3.BÖLÜM

104K 6.3K 4.7K
                                    

Oy vermeyi unutmayalıım, keyifli okumalar.❤️

🦁

"Elbette her zaman doğru yolu seçemezsin," derdi annem beni büyütürken hep. "İlla ki yanlış yola saptığın olacaktır. İşte asıl hayatı da o yolda görürüz zaten. O yanlış yoldan hayatın bize verdiği dersi anlayıp bir dahakinde doğru yola geçecek miydik yoksa her defasında aynı yola sapıp olduğumuz yerde dönecek miydik?"

Oldum olası bir işe başlarken o yanlış yola sapacağımdan korkmuştum. İnsandım neticesinde, hata yapardım ancak hayatımın hiçbir döneminde hata yapmak istememiştim.

Her istediğimiz olmuyordu.

Sigara içmek... Yaptığım ilk hataydı aslında. Lisede küçük arkadaş grubum sayesinde denemiş ve ara sıra da olsa içmeye başlamıştım. Senelerce hiçbir zaman tam anlamıyla bağımlı olmamıştım ama ara sıra içmek de vücudumda alışkanlık haline gelmişti.

Üniversiteye geçtiğim ilk sene annem öğrenmişti tabii ki. Saatlerce bana zararlarından, etik olmayışından bahsetse de diyorum ya alışkanlık olmuştu bir kere... Böylece ilk hatamı yapmış ve sigarayı bırakmayarak aslında o yolda olduğum yerde dönmeye devam etmiştim. Bundan sonra da hata yapmak istememe korkum biraz olsun dinmişti.

"Kara kara ne düşünüyorsun böyle?" Sevcan'ın sesiyle bakışlarım omuzumun üzerinden ona dönerken dudaklarıma götürdüğüm sigaramdan derin bir nefes çekip önüme dönmüştüm. "Senin canın bir şeye sıkılmış. Söyle ne oldu?"

"Bir şey olmadı," dedim omuz silkerken. "Sadece her zamanki gibi en ufak şeyleri bile kafama takıp kendimi depresyona sokuyorum."

"Genç ve çıtır halinle delireceksin diye o kadar korkuyorum ki..." Sevcan karşıma oturup elindeki kahvelerden birini bana uzattı. "Aşktan bu kadar korkmaman gerekiyor."

Kaşlarım çatıldı. "Ne aşkından bahsediyordun? Ben aşk demedim."

"Kimi kandırmaya ya da inandırmaya çalışıyorsun ki şu an? Ben senin her şeyini biliyorum İzgi. Ne zaman neye kafanı taktığın da buna dahil. Merdan'a karşı hoşlantı hissin bile olmadığı biliyorum ama onu beğendiğini de çok iyi biliyorum. Sorun şu bu neden bu kadar sorun yaratıyor sana?"

Kahvemden bir yudum alırken konuşmaya başladım. "Dediğin gibi ona karşı hoşlantım bile yok. Zaten onu daha ne kadar gördüm ya da tanıyorum ki böyle hislerim olsun? Yakışıklı adam ve beğendim evet ama bu kadar. Bu durum yoldan geçen birinin onu görüp 'yakışıklıymış' demesiyle eş değer."

"Sorun ne o zaman?" diye sordu merakla. "Yaptığım imalar mı kafanı karıştırıyor?"

"Seni ciddiye almıyorum," dediğimde gözlerimi kısmıştı. "Ama Merdan Efe çapkın biri ve sanki alttan alttan bir şeyler ima ediyormuş gibi hissediyorum. Bunu da istemiyorum."

"Kızım," dedi yerinde doğrulurken. "Sen hasta mısın ya? Neden istemiyorsun mis gibi çocuk işte."

"Mis gibi demeyelim de çapkın diyelim."

"Ayy İzgi'm ya... Takıldığın şey bu mu? Adam aşık olmadığı için hep çapkın dolaşıyor olabilir mi? Belki o da aşkı böyle arıyordur."

Yüzümü buruşturdum. "Herkes aşkı daldan dala konarak arasaydı bitmişti bu dünya."

"Herkesin aşkını kimse karışamaz!"

"Ben bir şey mi kaçırdım?" diye sorduğumda anlamamıştı. "Sen şirketin finans departmanından Merdan Efe'nin avukatlığına geçmişsin galiba."

DOKSAN ARTI DÖRT Where stories live. Discover now