Yine o muhteşem gülüşlerinden biri vardı dudaklarında. İçten bir şekilde kıvrılmış dudaklarından derinleşmiş gamzesine doğru içi giderek bakışlarını kaydırırken Korhan seyredildiğini hissetmiş gibi yavaşça gözlerini çevirdi Selen’e doğru. Selen kendisine bakınca o bakışlar da ufak, sevimli parıltıların kaybolacağını düşünmüştü ama öyle olmadı! Tersine… Korhan’ın sıcak gülümsemesi daha da genişlemişti, Tanrım! Selen kalpten gidebilirdi. Ama dayandı, içinde yükselen taşan o aşkın, sevincin deli dalgaları karşısında zorlansa da gülümsedi ona.

Ve Sonra Korhan yine bakışlarını arkadaşlarına çevirdi ama Selen derin bir nefes alırken belinde ki elin daha da sıkılaştığını fark etmişti.

__ Selen… Bu gece bunu hatırlatmak istemiyorum ama nasılsın?
Gediz konuşmak istiyordu anlaşılan. Selen bakışlarını ona çevirdi, elinde olmadan soğuk davranıyordu.

__ İyiyim ama hafızam da büyük değişiklikler yok. Maalesef…

__ Yani bazı şeyler hatırladın. Öyle mi?
Selen şaşkınlıkla büyüyen kahverengi gözlere baktığında iyice rahatsız olduğunu hissetti. O gözler sadece meraklı mıydı yoksa bazı şeyler için endişe mi taşıyordu?

__ Evet, ama bana pek yararı olacak şeyler hatırlayamadım.

Bu da yalandı! Ama ne hatırladığı kesinlikle Gediz’i ilgilendirmiyordu. O sırada Gediz yanında gülümsedi hafifçe.

__ Ne olursa olsun aklına bazı şeyler gelmeye başladıysa bu iyiye işarettir eminim. Demek yakında kaybettiğin her şeyi geri kazanacaksın.

Nedense böyle sözler beklemiyordu Selen. Gülümsemesi, bakışları samimi gibiydi. Belki de haksızlık ediyordu ona. Büyük ihtimalle yanında huzursuz olması ve bakışlarının, sözlerinin altında hep başka şeyler arayışı paranoyadan başka bir şey değildi. Elbette öyleydi, yani Gediz Korhan’ın arkadaşıydı.

Nihayet Selen de ona gülümsedi, ona karşı kendini biraz suçlu hissetmeye başlamıştı.

__ Umarım… Umarım gerçekten kaybettiğim şeyleri geri alabilirim.

Bu isteğin ardında çok farklı şeyler yatıyordu, bunu Selen de biliyordu. Gediz de…

__ Korhan Bey?
__ Ooo, Selim Bey merhaba, hoş geldiniz.

Selen el sıkışmak durumunda olduğu için belinden elini çeken Korhan’a baktı bir an. Bu bir boşluğa düşmekle eş değerdi, neden bilmiyordu ama neredeyse gözleri dolacaktı ama o an da bile… İçgüdülerinin uyarısıyla bir an sağa doğru baktı isteksizce ve aynı an da bir çift kara gözle göz göze geldi. Kalbi hızlı bir şekilde çarpmıştı! Çünkü… Yabancı bile gelse… Hayır değildi, onu tanıyordu. Tanıdığından emindi ama o kara bakışlar da öyle özel bir şeyler vardı ki dayanamayarak Selen hemen gözlerini kaçırdı ondan. Tüyleri ürpermişti. Hayır, hiç hoşlanmamıştı ondan.

Kor GibiWhere stories live. Discover now