4. Bölüm

19.2K 805 48
                                    

Hesaplarımı takibe almayı unutmazsanız çok mutlu olurum.
Wattpad; glshyldzmiyy
İnstagram; glshyldzmiyy

Keyifli okumalar!

&&&

Bir şeyleri idrak edebilmek için bana asırlar gibi gelen o dakikalarda asla konuşmadım.

Seni istiyorum demişti.

Yüzümde ki anlaşılmaz ifade onu da geriletmiş gibi duruyordu ama az önce ki dik duruşundan hiçbir şey kaybetmemişti.

"Adelya," dedi sakin, sessiz, durgun bir ses tonuyla. Hüzüne dair her şey, onun ses tonunda birikmişti sanki.

"Lütfen bir şey sorma. Lütfen neden diye sorgulama. Lütfen..."

"Orta da benim askerlerimin, benim askerlerimin eşlerinin, benim askerlerimin çocuklarının öldüğü bir savaş var ve sen bana bu savaşı durdurmak için seni istiyorum diyorsun?"

Güldüm.

Kartal'ın gözlerinin içine bakarak güldüm.

"Ne istiyorsun?" Ellerim bedenimin iki yanında yumruk olmuşken, tırnaklarım avuç içlerimi acıtıyordu.

"Altına yatmamı mı?" Çenesi kasıldı. Dişlerinin gıcırtısı kulaklarımı doldurdu. "Oysa Türkler sizin acımasızlığınız yüzünden ölürken, ben arka oda da sefa sürüyorsunuz sanıyordum."

Dudaklarımı büktüm. "Sen, ben istemediğim sürece, bana parmak uçlarınla bile temas edemezsin."

"Yapmam." Dedi başını hızlıca iki yana sallayarak. "Yapamam."

Dişlerimi sıkarak derin bir nefes verdim. Nefeslerim bile kesik kesik çıktı ciğerlerimden.

"Seni istiyorumdan kastım," derken gözlerini gözlerime sabitledi. "Benimle yatman değildi."

Aklında dönüp dolaşan cümleleri toparlayabilmek adına birkaç saniye bekledi.
Dudakları hareket etmeye başladığında sadece onun sesinin kulaklarımı doldurduğunu fark ettim.

Sanki beynimi ele geçirmiş büyük bir virüs vardı ve bana sadece Kartal ile ilgili olan kısmı bırakmıştı.

"Seni evimde, hayatımda, yatağımda, kendimde, kalbimde istiyorum..."

"Ne bu? Düşmanın aklını karıştırarak, düşmanı alt etme yöntemi mi?" Sesimin bu kadar duygusuz çıkmasına ben bile şaşırmıştım.

Rüzgârdan sebep uçuşan saçlarımın dalgalanarak kıvrılmalarını izledi.

Gözleri de tıpkı saçlarım gibi kıvrıldı.
Onun ki rüzgârdan değil, tutkudandı.

"Hayır." Dedi, hiçbir duygu barındırmayan sesiyle, birçok duyguyu dile getirirken.

"Eğer seni duygularını kullanarak yenmeye çalışsaydım, emin ol güzelim," gözleri beni yıkıp geçti. "Bunu çoktan yapardım."

''Bu bir tehdit mi? Yoksa bir uyarı mı?''

''İkisi de değil. Sadece,'' ellerine cebine sokarak arkasını döndü. ''Gerçekler.''

Söylediklerinin aklımı karıştırmadığını inkar edemezdim. Neden beni hayatında istediği zihnimde koca bir soru işareti oluşturmuştu.

Merak ettiğim milyonlarca soru vardı, merak ettirdiği milyonlarca soru vardı.

''Orta da tek bir gerçek var.'' Duruşuma tezat sözlerim bir kılıç kadar keskindi.

KARTALDonde viven las historias. Descúbrelo ahora