Nasıl dayanır?

1.7K 98 26
                                    

   

     Wei Wuxian elindeki test sonuçları ile doktorun odasından çıkmış sarsak adımlarla hastane çıkışına ilerliyordu. Ağladığı için bulanık görüşüyle zar zor çıkışı bulmuştu.Doktorun sesi hala kulaklarında yankılanırken ıslak yüzüne çarpan sert rüzgar  biraz bile olsun onu kendine getirememişti.

  Yaşanan onca şeyden sonra onu tekrar hayata bağlayan,nefes almasını sağlayan,biricik oğluna lösemi teşhisi konmuştu. Daha üç buçuk yaşındaki minicik bedene böylesi ağır bir şeyi yakıştıramadı Wuxian. Nasıl dayanırdı o ağrılara?
 
Dizlerinde daha fazla güç kalmayan wuxian önündeki banka yığıldı. Daha fazla tutamadı kendini ve hıçkırarak ağlamaya başladı. Ne yapacaktı şimdi? Nasıl devam edicekti?  Yaşadığı bir sürü  berbat olaya rağmen hiç bu kadar çaresiz hissetmemişti. Birgün oğluna sarılarak uyuyamayacağı, onun minik öpücükleri ile uyanamayacağı düşüncesi ile nefesi kesildi,biri kalbini avuçları arasında sıkıyordu sanki.
   
   "Hayır" dedi kendi kendine. "Hayır buna izin veremem,ellerimden kayıp gitmesine izin veremem. Canımı veririm yaşaması için her şeyi yaparım. Her şeyi!"
 
   Titreyen elleri ile sertçe göz yaşlarını sildi ve banktan destek alarak aynı şekilde titreyen ayaklarını  üzerinde durmaya çalıştı. Eve gitmeli,oğluna sıkıca sarılmalı,kokusunu içine çekmeliydi sonra oturup düzgünce neler yapması gerektiğini planlamalıydı.

    Yaşadıkları ilçe küçüktü ve buradaki hastane A-Yuanın tedavisi için yeterli değildi bu yüzden hastane ve doktorları araştırmalı varını yoğunu alsa bile oğlunu iyileştirmeliydi.
    
...

Wei Wuxian dairesinin kapısının önünde durdu,kendini sarstı ve yüzüne bir gülümseme yerleştirmeye çalıştı. Oğlunu endişelendirip üzmek istemiyordu. Biliyordu oğlu onu ne zaman üzgün görse canının acıdığını sanıp ağlardı.
 
Yavaşça anahtarı çevirip kapıyı açtı,içeri adımlar adımlamaz A-Yuan sevimli bir çığlık atarak koşmuş ve bacağına yapışmıştı.Wei Wuxian oğlunun mutlu haline gülümsemiş,sıkıca tutup onu kucağın almış, sevimli sesler çıkarırken yüzünün her yerini öpümüştü.

"Babaa bugün yi (Li) amca ile yappozlaydan kuye yaptık." "Bu kaday koocaamandı." Demiş ellerini açarak analttığını desteklemeye çalışmıştı.

Wuxian Yuanın bu neşeli haline gülümserken içinde yükselen hüzünü durduramamış,gözlerinin dolmasına engel olamamıştı. Hızlıca kafasını sallayıp gözyaşları akmasın diye çabaladı. Mutfak girişinden onları izleyen Liye gözleri ile selam verip kucağında oğlu ile kanepeye ilerledi. Bir saniye bile kucağından indirmek istemiyordu A-Yuanı,sanki bırakırsa kaybolacaktı ve Wuxian özlemden delirecekti.
   
   Oğlu kendi kendine anlamsız anlamsız söylenerek gömleğinin düğmeleri ile oynarken sessizce onu izledi. Sonra sevimli oğlunun kokusunu içine çekerek  alnına bir öpücük kondurdu.

  Wei Wuxian kafasını çevirip Liye "Yemek yedi mi?" diye sordu.Li başını olumlu anlamda sallayıp devam etti,
"Yedi fakat tekrar kustu ama düne göre daha iyiydi ateşi yoktu,enerjiside yerindeydi. Doktor ne dedi?"

Wuxian iç çekip " sonra" dedi.  Li anlayışla karşıladı zaten yüzünden iyi şeyler olmadığını anlamıştı.
...

  Zorlu bir yemek yeme ve birazcık oyundan sonra A-Yuan yorulmuş ve Wuxianın kucağında uyuya kalmıştı. Onu yanından ayırmak istemesede rahatça uyuması için yatağına yatırıp,üzerini örttü. Bir süre huzurla uyuyan oğlunu izledi.Belki de acısız, rahat uyuyacağı son uykularıydı.Bu düşünceyle yine nefesi kesildi,acıdan kasılan kalbini sökmek istedi,dolan gözlerini kapatıp yaşların sessizce akmasına izin verdi. Ses çıkartıp uyandırmak istemediği için seri adımlarla odadan çıktı ve kapıyı aralı bırakarak salona ilerledi.
  
   Li kanepede oturmuş onu bekliyordu. Buraya geldiğinden beri Li ona çok yardımcı olmuştu. İş bulmasından tutun A-Yuanı evlat edinmesine  kadar... Her şeyine koşmuştu. Wuxian sonsuz minettardı ona.
Li de onu küçük kardeşi gibi görüyor,ona abilik A-Yuana amcalık yapıyordu.
   Wuxian burnunu çekerek oturdu kanepeye. Hıçkırarak ağlamamak için kendini sıktığı o kadar barizdiki Li'nin kalbi sızlamış ve bir korku sarmıştı.
" Wuxian, ne dedi doktor? Neyi varmış A-Yuanın?"

Mágoa | wangxianWhere stories live. Discover now