkes mutlu olur işte fena mı? " dedi ellerimi tutarak

- Hayır dedim. Benim böyle bir şeyi yapamayacağimi biliyorsun bir de gitmiş bana sormadan dayına söz vermişsin. Çıldırdın mi sen ?!!! dedim sesimi yükselterek. Yine gözleri dolarken bir hışimla kalktı yanımdan kırgın gözlerini yüzümde dolandırdı.

- "Bana hiç değer vermiyorsun di mi? Sadece sana yapışmış bir keneyim ve insanları kırmak hoşuna gitmediği için bana katlanmaya çalışıyorsun. Bana gerçekte olan hislerin ne ? Yapışkan, yılışık bir asalak mi? Yerimi hatırlattığın için teşekkür ederim Umut !" deyip yürümeye başladı . Ben şok olmuş bir şekilde kalırken kendimi son anda toparlayıp peşinden koşturmaya başladım. Hıçkırıklarini takip ederken nefes nefese kalmıştım. Nasıl böyle bir şey düşünebilir.? Ben hayır kurumumuyum ? Değer vermedigim bir insanı yanımda nasıl tutabileceğimi düşünür? Oysa onun için asla yapmam dediğim ne çok şey yapmıştım. Emir'ın bile rahatsız olmasını sağlamış arkadaşlığımız bozulmaya başlamıştı. Bunları nasıl görmez?
Onu bir duvarın dibinde yerde dizlerini kendine çekip ağlarken buldum.
Yanına yavaş adımlarla gelerek dizlerimin üzerine çöktüm. Elimle çenesinden tutup gözlerine baktım. Gözlerinden akan yaşları silip başını göğsüme yasladım.